Sally Ibrahim | New Arab | Tercüme: Mepa News
Her tarafı yıkımla çevrili uzun, dar ve dolambaçlı bir yolda, çoğunluğu kadın, hasta ve yaşlılardan oluşan onlarca Filistinli, Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Kemal Advan Hastanesi'ne yönelik tekrarlanan İsrail saldırılarından kaçmaya çalışıyor.
Yıkım ve ölümün boyutu, İsrail'in 7 Ekim'de soykırım savaşını başlatmasından bu yana kuşatma altındaki Gazze Şeridi'nin kuzey bölgesi sakinlerinin karşı karşıya kaldığı acı verici ve günlük bir gerçeklik.
Her gün, yaşadıkları yerlerde kalmaya karar veren yüzlerce Filistinli aile, hayatta kalmak için umutsuz bir mücadele içinde, yıkılmış bir bölgeden diğerine taşınmak zorunda kalıyor.
Hediye El Attar'ın ailesi, Cebaliye kampı içinde ondan fazla kez yerinden edilmeye zorlanan sayısız kişi arasında yer alıyor. Bu süreçte 15'ten fazla akraba ve aile üyesi İsrail saldırılarında hayatını kaybederken, bazıları enkaz altında kalan ve akıbetleri tam olarak bilinmeyen yaklaşık 25 kişi de hala kayıp.
25 yaşındaki Hediye, Kemal Advan Hastanesi'nden kaçmak için kardeşinin yaşlı annesini tıbbi bir yatağa taşımasına yardım ederken The New Arab'a üzüntü ve öfkeyle karışık bir sesle konuştu ve şöyle söyledi:
"Her yer değiştirmede bir kardeşimi, akrabamı ya da arkadaşımı kaybediyorum. Artık başka bir kayba daha katlanmak istemiyorum. Bu kadar kolay ölmemiz için bu süre boyunca ailemle birlikte mücadele etmedim.
İsrail bizden ne istiyor? Dünya bizden ne istiyor? Bizi yok etmek ve varlığımızdan kurtulmak mı istiyorlar? Gazze'deki Filistinlilere karşı bu nefret neden? Ve neden Arapların ve dünyanın bu utanç verici sessizliği?"
Birdenbire büyük bir patlama sesi Hediye'nın sözünü kesti ve İsrail'in hava saldırısının ardından gri toz manzarayı kapatırken Hediye koşmaya başladı.
Hastanenin tahliyesi
Onlarca yerinden edilmiş Filistinli ve sağlık personeli, İsrail ordusunun civarda birkaç saldırı başlatması ve doğrudan hastaneyi hedef almasının ardından Kemal Advan Hastanesi'ni tahliye etmeye karar verdi. Hem sağlık personeli hem de siviller İsrail'in Şifa ve Nasır hastanelerinde olduğu gibi orada bulunanlara karşı daha fazla katliam yapmasından korkuyor.
Kemal Advan Hastanesi'nin müdürü Hüsam Ebu Safiye, hastaneden yeni göç eden onlarca kişi arasındaydı. Bu, kendisi ve ekibi için kuzey Gazze'nin batısında, kuzeyde yaşayanlara yardım etmek üzere bir sahra hastanesi kurmak için bir fırsat olabilir.
Ebu Safiye, hastaneden kaçmaya çalışan hastaların ve yerinden edilmiş insanların durumunu takip ederken New Arab'a şunları söyledi:
"Salı akşamı hastane bölümlerinin önünde üç kişinin yaralanmasının ardından hastaneyi tahliye etmeye karar verdik. Geçen Aralık ayında hastanede yaşananların tekrarlanmasını ya da İsrail işgalinin burada daha fazla katliam yapmasını istemiyoruz.
Mümkün olduğunca uzun süre kalmaya ve Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki hastalara tıbbi hizmet sunmaya çalıştık, ancak işgalin daha fazla sağlık personelini, hastayı ve hatta yerinden edilenleri öldürmesine fırsat vermeyeceğiz."
Bununla birlikte, bazı hastaların kritik sağlık durumları sebebiyle tahliye edilememesinden dolayı onlarca hasta ve sağlık personelinin hala hastanede mahsur kaldığını açıklayan Ebu Safiye, Dünya Sağlık Örgütü'nün çıkışlarını güvence altına almak için çalıştığını kaydetti:
"Ne yazık ki, Dünya Sağlık Örgütü hastaları tahliye etmeyi başaramadıysa, bu ölüme mahkum edildikleri anlamına geliyor."
Salı günü Kemal Advan Hastanesi, çevresinde konuşlu İsrail ordusunun topçu ateşiyle vurulmuş, kabul ve acil servis bölümü hasar görmüş ve yatan hasta bölümü önemli ölçüde tahrip olmuştu.
Bu saldırının ardından hastane tahliye edildi ve resmi olarak hizmet dışı kaldı. Gazze Şeridi'ndeki Filistin Sağlık Bakanlığı'na göre şu anda kuzey bölgelerinde hasta ve yaralılara sağlık hizmeti veren hiçbir sağlık tesisi bulunmuyor.
Yaşlı bir Filistinli kadın olan Umm Muhammed New Arab'a şunları söyledi:
"Her yerde İsrailli keskin nişancılar vardı. Öldürüleceğimizden ve aylar önce burada yaşayan pek çok kişinin başına geldiği gibi cesetlerimizin sokaklarda çürümeye terk edileceğinden korkuyorduk.
Onlar bizi vicdansızca öldürmekten, işkence etmekten ve yerimizden etmekten zevk alan Nazi mücrimler. Hayatımızdaki her şeyi hedef aldılar ve bize hayatta kalmak için hiçbir şans bırakmadılar."
"Sağlık felaketi yaşanacak"
Kemal Advan Hastanesi 2002 yılında kuruldu. Hastane, 2014 yılında merkezi bir hastaneye dönüştürülen Endonezya Hastanesi'nden sonra Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki ikinci büyük hastane konumundaydı.
Hastane, El Avde Hastanesi ile birlikte, İsrail'in geçen Kasım ayında Endonezya hastanesini hizmet dışı bırakmasının ardından kuzeyde faaliyet gösteren iki hastane haline gelmişti.
Bakanlığa göre Kemal Advan Hastanesi'nde doktor, eczacı, hemşire, teknisyen ve idarecilerden oluşan 334 sağlık personeli görev yapıyordu. Hastane kaynaklarına göre Cebaliye, Beyt Lahiye ve Beyt Hanun'u kapsıyordu ve son bir ay içinde yaklaşık 200 çalışanı kaldı.
İsrail'in savaşı boyunca hastane, başta işgalcilerin hastaları ve yerinden edilmiş kişileri infaz ettiği ve 20 kişiyi tutukladığı 12 Aralık katliamı olmak üzere birçok saldırıya tanık oldu.
Sınır Tanımayan Doktorlar, Gazze Şeridi'nde bir "sağlık felaketi" yaşandığı uyarısında bulunarak, hastaların kritik durumları ve geçişlerin kapatılması sonucu imkansızlıklar nedeniyle tedavi olamamaları nedeniyle öldüğünü belirtti.
Gazze'deki uluslararası kuruluşun tıbbi koordinatör yardımcısı Muhammed Ebu Muğasib New Arab'a şunları söyledi:
"Refah sınır kapısı yakında açılmazsa büyük bir aksama yaşanacak ve bu durum Gazze Şeridi'nde yürüttüğümüz tıbbi faaliyetleri etkileyecek. Bu sadece Sınır Tanımayan Doktorlar için değil, tüm aktörler için geçerli."
11 Mayıs'ta İsrail ordusu Cebaliye, Selam, Nur, Tel Zater, Beyt Lahiye, Cebaliye, İzbet Mlin, Ravda, Nuzha, Carn, Nahda ve Zuhur mahallelerinde yaşayan ve sığınak arayan herkesin zorla yerinden edilmesi ve Gazze Şehri'nin batısına doğru ilerlemesi emrini verdi.
O tarihten bu yana İsrail ordusu Cebaliye'ye ayrım gözetmeksizin saldırırken, Filistinliler orduya direnmeye ve bölgedeki İsrail güçlerine karşı özel askeri operasyonlar düzenlemeye devam ediyor.