Gazze'deki direniş gruplarından Liva et Tevhid ile özel röportaj

Mepa News, Gazze'deki direniş gruplarından Nasır Selahaddin Tugayları - Liva et Tevhid ile özel bir röportaj gerçekleştirdi.

- Öncelikle bizlere grubunuzdan, "Nasır Selahaddin Tugayları - Liva et Tevhid"den bahseder misiniz? Gazze ve Filistin'e ilişkin düşünceleriniz ve hedefleriniz genel hatlarıyla ne şekilde?

Selamun aleyküm ve rahmetullahi ve berekatuhu. Sizinle ve medya kurumunuzla röportaj yapmaktan şeref duyduk. Hakkı aktarma ve mazlumları destekleme yönündeki her türlü gazetecilik çabalarını takdir ediyoruz.

Öncelikle, bizler sizin kardeşleriniz, "Filistin Nasır Selahaddin Tugayları Liva et Tevhid"iz. Davetimiz ve askeri çalışmalarımız, işgal altındaki Filistin'in tamamını kapsamaktadır. Menhecimiz ve akidemiz Ehli Sünnet ve'l Cemaat akidesidir. Rasulullah'ın ve ashab-ı kiramın yoluna tabiyiz.

Hedefimiz ülkemizi ve halkını özgürleştirmek ve şeriatı tesis etmektir. Bizler bunun için savaşıyoruz.

- Grubunuz "Liva el-Tevhid", "Halk Direniş Komiteleri"nin askeri kanadı olan "Nasır Selahaddin Tugayları"na mı bağlı, yoksa ayrı bir oluşum musunuz?

Gerçek şu ki sevgili kardeşim, bizim faaliyetlerimiz mübarek Mescid-i Aksa İntifadası'nın başlangıcından (Eylül 2000) öncesine dayanıyor.

O dönemde Oslo Anlaşmaları'nı reddeden gençler bir araya geldiler ve şehit Cemal Ebu Semhedene (1963-2006) önderliğinde askeri çalışmalar yürütmeye karar verdiler. Esasen bu kimseler fikir ve akide itibarıyla devrimciler, İhvan mensupları ve cihadilerin bir karışımıydı. Çeşitli hadiselerin ardından saflar farklılaşmaya başladı ve bunlardan her biri kendi yolunda devam etti.

Cemal Ebu Semhedene

Bunun ardından şehit İmad Hammad rahimehullah, fikri ve akidevi açıdan disiplinli bir cemaat teşkil etmeye başladı. Buna Direniş Komiteleri ve askeri kanadı Nasır Selahaddin Tugayları adını verdi. Ancak grubun içerisinde, birden fazla görüşün fikri bir karışımına tabi olanlar kalmaya devam etti. İmad Hammad'ın şehadetinin ardından ihtilaflar baş gösterdi ve kardeşlerimiz, Liva et Tevhid ismini alarak ayrılmamız konusunda karar kıldılar.

Biz işgal altındaki Filistin'de faaliyet gösteren, diğer cemaat ve gruplardan bağımsız olan ve müstakil varlığa sahip İslami bir cemaatiz. Yapılanmamız Filistin'deki diğer tüm yapı ve gruplardan bağımsızdır. İran ekseniyle hiçbir alakamız da bulunmuyor. Aksine biz, dünyanın her yanındaki Ehli Sünnet ve'l Cemaat'in mustazaf evlatlarını destekliyoruz.

İmad Hammad

- Gazze'deki çatışmalarda son gelişmeler ne şekilde? Grubunuz sadece Refah'ta mı yoksa Gazze'nin kuzeyinde de mi savaşıyor?

Askeri çalışmalarımız 2014 savaşında başladı. Gazze'de bugüne kadar devam eden çatışma ve savaşlarda birçok şehit verdik ve direnişçilere birçok kabiliyet kazandırdık.

İşgal altındaki Filistin topraklarının her bir nokrasında fırsat buldukça faaliyet gösteriyoruz. Liva et Tevhid Kudüs'te ve işgal altındaki bölgelerde askeri operasyonlar gerçekleştirdi, Batı Şeria'da da operasyonlar düzenledi. Ancak mücahit kardeşlerimizin güvenliği sebebiyle bunları açıklamamız mümkün değil.

(Bizler ayrıca bölgede) Özenli bir davet çalışması da başlattık. Ve bu sebeple istisnasız her tarafdan tacizlere maruz kaldık. Ancak bu durum azmimizi ve irademizi kıramadı.

Yahudi düşmana karşı devam eden çatışmalara katılıyor olmayı hem kendimizin hem de Filistin'deki ve dünyadaki tüm muvahhid kardeşlerimizin üzerinde şer'i ve ahlaki bir vecibe olarak görüyoruz.

Gazze Şeridi'nin her bir yerinde askeri oluşumlarımız bulunuyor.

- Önümüzdeki yıllarda Siyonist İsrail devletiyle savaşmaya yeterince hazır mısınız? Çatışmanın geleceği hakkında ne düşünüyorsunuz?

Allah'ın düşmanları olan Yahudilere karşı son nefesimize kadar karşı koyabilecek yeterli imani hazırlığımız, mütevazi silahlarımız ve kabiliyetlerimizle, iki güzelden birini (zafer veya şehadeti) elde edinceye kadar devam etme azmindeyiz.

Bu düşmanla olan savaşın, geçmiştekilerin sünnetine ve Rasulullah sallallahu aleyhi vesellem'in hidayetine bağlı kalmak dışında asla çözülemeyeceğini, Yahudilerle olan savaşımızın bir akide savaşı olduğunu görüyoruz.

Dünyanın her yerindeki Müslümanları, ellerinden geldiği kadarıyla bize yardım etme ve bizimle dayanışma gösterme görevini yerine getirmeye çağırıyoruz.

- Hamas ve diğer direniş gruplarıyla ilişkileriniz nasıl?

Biz, her bir görüşten İslami grupların tamamını İslam sınırları dahilinde görüyoruz. Akide ve menhece zarar veren her eylemi ise gerek aleni gerekse özel olarak reddediyor, medya platformlarımız aracılığıyla da onlara nasihatte bulunuyoruz.

Tüm gruplara maslahatlar ve şer'i kaideler doğrultusunda muamele ediyor, davet ve cihadımızın maslahatlarını ve hedeflerini üstün kılmak için onlar hususunda emirlerimizi dinliyor ve itaat ediyoruz.

- Gazze'deki durumla ilgili dünyadaki Müslümanlara neler söyleyebilirsiniz?

Son olarak Müslümanlara diyoruz ki, bugün hiç kimsenin ümmetin en yüce davasının gerisinde kalması için hiçbir mazereti yoktur ve bugün Filistin'deki kardeşlerinizi söz ve eylemle desteklemeniz gerekmektedir.

Kaynak: Mepa News

Yorum Yap
UYARI: Yorumların her türlü cezai ve hukuki sorumluluğu yazan kişiye aittir. Mepa News, yapılan yorumlardan sorumlu değildir. Her bir yorum 600 karakterle (boşluklu) sınırlıdır.
Yorumlar (5)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.

Röportaj Haberleri