Fotoğraf: Abdullah Obead
Gazze'nin kuzeyindeki en büyük sağlık tesislerinden biri olan Endonezya Hastanesi, İsrail saldırılarında o kadar ağır hasar gördü ki bir daha asla açılmayabilir.
Gazze'deki Sağlık Bakanlığı Genel Müdürü Munir el-Burş Cumartesi günü Al Jazeera'ye yaptığı açıklamada, "İsrail güçlerinin Endonezya Hastanesi'nde geride bıraktığı görüntüler karşısında şok ve dehşet içindeyiz" dedi.
İsrail tankları ve keskin nişancıları Beyt Lahiye'deki hastaneyi günlerce kuşatma altında tuttuktan sonra Cuma günü erken saatlerde, İsrail ile Hamas arasında dört günlük ateşkesin yürürlüğe girmesinden kısa bir süre önce ana jeneratörü hedef alarak baskın düzenledi.
Sağlık Bakanlığı Cuma günü yaptığı açıklamada hastanenin İsrail ordusu tarafından "ağır bombardımana" maruz kaldığını ve 200 yaralının ve sağlık personelinin hayatından endişe edildiğini belirtti. Yoğun İsrail ateşinin yaralı bir kadını öldürdüğü ve en az üç kişiyi de yaraladığı belirtildi.
Harabeye dönen hastane, tıbbi malzeme sıkıntısı nedeniyle çok sayıda yaralı ile dolup taşıyor. Tesise erişim sağlayan Al Jazeera'den Usame Bin Cavid, "Koridorlar koğuşlara dönüştü ve cerrahlar yerde ameliyat yapıyor" dedi.
Cavid, "Hastane binasının dışında, aralarında çocukların da bulunduğu kömürleşmiş ve çürümüş cesetler köşelerde yığılırken, ölüm kokusu insanları burunlarını kapatmaya zorluyor. Günlerdir defin işlemi yapılmıyor çünkü İsrailli keskin nişancılar mezar kazmak için dışarı çıkan herkesi hedef alıyor" dedi.
Baskının ardından hastaneden bildiren, Gazze'nin kuzeyinde kalan az sayıdaki gazeteciden biri olan Enes el Şerif, "İşgal güçleri hastanenin büyük bölümüne zarar verdi ve yıktı. Burada büyük bir yıkım var. Ekipman ve malzemeler bile işgal güçleri tarafından tahrip edildi." dedi.
Al Jazeera'ye konuşan bir hemşire, İsrail baskınının ve hastane personelinin sorgulanmasının dehşetini hatırlatarak, "Hastaneyi bastıklarında onlara hemşire ve sivil olduğumuzu, burada çocuklarımız ve hastalarımız olduğunu söyledik" dedi.
Hemşire, "Beni ve diğer üç hemşireyi sorguya çektiler. Bana direniş hakkında ve burada savaşçı olup olmadığını sordular. Hastanenin giriş ve çıkışlarını sordular. Hepimiz panik içindeydik. Çok korkmuştuk" diye ekledi.
Bir başka hemşire ise İsrail güçlerinin tesisin dördüncü katını bir füzeyle nasıl hedef aldığını ve binalara giden elektrik ve güneş enerjisini nasıl kestiğini anlattı.
Acil servisten bir erkek hemşire, "Leğen kemiği kırılmış ve hareket ettirilemeyen 25 kişi vardı. Girişi havaya uçurdular, içerideki hastaları vurdular. Bizi tek tek aradılar ve herkesin yüzünü tarayıcıdan geçirdiler. Onlara hemşire olduğumu söyledim" diyor.
"Beni bir köşeye götürüp dövdüler ve bana hastane, İsrailli esirler ve rehineler hakkında bir şey bilip bilmediğime dair birçok soru sordular. Her soruya bir tokat eşlik ediyordu." diye ekliyor.
Hemşire ayırca, "Onlar gittikten sonra biz de gidebilirdik ama hastalarımı asla yalnız bırakmayacağıma ve bu hastaneyi en son terk eden kişi olacağıma söz verdim" diyor.
Cebaliye mülteci kampına da yakın olan hastaneye daha önce yüzlerce yerinden edilmiş insan sığınmıştı.
Haftalardır hizmet dışı olan ve ağır hasar gören tesisin yeniden açılıp açılmayacağı belirsizliğini koruyor.
Kaynak: Mepa News, Al Jazeera