Gayriresmi CIA olarak da adlandırılan, birçok önemli kuruluşa özel istihbarat sağlayan ve etkili bir düşünce kuruluşu olan Stratfor, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 'lira hamlesini' değerlendirdi. Türkiyeli iş adamlarının Erdoğan'a olan desteğini dikkat çekici bulan kuruluş, "Hiç bir ülke değer kaybeden ulusal para birimini desteklemek için döviz bozdurmaya gönüllü olacak özel şirketlere sahip olma ayrıcalığına sahip değildir." diyerek şaşkınlığını ortaya koydu.
Erdoğan'ın yerel para birimleriyle ticaret önerisinin uzun vadede doların küresel rezerv para birimi olma niteliğine zarar vereceğini belirten kuruluş, ABD'nin bu sonuca direnç göstereceğini söyledi. ABD'nin bu hamleye her türlü imkanıyla karşı çıkacağını ileri süren Stratfor, "Alternatif bir rezerv para birimi geliştirmek için çok fazla miktarda güç gerekecektir." yorumunda bulundu.
Stratfor'un resmi sitesinde yer alan değerlendirmeyi siz değerli Mepa News okurları için tercüme ettik:
Türkiye, Dolar Tuzağından Kaçmak İçin Önlem Alıyor
Şimdiye dek, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Türk vatandaşları ve Türk şirketleri için yaptığı, çoğu dolar olmak üzere, döviz varlıklarını Türk lirasına çevirme çağrısı işe yarıyor görünüyor. Bu hafta, Türk para biriminin dolar karşısındaki değeri tırmanışa geçti. Türkiye'de ülke adına fedakarlık yapmak, kâr dürtüsünden daha önde yer alıyor gibi. Birkaç büyük Türk şirketi geçtiğimiz günlerde, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın cuma günü duyurulan, ABD dolarlarının Türk lirasına çevrilmesi emrini dikkate alacaklarını duyurdu.
Döviz bozdurmak, Türk para biriminin desteklenmesine yardımcı olabilir fakat sırf ticari anlamda çok büyük bir fark yaratmaz. Lira ile bazı işlemler yürüterek Erdoğan'ın çağrısını destekleyen kuruluşlara, Savunma Bakanlığı Sanayi Destek Fonu, Türk Hava Yolları ve çeşitli telekom operatörleri de katıldı. Türk vatandaşlarının da dahil olduğu bu tecrübe, en azından son üç günde, dolara karşı kuvvetlenerek, aylardır izlediği düşüş trendine son veren liranın talihini keskin bir şekilde tersine çevirmesiyle sonuçlandı.
"Hiç kimse Türkiye'nin ayrıcalığına sahip değil"
Türkiye'nin ekonomik sıkıntılarının kaynağı, çeşitli siyasi ve güvenlik sorunlarının yanında, ABD doları ile olan ilişkilerindeki konumuna bağlanabilir. Birçok Türk şirketinin, dolar üzerinden tanınlanmış borcu bulunmakta ki bu da doların tırmanışını daha maliyetli hale getirmekte. Türkiye'nin oluşturmaya çalıştığı bu yol, dünya rezerv para biriminin (dolar) güçlenmeye devam etmesinin getirdiği zorunluluktan kaynaklanmakta. Çeşitli ülkeler kendini benzer bir pozisyonda bulsa da belki de hiçbiri yabancı parayı piyasaya sürebilecek ya da değer kaybeden ulusal para birimini desteklemek için döviz bozdurmaya gönüllü olacak özel şirketlere sahip olma ayrıcalığına sahip değildir. Bununla birlikte, bu Türk deneyimi, dolar taraaruzuna maruz kalan ülkeler için, bununla nasıl başa çıkacaklarının test edildiği bir durum olarak görülebilir.
Türk yetkililer, İzlanda'nın 2008'de, farklı Asya ülkelerinin de 1997'deki krizlerinde kurtarıcısı olan para kontrolünün -ülkeye para giriş ve çıkışını sınırlandırmak- tartışıldığını fakat en azından şimdilik göz ardı edildiğini aktardı. Türkiye'nin muammasına diğer bir çözüm ise, faiz oranlarında keskin bir artışa gitmek ki bu, Erdoğan'ın neredeyse günlük konuşmalarının bir konusu haline gelen, sıkı para politikasına karşı nefretini göz önünde bulundurunca, olası bir seçenek değil
Erdoğan'ın yerli para ile ticaret önerisi
Erdoğan'ın diğer önerisi özellikle Türkiye'nin olası lider rolünü göz önünde bulundurunca küresel manada daha ilgi çekici. 3 Aralık'ta Erdoğan, Türkiye'nin Rusya, Çin ve İran ile olan ticaretlerinde ülkelerin kendi para birimlerini kullanmaları gerektiğini önerdi. Bu; Türkiye'nin, neredeyse tamamını doların domine ettiği dünyanın geri kalanıyla da paylaştığı, dolar bağımlılığını kırmak için bir girişimi olarak düşünülebilir. Erdoğan'ın bahsettiği üç ülke Türkiye'nin ithalatının yüzde 25'ini ve ihracatının yüzde 6.6'sını oluşturmakta. Doların küresel para birimi olarak bilinmesi, dünyanın büyük çoğunlukla varlıklarını dolar olarak tutması manasına gelmekte. Türkiye gibi bir ülkenin dolara sırtını dönmesi kararı, ani zararlara yol açacaktır. Ticareti Ruble, Yuan ve Riyal'e kaydırmak, buna bağlı olarak Türkiye'nin bu para birimlerinde tuttuğu döviz rezervi oranını arttırır. Doların aksine, Yuan değer kaybederken, Ruble yakın geçmişte keskin develüasyonlara uğradı. Yerel para birimlerine geçiş, para birimlerinin çöküşü ile ani milli servet kaybı riskini arttırır.
Dolar küresel rezerv para birimi olmaktan çıkabilir
Tek bir ülke veya ülkelerin oluşturduğu küçük gruplar için dolardan uzaklaşmak, dolar ticaretinin temsil ettiği ana etkileşim havuzunun dışında kalmanın doğal getirisi olarak yetersizlik yaratacaktır. Fakat, çok sayıda ülke bu yolu izlerse hesaplar değişir. Ne kadar çok sayıda ülke birbiriyle etkileşiminde kendi para birimini kullanırsa, doların gücü o kadar az baskın hale gelir, böylece dahil olmayan ülkeler havuzu küçültür. Eğer böyle bir hareket belli bir noktayı aşarsa, küresel rezerv olarak yükselecek para birimine alternatif için bir yaygara kopabilir. Yine de şu an doların yerini alabilecek çok az aday bulunmakta. Yuan zayıflamakta ve Çin'deki yönelim, kendi para birimi üzerindeki kontrolü arttırmaya yönelik, bunun ötesinde bir küreselleşmeye uygun değil. Euro 2001'de favori idi fakat önümüzdeki birkaç yıl sonra var olacağına dair ihtimaller bile küçülüyor. Japonya Yen kullanımını asla teşvik etmedi, İngiliz Pound'u ise en iyi zamanlarını geride bıraktı.
Yeni teknolojiler, dijital hesap defterlerine dayalı blockchain(*) gibi alternatifler sağlayabilir fakat bu çözümler yakın gelecekte tatbik edilemez.
ABD küresel resmin değişmesine izin vermeyecek
Aslında, yeterli sayıda ülke dolardan vazgeçme niyetinde birleşirse, en olası çözüm Uluslar Arası Para Fonu (IMF)'nun hesap birimini, Özel Çekme Hakları(SDR)'nı doların yerine küresel para birimi olarak yenilemek olabilir. Yine de tahayyül edilen deney şu; Türkiye'nin para stratejisi sadece kendi istediğini alması açısından değil, yeterli sayıda ülkenin uygulaması durumunda küresel resmin değişmesi açısından da anlamlı. Hiç şüphesiz doların rolünü muhafaza etmek için büyük mesafeler katedebilecek Birleşik Devletler'den hiç de azımsanamayacak bir direnç ve buna benzer başka büyük engeller bu sonucun önünde durmaktadır. Bu ataletin üstesinden gelmek ve alternatif bir rezerv para birimi geliştirmek için çok fazla miktarda güç gerekecektir.
*Bitcoin birikimlerinin yer aldığı hesap. Bitcoin aracı kurumuna gerek kalmadan transferi yapılabilen bir tür dijital para birimidir. (Editör)