Yemen’in başkenti Aden’de hükümetin devam eden ekonomik krize çare bulamaması nedeniyle başlayan ve günlerdir devam eden protesto gösterileri sonrasında güneyli bir ayrılıkçı grup Çarşamba günü bağımsızlık çağrısı yaptı ve kendine geniş destek bulan bir ayaklanma başlattı.
Ülkenin para biriminin hızla değer kaybetmeye devam etmesi, temel tüketim maddelerinin fiyatlarının hızla yükselmesi devam eden ekonomik krizi daha da derinleştiriyor.
Güney Geçiş Konseyi (STC) bu gelişmeler üzerine, 1967-1990 arasında bağımsız bir devlete sahip olan güney Yemenlileri hükümete karşı ayaklanmaya çağırdı.
STC, geçen yıl eski Güney Yemen devletinin tekrar hayata geçirilmesine destek amacıyla kurulmuştu.
Grup yaptığı açıklamada “Bizi yöneten yolsuzluk çeteleri paramızı, çocuklarımızın rızkını ve özgürleştirilmiş güneyin gelirlerini, güneyden alıp kendi hazinelerine götürüyor. Bizim çocuklarımız açlıklar, hastalıklar ve beslenme eksikliğinden kıvranırken onlar kendi çocuklarıyla beraber lüks içinde yaşıyorlar. Bu saçmalık ekonomiyi, para birimini, toplumun istikrarını mahvetti, hizmetlerin durmasına neden oldu ve ülkenin gelişimini durdurdu” ifadelerini kullandı.
Hükümet tarafından yapılan açıklamalarda bu çağrının “sadece Yemen’in ve ülke halkının birliğini ve güvenliğini zedeleyecek” toplu bir infiale dönüşme riskinin olduğu belirtildi ve STC’ye planlarını derhal iptal etmesi için karşı çağrı yapıldı.
STC tarafından yapılan çağrı Aden halkı tarafından "insanların ızdırabını yansıtan bir girişim" olarak nitelendi ve memnuniyetle karşılandı. Birçok Adenli hükümetin artık Yemen’in güneyinden çıkartılması zamanının geldiğini söyledi.
43 yaşında bir muhasebeci olan Hani Abdulcabbar konuyla alakalı “Hükümet üç senedir süren dertlerimize hiçbir çözüm bulmadı. Hatta çektiklerimizin temel sebebi bu hükümettir. Dertlerimiz son bulana ve ülkemizi tekrar ele geçirinceye kadar protestoya devam edeceğim” dedi.
Felaketlerle sarılı ülke
Arap dünyasının en fakir ülkesi olan Yemen, Suudi Arabistan liderliğindeki koalisyonun 2015’te, uluslararası olarak tanınan hükümet safında Husilerle savaşa başlamasının ardından felaketler silsilesinden bir türlü kurtulamadı.
Yemen’deki durumu dünyanın en kötü insani krizi olarak nitelendiren BM 29.9 milyonluk nüfusa sahip ülkedeki en az 22.3 milyon insanın yardıma muhtaç olduğunu açıkladı.
BM verilerine göre, 8.4 milyon Yemenli açlıktan ölme riskiyle karşı karşıya bulunuyor.
Abdulcabbar diyor ki “Benim maaşım 60.000 riyal, 2015’ten önce 300 dolar ediyordu, şimdi ise 100 dolar bile etmiyor ve bu parayla ailemin temel ihtiyaçlarını dahi karşılayamıyorum. Eğer şimdi değilse ne zaman baş kaldıracağız? Bence şu anda kendimizi kurtarmanın tam zamanıdır.”
O zaman da STC tarafından ülkede yaşanan yolsuzluk ve kötü yönetim eleştirilmesinin ardından Güneyli ayrılık taraftarları ve hükümet güçleri arasında Ocak ayında yaşanan çatışmalarda onlarca kişi ölmüştü.
Çarşamba günü yaptığı açıklamayla grup alevleri tekrar körüklemeye karar vermiş görünüyor.
Açıklamada şu ifadelere yer verilmişti: “Geçtiğimiz Ocak ayında birlikte ayaklanmış ve yönetimi değiştireceğimize söz vermiştik ama hiçbir şey yapılmadı. Dolayısıyla hükümet saçmalıklarını ve yozlaşmış halini devam ettirdi.
Tüm güney vilayetlerini, sözde meşru olan yönetimin yıkıcı politikalar nedeniyle birer felaket bölgesi olarak ilan ediyoruz. Hükümetle olan bütün bağlarımızı kopardığımızı ve güney vilayetlerinde yaşayan halkımıza bu büyük ayaklanmayı destekleyeceğimize söz verdiğimizi ilan ediyoruz. Ayaklanmanın barışçıl olacağını ve protestocuların hiçbir özel kuruma veya devlet kurumuna zarar vermeyeceğini garanti ediyoruz."
Kaos kıvılcımı
Güney Yemenli birçok insan STC’nin açıklamasını memnuniyetle karşıladı ancak bazıları da güney vilayetlerde bu açıklamanın “kaos kıvılcımı” olacağı endişesini taşıyanlar da var.
Kendisine dair ayrıntılı bilgi vermeden, yalnızca adını vererek konuşan Adenli Cemal “STC insanlara kamu kuruluşlarını ele geçirin çağrısı yapınca aslında onlara buraları yıkın mesajı veriyor. Protestocular ancak yıkar, yakar ve hatta öldürür, binaları barışçıl şekilde elinde tutmayı bilmezler. Eğer STC özerkliği bu kadar istiyorsa, kamu binalarını kendileri ele geçirsin, biz güney Yemenliler olarak bunu memnuniyetle karşılarız.
STC’nin (BAE tarafından desteklenen) askeri bir kanadı var. Bunlar istese kamu kuruluşlarını hükümet için çalışmaktan alıkoyup STC için çalışmaya pekala zorlayabilir.”
Abdulcabbar gibi Cemal de Aden’de protesto gösterilerinin devam edeceğini düşünüyor ve vatandaşların STC’ye itaat etmesi halinde bu protestoların eninde sonunda şiddet olaylarına dönüşeceğinden endişe ediyor.
“Güneyde yeni bir savaşa daha tanıklık etmek istemiyoruz, şu anda yardıma muhtaç insanların gözümüzün önünde açlıktan ölmelerine şahit olmak bize yetiyor.”
Güney sokaklarında bölünme
Aden'deki siyasi analistler, emrinde askeri bir güç bulunduran STC’nin açıklamaları hakkında yorum yapmaktan ve grup aleyhine konuşmaktan çekiniyor.
İsmini vermek istemeyen, Aden merkezli bir stratejik araştırmalar merkezinin başı olarak görev yapan kişi şu açıklamaları yaptı: “Geçen yıl kurulmasından sonra STC birçok açıklama yaptı ve istisnasız hepsi kaosa ve sokaklarda bölünmeye yol açtı. STC’nin bu açıklamayla insanlara yardım etmek gibi bir derdi yoktur. Sadece aç halkın öfkesini kendi çıkarları doğrultusunda kullanmak istiyorlar.”
Analist, güney Yemenli birçok insanın STC’ye sadık olduğunu ve açıklamalara uyarak sokaklarda protestoya devam edeceklerini de ekledi.
“Sıradan halk STC’nin yardıma muhtaç insanlara yardım edeceğine inanıyor ancak gerçekleşecek olan tek şey yardıma muhtaç insanların STC’nin emellerine yardım etmesidir.”
Analist, insanların ekonomiyi iyi idare edememesi nedeniyle hükümete karşı büyük öfke duyduklarını ancak STC’nin de bu süreçte doğru adımlar atmadığını hatırlattı.
“Hepimiz hükümete karşıyız ve daha iyi bir yaşam talep ediyoruz ancak öfkenin kaosa dönüşmesi buradaki en iyi çözüm yolu değildir. Umarım halk bu durumu anlar ve hükümete karşı barışçıl bir şekilde gösteriler düzenlemeye devam eder.”
Kaynak: Middle East Eye, Mepa News