Libya'nın doğusunu elinde bulunduran Halife Hafter'e bağlı güçler, Ulusal Mutabakat Hükümeti (UMH) kontrolündeki Trablus'a saldırı başlattı.
Hafter, dün yaptığı açıklamada, Trablus çevresine konuşlanmış birliklerine saldırı emri verdiğini ve bu savaşın "belirleyici bir savaş" olacağını iddia etmişti.
Libya'nın doğusunu kontrol altında tutan Hafter'e bağlı güçler bunun ardından Trablus kentine saldırı başlattı.
Çatışmalar şiddetleniyor
Kentin güney ve batı kesimlerinden ilerleme girişiminde bulunan Hafter güçleri şimdiye kadar ilerleme sağlayamadı.
UMH'ye bağlı birlikler tarafından, Trablus şehir merkezinin batısındaki Tuğar bölgesinde püskürtülen Hafter güçleri geri çekilmek zorunda kaldı.
Trablus güneyindeki Ayn Zara'da da çatışmalar yaşanıyor.
Hafter güçlerinin Trablus-Giryan yolunu keserek UMH güçlerinin etki alanını daraltmayı amaçladığı ifade ediliyor.
"Türkiye'de UMH'ye destek"
Öte yandan bölge kaynakları, Türkiye'nin UMH güçlerine Hafter'e karşı destek verdiğini ifade etti.
Türkiye, Birleşmiş Milletler (BM) tarafından tanınan Trablus hükümetinin en büyük destekçisi konumunda.
Türkiye ile UMH arasında geçtiğimiz günlerde Doğu Akdeniz'de deniz yetki alanları sınırlandırmasına dair mutabakat muhtırasının imzalanmıştı.
Muhtıraya bölgeden tepki gelmişti.
Hafter'in saldırıyı, mutabakatların gündeme oturduğu bir zamanda başlatması dikkat çekti.
Halife Hafter güçlerinin ABD, Rusya, İtalya, Fransa, Mısır, Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri gibi ülkelerden önemli destek gördüğü biliniyor.
Hafter 4 Nisan'da saldırıyı ilan etmişti
Hafter, Trablus'a yönelik saldırılara başladıklarını 4 Nisan 2019 tarihinde açıklamıştı.
Bu tarihten önce de Hafter'e bağlı "Libya Ulusal Ordusu" adlı oluşumun, ülkenin batısındaki UMH hakimiyetini sona erdirmek için saldırıya hazırlandığı biliniyordu.
Libya'da kontrol durumu
(Yüksek çözünürlük için haritaya tıklayın)
Halife Hafter kimdir?
Halife Hafter, ülkenin batısındaki Trablus hükümeti ile dost olan gruplara karşı acımasız bir savaş başlatması ve petrol ticareti yapılan bazı limanları ele geçirmek gibi birkaç siyasi operasyonel hamlelerden sonra, Libya'da yükselen önemli bir aktör halini aldı.
Kaddafi’nin 1978-1987 yılları arasında Çad’a açtığı savaşta esir düşen General Halife Hafter, ABD ordusunun yardımıyla kurtarıldı. ABD siyasi sığınma hakkı tanımasıyla ABD’ye yerleşen Hafter, o günden sonra ülke dışında Kaddafi’ye karşı faaliyetler yürütmeye başladı. Ancak bu süreçte hem Kaddafi yönetimi ve hem de Kaddafi karşıtları nazarında soru işaretleri taşıyan bir isim olarak ünlendi. İki taraf da Hafter'i CIA ajanı olarak suçladı.
Libya’da Kaddafi’ye karşı başlayan ayaklanmadan bir ay sonra Mart 2011’de 20 yıl aradan sonra tekrar Libya’ya döndü. Kaddafi’nin devrilmesinin ardından da Libya Milli Meclisi tarafından kara kuvvetleri komutanlığına atandı. Libyalılar’ın siyasi planları olduğu gerekçesiyle mesafeli yaklaştığı Hafter, 2013 yılında bir muhtıra yayınlayarak “meclisi feshettiğini” ilan etmişti.
60 bine yakın savaşçıya liderlik ettiği düşünülen Hafter'in ABD'nin bölgedeki etkisinin zayıflamasının ardından Rusya'yı yeni bir partner olarak görmeye başladığı ifade ediliyordu. Hafter, İslami hareketlere karşı duran laik ve liberal kesim tarafından destek görüyordu. Batılı ülkelerden aldığı desteğin Halife Hafter'in Libya'da meclis üstü bir güç haline gelmesinde büyük rol oynadığı belirtiliyor.
Hafter'in ordusu kimlerden oluşuyor?
Libya'nın büyük bir kısmını kontrol altında bulunduran Halife Hafter'in Libya Ulusal Ordusu adlı oluşumu, birçok farklı gücün birleşiminden oluşuyor.
Her ne kadar Hafter'in oluşumu "Libya Ulusal Ordusu" gibi, bir devletin resmi ordusunu çağrıştıracak biçimde adlandırılmış olsa da, saha araştırmaları oluşumun kapsamlı bir milis ordusu görünümünde olduğunu ortaya koyuyor.
Tobruk merkezli Temsilciler Meclisi'ne bağlı olan yapılanma, uluslararası arenada da bir ordu olarak kabul edilmiyor. Uluslararası toplum halen Trablus merkezli Ulusal Mutabakat Hükümeti'ni Libya'nın meşru hükümeti olarak tanıyor.
Libya'nın doğusunda ağırlığını günden güne artıran Hafter, zamanla adından daha fazla söz ettirmeye başladı. Özellikle Libya'nın doğu ve güney bölgelerinde El Kaide ve IŞİD bağlantılı olduğunu öne sürdüğü gruplara karşı savaş ilan eden Hafter, bu grupları bölgeden atarak Libya'nın bir numaralı askeri ismi pozisyonuna tırmandı.
Ortadoğu ve Kuzey Afrika'daki birçok benzer askeri yapılanma gibi Hafter'in güçleri de uluslararası meşruiyetini "teröre karşı savaş" söylemi üzerinden kazandı.
Hafter öncülüğünde Libya'nın doğusunun askeri bir cuntaya evrilmesi 2016 yılının sonlarında başlarken, bu cunta kendisini bölgede "radikal" olarak ifade edilen gruplara karşı savaşarak meşru hale getirdi.
Askeri yapısını korumuş olan eski "Ulusal Ordu" birimlerine bölgede faaliyet gösteren milis grupları da katan Hafter, bölgesel ve küresel güçlerin de desteğiyle etki alanını genişletmeye devam etti. Libya doğusunda gücünü tesis ettikten sonra ilk olarak güneye yönelen "Libya Ulusal Ordusu", Hafter'in "Trablus'u özgürleştirme" söyleminin ardından tüm Libya'yı ele geçirme eğilimine ulaştı.
Yaklaşık 25 bin personeli olduğu ifade edilen grubun askeri şeması:
Düzenli Libya ordusuna bağlı birimler
Hafter güçlerinin yaklaşık 8 bin kişilik kısmını düzenli kuvvetlerin oluşturduğu belirtiliyor. Bunlar arasında yaklaşık 50 hava aracından oluşan bir hava kuvveti var.
Kara Kuvvetleri içerisinde mekanize piyade tugayları, tank tugayı ve topçu tugayları bulunuyor. Piyadelerden oluşan tugaylara ek olarak, Hafter'e bağlı iki ayrı özel kuvvet birimi de mevcut.
Öte yandan Hafter'e bağlı güçler geçtiğimiz 20 yıl boyunca hiç kullanılmamış olan Mig-23 tipi savaş uçaklarının da uçuşa hazır hale getirilip Trablus saldırısında kullanılacağını öne sürüyor.
Milis güçler
Hafter'in Libya'daki ağırlıklı gücünü ise milis kuvvetler teşkil ediyor. Bünyesinde yaklaşık 18 bin milis güç barındıran "Libya Ulusal Ordusu", bu milis güçlerle beraber Libya sahasında en etkili askeri güç pozisyonuna ulaşmış durumda.
Hafter güçleri içindeki milislerin skalası ile oldukça geniş. Suudi Arabistan destekli Selefi Medhali milisler, Kaddafi yanlısı milisler, Sudanlı ve Çadlı isyancılar, Arap ve Tuareg kabileler Hafter'e bağlı milis gruplardan.
"Ulusal Ordu" olarak anılan Hafter yapılanmasının tüm Libya'yı ele geçirdiği takdirde milis grup ağırlıklı yapısını neyin beklediği ise merak konusu.
Milis grupların tam anlamıyla kontrolü ise oldukça zor bir konu. Hafter'e bağlı milis grupların Libya doğusunda birçok insan hakları ihlaline imza attığı biliniyor.
Tüm bunlar göz önüne alındığında Hafter'in Libya'nın geleceğinde nasıl bir yeri olacağı sorusu akıllarda yerini korumaya devam ediyor.
Kaynak: Mepa News