Nagehan Alçı, Habertürk'te "Hakan Atilla'ya devlette önemli bir görev verilecek" başlığıyla yayımlanan yazısında "Hakan Atilla’nın yurda dönüşü ile ilgili söyleyecek çok şey var. Ancak ben ilk olarak bundan sonrası ile başlayayım" ifadesini kullandı.
Alçı şöyle devam etti:
Atilla her şeyden önce dürüstlüğü, inancı ve cesareti ile herkesin takdirini kazandı. Ankara’da son bir haftadır en çok konuşulan isimdir desem abartmış olmam. Onun için Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kafasında önemli bir pozisyon var.
Atilla başarılı ve işini çok iyi yapan bir üst düzey banka yöneticisi olduğunu kanıtladı. Duyduğuma göre kendisine önemli bir devlet görevi verilecek.
Tam 28 ay, büyük bir belirsizlik içinde, hukukun siyasi sopa olarak kullanıldığı bir süreçten gözünü kırpmadan, en ufak bir korku ya da tereddüt belirtisi göstermeden çıktı Hakan Atilla.
Millet, devlet, Türkiye Cumhuriyeti… Elbette hepsine büyük bir doğallıkla gösterdiği sadakat ve bağlılık müthişti Atilla’nın ama ben her şeyden önce bir insan olarak çok gururlandım. İnsana olan inancımı kuvvetlendirdiği için kendisine teşekkür ediyorum.
Hakan Atilla’nın 28 ay boyunca ne yaşadığını, hangi şartlarda kaldığını, nasıl muamele gördüğünü, ne tekliflerle karşılaştığını kendisi anlatınca öğreneceğiz… Açıkçası bir gazeteci olarak benim şu an çok dinlemek ve yazmak istediğim hikaye bu. Yaşadıklarından roman da olur, film de…
28 ay yıpratmamış, aksine
Kolay değil, 28 ay. Üstelik bilmediğin bir yer, her an değişebilecek koşullar ve müebbet hapis cezasının bile konuşulduğu ucu karanlık bir tünel…
Bir insanı psikolojik olarak çok zorlayacak bu koşullara rağmen Hakan Atilla müthiş dinamik ve sağlıklı bir görüntü ile döndü. Belli ki cezaevindeki zamanını spor yaparak ve olumlu düşünerek harcamış. Kameraların karşısına çıktığında gayet sağlıklı ve dinç görünüyordu. İnsanın kendisine ve ülkesine inanması ve umudunu kaybetmemesinin fotoğrafı bu olsa gerek!