15 Kasım'da Halep'te başlatılan operasyonun üzerinden geçen 12 günün ardından, Suriye rejimi şehrin kuzeyindeki muhaliflerin kontrolündeki bölgenin üçte birini ele geçirmişti.
Rejim güçleri, muhaliflerin kontrolündeki bölgenin dörtte üçünü ele geçirene kadar bu cephede ilerlemeye devam ettiler ve 7 Aralık'ta Eski Halep'e ulaştılar.
Bazı gözlemciler son ilerlemeleri tarif ederken, muhalifler için 2012 yılından beri 'en büyük gerileme' olduğunu ifade ettiler. Direnişçiler bir şekilde kuşatmayı kırmayı başaramazlarsa, Halep'in Esed güçlerine geçmesine kesin gözüyle bakılıyordu.
Halep'te muhalif kontrolündeki bölgede rejim ilerlemesi [13 Aralık 2016 tarihli The Guardian haritası]:
Suriye İnsan Hakları Gözlemevi'ne göre; yaklaşık 250 bin sivil Halep'te mahsur durumda kalmış, 80 binden fazlası saldırının son bir haftasında kaçmayı başarabilmişti.
Gelinen süreçte ise, yapılan anlaşma sonucu muhalifler kuşatma altında bulundukları Doğu Halep'i tamamen terketmek zorunda kaldılar. Suriye rejimi lideri Beşşar Esed, Halep’i ele geçirmenin, sadece kendilerinin değil aynı zamanda İran ve Rusya’nın da ‘zaferi’ olduğunu söyledi.
Esed, bu iddiasında fazlasıyla haklı.
Milisler rejim ordusunun yerini aldı
Esed rejimi adına savaşan muhtelif yerel ve yabancı milisler, 'Suriye Arap Ordusu'nun yerini aldı. Topçu atışları ve Rus hava gücü ile desteklenen bu milisler, elde edilen zaferde kritik rol oynadı. Operasyonlar, üst düzey İranlı, Suriyeli, Rus ve Lübnan Hizbullahı'nın üst düzey askerlerinden oluşan ortak komuta merkezinden koordine edildi. Hazırlanan merkezde İran, Suriye rejimi, Rusya ve Lübnan Hizbullahı bayrakları bir arada bulunuyordu.
Halep operasyon odasının fotoğrafı. Bir rejim destekçisi hesap tarafından Ekim ayı sonlarında paylaşıldı.
İran Devrim Muhafızları ve İran destekli Şii milisler, bir yıl süren saldırıların ardından Halep'in kuşatma altına alınmasında etkili güç oldular. Ağustos ayı ve Ekim sonunda İslamcı direnişçilerin kuşatmayı kırmak için şehrin batısı ve güneybatısından yaptıkları saldırılara karşı koydular. Esed destekçisi Suriyeli milisler ve Suriye rejim ordusu, geçen yazdan beri şehrin kuzeyinde istikrarlı bir ilerleyiş gösterdiler. Ayrıca top atışları ve Rus hava saldırıları ile desteklenen bu güçler, kuzey bölgelerde son saldırıyı gerçekleştirdiler.
Wall Street Journal'e göre Ekim ayının başlarında Halep'te rejim güçleri 5 bin askerden oluşuyordu. Bu rakamlar, rejim ordusunun yanısıra Esed yanlısı Suriyeli milisleri içerebilir. Çünkü Batı medyasında sık sık bu askerlerin varlığı örtbas ediliyor.
Halep'te hangi milis gruplar bulunuyor?
Rejim ordusu ve Esed destekçisi milisler, ağırlıklı olarak şehre doğrudan bitişik bulunan batı, kuzey, doğu ve güneydoğudaki cephelerde konumlanmış durumdaydı. Şehirdeki rejim güçleri; Cumhuriyet muhafızları, 4. Mekanize Tugayı, özel kuvvetler ve ayrıca İçişleri Bakanlığı özel güçleri ve denizcilerden oluşuyor.
Esed destekçisi milis gruplar ise; Kaplan Güçleri, Çöl Şahinleri Tugayı, Baas Tugayları, İmam al Hucca Alayı, Cundul Mehdi, İmam el Bakır Tugayı, Suriye Sosyalist Milliyetçi Partisi ve Kudüs Tugayı.
Ekim sonuna kadar, takviye Çöl Şahinleri ve Kaplan Güçleri'ne bağlı milisler şehre ulaştı. Rejim yanlısı medya kuruluşu El Masdar, Kasım sonu itibariyle Lazkiye'den Sosyalist Milliyetçi Parti ve denizcilerden oluşan 1000 askerin şehre ulaştığını bildirmişti. Suriyeli güçler ve rejim ordusunun şu anda 6 bin ila 10 bin kişilik bir gücü şehirde bulundurduğu tahmin ediliyor.
Bölgedeki Kaplan Güçleri'ne ünlü Hava Kuvvetleri istihbarat birimi subayı Suheyl Hasan liderlik ediyor.
Milis birlikleri 'sorgulanamaz güç'
Ciddi anlamda bir asker sıkıntısı yaşayan Esed rejimi, Şii milislere oldukça bağımlı. Bu milisler bağımsız hareket ediyor ve merkezi rejim otoritesine uyma zorunluluğu bulunmuyor.
Ayrıca en büyük Suriyeli milis gruplarından Kaplan Güçleri ve Çöl Şahinleri Tugayı, sorgulanamaz bir güç olarak derebeyliklerini sürdürüyorlar. Bu milis gruplarından bazıları Rusya ve İran ile ilişkilerini geliştirdi.
İmam Hucca Alayı, Cundul Mehdi (Mehdi'nin askerleri) ve İmam el Bakır Tugayı, İran tarafından destekleniyorlar. Ayrıca Suriye'nin Şii kasabaları olan Nubl ve Zehra'da da silahlı milisler yetiştiriyorlar.
İran'da devlete bağlı medya kuruluşları geçen ay Halep'te 10 Suriyeli Şii'nin öldürüldüğünü duyurmuştu.
Halep'teki Şii milis gruplar
Hizbullah ile bağını açıkça ilan eden İmam Hucca Alayı, 2016 yılı başlarında kuruldu.
Doğu Halep'e yönelik operasyonda yer alan ve Nubl ve Zehra'da oluşturulan Cundul Mehdi, savaşın erken dönemlerinde kurulan bir milis grubu.
Bu iki grup, İran Devrim Muhafızları'nın Suriye'de bir Hizbullah ağı kurma çabalarının bir sonucu.
Rus tarayıcıları Doğu Halep'teki mayınları temizlerken, Rus askeri personeli rejim ordusu ile birlikte sahadaydı. The Daily Beast'in haberine göre, bir Rus albay 7 Aralık'ta Halep'te öldürülmüştü. Rus personellerin, Suriye rejimi ve milis güçleri ile birlikte göründüğü fotoğraflar son birkaç ayda paylaşılmaya başlandı. Bu gruplar arasında Baas Tugayları, İmam el Bakır Tugayı (İran destekli) vardı. Bu fotoğraflar, Rus ordusunun Suriyeli ve yabancı milis güçler ile direkt temas halinde olduğunu ortaya koydu.
28 Kasım'da paylaşılan fotoğrafta Rus ordusundan bir asker Suriye Cumhuriyet Muhafızları ile birlikte görülüyor:
4 Aralık'ta paylaşılan fotoğrafta Rus askeri personeli, rejim ordusuna bağlı istihbarat birimiyle birlikte:
İran Devrim Muhafızları (İDM) tarafından yönlendirilen Şii milis güçleri, ağırlıklı olarak şehrin güneyinde konumlandırıldı ve şehrin batı ve güney kırsalında pozisyon aldı.
İran Devrim Muhafızları Kudüs Gücü (İDMKG), İran'ın Suriye'deki stratejisini gerçekleştirmek ve Şii milisleri Halep'te organize etmek amacıyla önemli bir rol üstlendi. İDMKG'ye bağlı bazı saha komutanları geçen ay içinde, operasyonları planlarken ve milis güçlere liderlik yaparken öldürüldü.
Komutanlık rütbesinin altındaki bir çok İranlı da Halep'te öldürüldü. Bu, İran'ın bölgeye asker sevkiyatı gerçekleştirdiğinin bir kanıtıydı.
Lübnanlı ve Iraklı güçler, Idlib için hazırlık yapıyor
İDMKG liderliğindeki birliklerde Lübnan Hizbullahı, Afgan Fatimuyyun Tugayı, Pakistanlı Zeynebiyyun Tugayı'ndan askerler ve birçok Iraklı bulunuyor.
Rus Izvestia gazetesinin emekli bir Suriye rejimi generaline dayandırdığı bilgiye göre, Hizbullah Suriye'deki güçlerinin sayısını 5 bine çıkardı ve Halep'ten sonra Idlib'e operasyon düzenlemeye hazırlanıyor. Rejim yanlısı El Masdar ajansının Halep'teki kaynaklarına dayandırdığı habere göre, Hizbullah ve Iraklı Hareket'ul el Nuceba Idlib'e bir saldırı düzenlemek için hazırlıklarını sürdürüyor.
Hizbullah, Ekim ortası ve Kasım ortası arasında, muhaliflerin Halep kuşatmasını kırmak için başlattıkları saldırılarda önemli kayıplar verdi. Bölgedeki Hizbullah kayıtlarını tutan araştırmacı Ali Alfoneh, bu dönemde Hizbullah'ın 40'tan fazla askerinin öldüğünü belirtiyor. Doğu Halep'e başlatılan saldırının ardından Hizbullah'ın kayıplarında önemli ölçüde düşüş yaşandı.
En çok kaybı Şii milisler veriyor
Suriye'deki Afgan Şii Fatimuyyun Tugayu'nın 3 bin ila 6 bin arasında savaşçısının olduğuna inanılıyor. Pakistanlı Şii milis grubu olan Zeynebiyyun için ise tahmin edilen bu sayı, bin ila 2 bin arasında.
Halep'in kuşatmada kalmasında kilit öneme sahip olan bu iki birlik, Batı Halep'teki çatışmalarda en çok kayıp veren gruplar arasında öne çıkıyor.
Halep'in Şeyh Said mahallesinde muhalifler tarafından esir alınan Şii Afgan savaşçı:
Haşdi Şabi birlikleri Suriye'de
Iraklı birlikler arasında Hareket'ul Nuceba, İmam Ali Tugayı, Asaib Ehli el Hak, Hareket'ul Abdal ve Dir'al Vilaye grupları bulunuyor. Bu İDM destekli gruplar, aynı zamanda Haşdi Şabi'nin bileşenlerini oluşturuyor. Irak parlamentosunun 'yasal' olarak kabul ettiği Haşdi Şabi, orduya bağlı bir Şii milis grubu olarak kabul ediliyor. Halep'te öldürülen Iraklı milislerin sayısı ise kamuoyuna açıklanmıyor.
Halep'teki en büyük Iraklı grup olan Hareket'ul Nuceba, Asaib Ehli el Hak'ın Halep şubesi olarak kuruldu. Örgütün lideri Ekrem el Kabi, Suriye'de 3 bin kişilik bir askeri güçlerinin olduğunu belirtiyor. İran'a yakınlığı ile bilinen örgüt, bir yıldan fazla süredir Halep'te savaşıyor.
Asaib Ehli el Hak'ın diğer bir şubesi olan İmam Ali Tugayı, geçen yıl Halep'teki çatışmalara katıldı ancak daha sonra Palmira başta olmak üzere diğer cephe hatlarına gönderildi.
Görece küçük bir birlik olan Hareket'ul Abdal, belli bir süre Halep'teki çatışmalara katıldı. Grup, Hizbullah menşeili Seyyid'ul Şuheda Tugayı'nın bir şubesi olara kuruldu.
Küçük bir grup olan Dir'al Vilaye Tugayı, ilk açıklamasını 2015 yılının Mart ayında yayımladı. Ancak hangi yapıya bağlı olduğu direkt olarak teyit edilemedi. Grup, Eylül ayında Suriye'de gönüllü savaşçı aramaya başladı ve Kasım ayı başlarında Suriye'ye askeri güç gönderdiğini duyurdu. Ayrıca grup, Halep operasyonuna katılmadan önce şehirdeki Hamdaniye Stadyumu'nda eğitim yaptıklarını duyuran bir görsel de paylaştı.
Asaib Ehli el Hak, Eylül'den beri Suriye'de iki önemli komutanını kaybetti. 29 Kasım'da bir komutanın Halep'te sürmekte olan savaş sırasında öldüğü duyuruldu. İDMKG lideri Kasım Süleymani'ye yakın diğer komutanın ölümü iste Eylül sonlarında açıklandı.
İran dini lideri emir verdi: Musul'dan sonra Idlib
İDM destekli Iraklı milislerin, IŞİD'in Irak'taki hakimiyetinin gerilemesinin ardından Suriye'ye daha fazla kaynak ayırması bekleniyor.
İDM destekli Şii milislerin en önemli hedefini, muhaliflerin kuşatması altında bulunan Idlib ilinde Fua ve Keferya kasabalarını ele geçirmek oluşturuyor. Hareket'ul Nuceba lideri Ekrem el Kabi, İran dini lideri Ali Hamaney'in bu konuda emir verdiğini ancak bu yöndeki planın Halep'in tamamen ele geçirilmesi sonrasına ertelendiğini açıklamıştı.
Halep'in tamamen tahliye edilmesinin ardından, İran destekli güçlerinin Idlib'e yönelmesi bekleniyor. Muhaliflerin Idlib ilinde ve ayrıca çembere alınmış bir halde Hama ve Şam kırsalında hakimiyetleri devam ediyor.
Halep'te kazandıkları zafer, potansiyel bir siyasi müzakere masasında Esed destekçisi güçlerin elini güçlendirdi. Halep'in düşmesi ile birlikte, şehrin kırsalını kontrol eden muhalifler ve şehri elinde bulunduran rejim yanlısı güçler arasındaki savaş, klasik direniş evresine dönüş yapacak. Bunun yanı sıra, devlet kurumları çöken, kontrolündeki bölgelerde merkezi otoritesi zayıflayan, güç tekelini elinden kaybeden Suriye rejimi, müttefiklerine ve onların milislerine bağımlı bulunuyor.
Tahran var olan senaryo ile yetiniyor ve yeni savaşçıları piyasaya sürdüğü sürece, Şii milislerle yürüttüğü uluslararası vekalet savaşı modelini sürdürebiliyor.
Gelinen noktada; sahada hatırı sayılır bir etki gücünü elinde buluran Rusya ve İran, milis güçlerle ilişkilerini geliştirirken uzun vadeli çıkarları için Suriye'deki 'hissedarlarını' kullanmayı çok iyi başardı.
Bu analiz Amir Toumaj'ın Halep'teki savaşı raporlayan çalışmasından faydalanılarak Mepa News okurları için hazırlanmıştır.