İsrail'in 41.000'den fazla insanın ölümüne neden olan Gazze saldırıları birinci yılını doldururken, işgal altındaki Batı Şeria'da da saldırılar devam ediyor.
7 Ekim'den bu yana en az 703 kişi İsrail güçleri ve silahlı Yahudi çeteler tarafından öldürüldü.
Gazze ve Batı Şeria'nın en yakın noktaları arasında sadece 33 kilometre olmasına rağmen, İsrail'in kısıtlamaları son çatışmadan önce bile iki Filistin bölgesi arasında seyahat ve etkileşimi uzun süredir engllemekteydi.
Bu kısıtlamaların etkisini ve sahadaki durumu daha iyi anlamak için, Batı Şeria'daki milyonlarca Filistinlinin coğrafyasına, tarihine ve yaşam koşullarına görsel bir bakış yapılması gerekiyor.
1 - İşgal altındaki Batı Şeria ne kadar büyük?
İşgal altındaki Doğu Kudüs de dahil olmak üzere Batı Şeria 5,655 km² yüzölçümü ile, 365 km² yüzölçümüne sahip Gazze Şeridi'nden yaklaşık 15 kat daha büyük. Dünyadaki diğer yerlerle karşılaştırıldığında, Batı Şeria, Amerika Birleşik Devletleri'ndeki Delaware ya da Türkiye'nin İstanbul kenti ile hemen hemen aynı büyüklüktedir. Birleşik Krallık'taki Kuzey İrlanda'nın yaklaşık yarısı ve Güney Afrika'daki Gauteng eyaletinin yaklaşık üçte biri büyüklüğündedir.
2 - Batı Şeria ismi nereden geliyor?
Arapça'da El Dıffa olarak adlandırılan Batı Şeria, adını aldığı Ürdün Nehri'nin batı yakasında yer almaktadır. 251 kilometre uzunluğundaki bu nehir Lübnan dağlarından Ölü Deniz'e doğru akar ve çevresindeki vadiye verimli topraklar katar.
Ürdün Vadisi Batı Şeria'nın yüzde 30'unu ve tarım arazilerinin yarısını oluşturmaktadır. İsrail'in sıkı kontrolleri ve kısıtlamaları nedeniyle Filistinlilerin kendilerine ait bir havaalanı yok. Bunun yerine, Batı Şeria'ya girip çıkmak için, gerekli özel izinlere sahip Filistinlilerin Ürdün'e ve daha sonraki varış noktalarına ulaşmak için Ürdün Nehri üzerindeki Kral Hüseyin (Allenby) Köprüsü'nü kullanmaları gerekiyor.
3 - Batı Şeria'da kaç kişi yaşıyor?
Yaklaşık 3.3 milyon Filistinlinin yaşadığı Batı Şeria, Gazze'den yaklaşık bir milyon daha fazla nüfusa sahiptir.
Batı Şeria 11 bölgeye bölünmüştür. El Halil, yaklaşık (842.000) sakiniyle en kalabalık yerleşim yeridir. Onu Kudüs (500.000), Nablus (440.000), Ramallah ve Bire (337.000) ve Cenin (360.000) takip etmektedir.
Ayrıca, yaklaşık 700.000 Yahudi Filistin topraklarındaki yasa dışı yerleşimlerde yaşamaktadır.
4 - İsrail'in Batı Şeria'yı işgali
İsrail 1967'den bu yana tüm dünyanın gözü önünde Batı Şeria'da tutuklamalar, kontrol noktaları, ev baskınları, yıkımlar ve sık sık baskınlar ve saldırılar içeren askeri bir işgal sürdürüyor.
Filistinlilerin İsrail işgali altında karşılaştıkları günlük zorlukları daha iyi anlamak için bu haberdeki grafiklerin yanında bölgedeki gelişmeleri de yakından takip etmek gerekiyor.
Birleşmiş Milletler verilerine göre, İsrail geçtiğimiz 12 ay içinde başta evler olmak üzere Filistinlilere ait en az 1.697 yapıyı yıktı ve 4.233 kişiyi yerinden etti. Bu da günde ortalama beş yapının yıkıldığı anlamına geliyor.
2024 rakamları, BM'nin 2009'da izlemeye başlamasından bu yana bir yıl içinde yıkılan en yüksek yapı sayısını temsil ediyor.
İsrail son 15 yılda Filistinlilere ait en az 11.500 yapıyı yıktı ve bunların dörtte üçü C Bölgesi'nde yer alıyor.
5 - A, B ve C Alanları arasındaki farklar
Filistin Kurtuluş Örgütü (FKÖ) ve İsrail arasında 1993 yılında imzalanan Oslo Anlaşmaları çerçevesinde işgal altındaki Batı Şeria A, B ve C olmak üzere üç bölgeye ayrılmıştır.
Oslo Anlaşmaları ilk doğrudan Filistin-İsrail barış anlaşmasını temsil ediyordu. Bu anlaşma, beş yıllık bir ara dönem için Filistin'in iç güvenliğini, idaresini ve özerk bölgelerdeki sivil işleri yönetecek bir idari organ olan Filistin Yönetimi'nin (FY) kurulmasına öncülük etti.
A Bölgesi başlangıçta Batı Şeria'nın yüzde 3'ünü oluştururken 1999'da bu oran yüzde 18'e çıktı. A Bölgesi'nde işlerin çoğunu Filistin Yönetimi kontrol etmektedir.
B Bölgesi Batı Şeria'nın yaklaşık yüzde 22'sini temsil etmektedir. Her iki bölgede de Filistin Yönetimi eğitim, sağlık ve ekonomiden sorumluyken, İsrailliler dış güvenliğin tam kontrolüne sahiptir, yani istedikleri zaman bölgeye girme hakkına sahiptirler.
C Bölgesi Batı Şeria'nın yüzde 60'ını temsil ediyor. Oslo Anlaşmaları uyarınca bu bölgenin kontrolünün Filistin Yönetimi'ne devredilmesi gerekiyordu. Bunun yerine İsrail güvenlik, planlama ve inşaat dahil tüm konularda tam kontrolü elinde tutuyor. Kontrolün Filistin Yönetimi'ne devri hiçbir zaman gerçekleşmedi.
7 - İsrail ayrım duvarı ve kontrol noktaları
İsrail 2002 yılından bu yana 700 kilometreden daha uzun bir duvar inşa ederek Filistin topraklarını derinlemesine sınırlandırmaya devam etmekte.
İsrail ayrıca Filistinlilerin hareket özgürlüğünü ciddi şekilde kısıtlayan yüzlerce yol engeli ve kontrol noktası inşa etti. Filistinliler günlük hayatlarında bu kontrol noktalarında saatlerce beklemek zorunda kalabilirken, İsrailliler yasa dışı Yahudi yerleşimlerini İsrail içindeki büyük metropollere bağlamak için Filistin topraklarında inşa edilen kendi “bypass yollarında” özgürce seyahat edebiliyorlar.
İsrail yerleşimleri Filistin toprakları üzerine inşa edilmiş Yahudi topluluklarıdır. Yaklaşık 700.000 İsrailli yerleşimci, işgal altındaki Batı Şeria ve Doğu Kudüs'te en az 250 yerleşim ve yerleşkede yaşamaktadır.
İsrail yerleşimleri, işgalci bir gücün nüfusunu işgal ettiği bölgeye nakletmesini yasaklayan Dördüncü Cenevre Sözleşmesi'ni ihlal ettiği için uluslararası hukuka göre yasa dışıdır.
Yahudi yerleşimci nüfusu İsrail'in genel nüfusundan daha hızlı bir şekilde artıyor ve İsrail'in 6,8 milyon Yahudi vatandaşının yaklaşık yüzde 10'u bu bölgelerde yaşıyor.
Öte yandan yerleşimciler İsrail vatandaşlığı ve yaşam maliyetlerini düşüren hükümet desteği de alıyor.
9 - Filistin mülteci kampları
Batı Şeria en az 870.000 kayıtlı Filistinli mülteciye ev sahipliği yapmaktadır ve bunların yaklaşık yüzde 25'i 1948 yılında yaşanan Nekbe'den sonra kurulan 19 kampta yaşamaktadır.
14 Mayıs 1948'de İngiliz mMandasının sona ermesi ve Siyonist liderlerin bir devlet ilan edeceklerini açıklamaları ilk Arap-İsrail savaşını tetikledi.
Siyonist çeteler yaklaşık 750.000 Filistinliyi bölgeden kovdu ve toprakların yüzde 78'ini işgal etti. Kalan yüzde 22'lik kısım ise Batı Şeria ve Gazze Şeridi olarak ikiye bölündü.
Yaklaşık 1.5 milyon Filistinli mülteci, Filistin ve komşu ülkelerde bulunan 58 resmi Birleşmiş Milletler kampında yaşamaktadır. Toplamda en az 5.9 milyon kayıtlı Filistinli mülteci çoğunlukla bu kampların dışında yaşamaktadır.
Filistinli mültecilerin durumu, dünyadaki en uzun süreli ve çözüme kavuşturulmamış mülteci sorunudur.
Kaynak: Mepa News, Al Jazeera