Hasan Mahsum kimdir?

Hasan Mahsum kimdir?

Hasan Mahsum (1964-2003), bilinen diğer isimleriyle Aşan Sumut yahut Ebu Muhammed et Türkistani, Türkistan İslam Partisi'nin lideri ve önde gelen önemli isimlerinden biri.

Hayatının ilk yılları

Hasan Mahsum, 1964 yılında Çin işgalindeki Doğu Türkistan'ın Kaşgar bölgesine bağlı Yenişehir nahiyesinde, Müslüman bir Uygur Türkü ailede dünyaya geldi.

Mütedeyyin bir aile içerisinde yetişen Mahsum'un doğduğu bölge de dindarlığı ve medreseleriyle anılan bir bölgeydi. Burada Mahsum ilk kez 1972 yılında küçük bir medreseye dahil oldu. Çin'in şiddetli baskılarından kaçarak gizlice eğitim veren bu medresede 1977 yılına dek tahsilini sürdürdü.

11 yaşında medresenin ilk bölümünü tamamlamasının ardından ileri seviye ilim tahsiline bölgedeki çeşitli medreselerde devam etti. Bu eğitim 1984 yılına dek devam edecekti. En önemli hocalarından biri, Hacı Abdulhakim Mahdum'du. 1940'larda bağımsızlık hareketinin içerisinde yer alanlardan biri olan Mahmud'un Hasan Mahsum üzerinde önemli etkisi oldu. Bu süreç sonrasında Hasan Mahsum, medrese eğitimini tamamlayarak şer'i ilimler hususunda icazet aldı.

Abdulhakim Mahdum

Medrese hocalığı ve hapis hayatı

Hasan Mahsum, 1989 yılının Ocak ayında kendi evinde İslami eğitim vereceği bir medrese açtı. 1990 yılının Mayıs ayına kadar açık kalan bu medresede hocalık yapmaya devam etti, çocuklara ve gençlere dersler verdi. Derslerinde Çin işgaline karşı konuştuğu ve bu sebeple Çin tarafından hedefe oturtulduğu belirtilmektedir.

8 Mayıs 1990 tarihinde komünist Çin polisi, Mahsum'un medresesine baskın düzenleyerek kendisini tutukladı. "Cihad hazırlığı yapıldığı" iddiasıyla medrese kapatılırken Mahsum da 8 ay boyunca hapsedildi. Mahsum, 1991 yılının Kasım ayına kadar hapiste tutuldu. Serbest bırakıldıktan sonra evinde Çin polisinin gözetimi altında yaşamaya mecbur edildi.

1993 yılının Temmuz ayında, hocası Abdulhakim Mahdum'un vefatı üzerine tertip ettiği bir İslami konferans gerekçesiyle ikinci kez tutuklandı. Bir süre Kaşgar'da hapsedilmesinin ardından 1995 yılının Şubat ayında başkent Urumçi'ye nakledildi. 1996 yılının Temmuz ayında serbest bırakılmasına rağmen Ağustos ayında yeniden tutuklandı, Eylül ayında yine serbest bırakılarak evinde gözetim altına alındı. Bu süreçte hapis hayatının yanı sıra bölgede bir İslami hareketin kurulması için çalışmalar yürütüyordu. Bu hareket, 1989 yılında Ziyauddin bin Yusuf tarafından ilk kez kurulan Türkistan İslam Partisi'nin devamı olacaktı.

Afganistan yılları

Mahsum, 1997 yılının Ocak ayında, Türkistan İslam Partisi'nden arkadaşlarıyla beraber bölgeden ayrılarak hacca gitme kararı aldı. Takibata rağmen Çin'den ayrılmayı başardı ve aynı yıl hacca gitti.

Haccı tamamlamasının ardından Çin işgalindeki Doğu Türkistan'a geri dönmedi. Afganistan'a gitmeye ve Türkistan İslam Partisi'nin faaliyetlerini burada geliştirmeye karar vermişti. 1997 yılının Haziran ayında Afganistan'a ulaştı. Niyeti grubu burada organize ederek ileride Çin'e karşı Türkistan'ın bağımsızlığı için mücadele vermekti. Burada 1997 yılında Türkistan İslam Partisi'ni yeniden kurdu.

Burada Taliban'ın kurduğu Afganistan İslam Emirliği ile yakın bir ilişki içerisine girdi. Afganistan'daki güvenli ve rahat ortam, Hasan Mahsum ve beraberindeki Uygurlara, grubu büyütmek, İslami ve askeri eğitimleri rahat bir şekilde vermek için fırsat sağladı. Bu ortamda Türkistan İslam Partisi büyüyerek etkin bir grup halini aldı.

Öyle ki Türkistan İslam Partisi bir yandan kendi güç alanını inşa ediyor, öte yandan Taliban ile olan askeri birliktelikleri önemli bir hal alıyordu. Grup, Kuzey İttifakı'nın 1997 ve sonrasında Kabil'i hedef alan birçok saldırıya karşı savunma hattını tutmayı başararak önemini ispatlamıştı. Yapı ayrıca Çin sınırları içerisinde de çeşitli saldırılar tertip etti.

ABD'nin 2001 yılındaki işgal süreci başladığında, Hasan Mahsum liderliğindeki Türkistan İslam Partisi, Taliban ile ittifakını sürdürme kararı almıştı. Kara harekatına karşı savunma hattı oluşturan yapı, askeri olarak tutunmalarının mümkün olmadığı anlaşılınca, diğer yapılarla beraber Pakistan sınır hattına çekilme kararı aldı.

Mahsum, grubunu toparlamayı ve liderliği etrafında birleştirmeyi bir kez daha başarırken, geleceğe dair kritik bir karar daha almaları gerekiyordu. Hasan Mahsum, kendilerini Çin'e teslim etmeyen ve himaye eden Taliban ile beraber ABD'ye karşı savaşa dahil olmayı seçecekti.

Ölümü

Bu dönemde Taliban ve El Kaide ile beraber savaşan yabancı savaşçıların önemli bir kısmını Mahsum'un grubu teşkil etti. Mahsum iki yapıyla da yakın ilişki kurdu.

El Kaide lideri Eymen ez Zevahiri ve Türkistan İslam Partisi lideri Hasan Mahsum

Afganistan-Pakistan sınırında ABD güçlerine karşı savaşı sürdüren Türkistan İslam Partisi, ABD koalisyonunun da ana hedefleri arasındaydı.

Bu doğrultuda düzenlenen operasyonlardan biri Mahsum'u hedef aldı. Mahsum, 2 Ekim 2003 tarihinde, Pakistan'a bağlı kabile bölgelerinden Güney Veziristan'ın Angor Ada bölgesinde, ABD ile Pakistan ordusu tarafından düzenlenen bir operasyonun hedefi oldu. Hasan Mahsum, 39 yaşında Pakistan ordu güçleriyle girdiği çatışmada vurularak hayatını kaybetti.

Mahsum'un ölümü sonrasında Türkistan İslam Partisi Afganistan ve Pakistan'da etkinliğini sürdürdü ve büyümeye devam etti. Grup, 2011 yılında başlayan iç savaş sırasında Suriye'de de faaliyet göstermeye başladı.

Kaynak: Mepa News

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Yorumların her türlü cezai ve hukuki sorumluluğu yazan kişiye aittir. Mepa News, yapılan yorumlardan sorumlu değildir. Her bir yorum 600 karakterle (boşluklu) sınırlıdır.

İlgili Haberler

Dünya Müslüman Topluluklar Konseyi: "Çin'in Doğu Türkistan'da terörle mücadelesi takdire şayan"

Biyografi Haberleri