İstanbul Gelişim Üniversitesi Sosyal Hizmet Bölümü'nde öğretim görevlisi Mehmet Başcıllar tarafından yapılan 'Taksi sürücülerinin iyilik halleri' araştırması, İstanbul'da 20 taksi durağında 146 taksi sürücüyle görüşülerek 5 ayda tamamlandı.
Çarpıcı sonuçlarıyla dikkat çeken araştırmaya göre, çoğu taksi sürücüsü yanında sopa, bıçak gibi alet taşıyor. Sürücülerin ortak sorunu ise stres ve günün yarısını yolda geçirmeleri.
Sputnik'in haberine göre, araştırmada, taksi sürücülerinin aylık geliri 3 bin 270 lira ortalama çalışma saatleri ise 11 saat 20 dakika olarak belirlendi. Taksi şoförlerinin yaklaşık yüzde 92'si lise ve altı eğitim düzeyinden mezun. Gelirleri, 4 kişilik bir aile için açıklanan açlık sınırının hemen üzerinde yoksulluk sınırının ise altında.
"Yüzde 45'i gün içinde küfür ediyor, psikolojik şiddet yaygın
Taksi sürücüleri arasında stresin yaygın olduğunu söyleyen Başcıllar, "Her 4 taksi sürücüsünden 3'ü çalışırken stres altında hissettiğini belirtti. 4 taksi sürücüsünden 3'ü yani yüzde 73'ü sigara kullanıyor. Bu oran Türkiye'de erkeklerdeki sigara kullanım oranının 1.5 katıdır" dedi.
Sürücüler arasında psikolojik şiddetin yoğun olarak gözlendiğini aktaran Başcıllar, "Her 3 taksi sürücüsünden 2'si yani yüzde 65'i trafikte kendisini güvende hissetmediğini söyledi. Yanlarında nakit para taşımaları, geç saatte çalışmaları ve yalnız çalışmaları taksicilik mesleğini riskli meslek grupları arasına taşıyor. Her 2 taksi sürücüsünden 1'i yaklaşık yüzde 45'i günlük yaşantılarında ve çalışırken en az bir defa küfürlü veya hakaret içeren sözcükler kullandığını ifade etti. Bu da aslında taksi sürücüleri arasında psikolojik şiddetin yaygın olduğunu gösteriyor" diye konuştu.
Taksicilerin çalışma saatlerinin uzunluğuna da dikkat çeken Başcıllar, "Her 4 taksi sürücüsünden 1'i yani yaklaşık yüzde 26'sı yanlarında bıçak, sopa gibi kesici, delici araç gereç taşıyor. Aslında bu durum hem taksideki müşterilerin hem de trafikteki diğer sürücülerin can güvenliği için risk oluşturmaktadır" ifadelerini kullandı.
Taksi sürücüleri için Aile Bakanlığı'na çağrı
Alınması gereken önlemleri sıralayan Başcıllar, "Anayasanın 50. maddesinde dinlenmenin çalışanlar için hak olduğundan söz edilir. Taksi sürücülerinin bu koşullarda dinlenebilmesine olanak yok. Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'nın devreye girip taksicilerin dinlenmelerine olanak sağlayacak yasal düzenlemelerin harekete geçirilmesi gerekiyor. Yine bakanlık tarafından taksi sürücüleri arasında yaygın olan stresi gidermek için sosyal hizmet uzmanlarının istihdamının artırılması ve sürücülere psikolojik destek sunulması gerekiyor" dedi.
Trafikte güvenliğin ve huzurun sağlanması için İçişleri Bakanlığı ve emniyet güçlerine bağlı ekiplerinin kontrollerini artırması uyarısında bulunan Başcıllar, "Taksi sürücülerinin neden kendilerini güvende hissetmediklerinin altında yatan nedenlerin araştırılması gerekiyor. Araştırma ekiplerinin içinde üniversiteden akademisyenlerin, taksi sürücülerinin ve meslek odalarının temsilcilerinin de yer alması önem arz ediyor” ifadelerini kullandı.
Dernek Başkanı Sivri: Bizi kim koruyacak?
DHA'ya konuşan İstanbul Taksi Durakları Dernek Başkanı Resul Sivri, şunları söyledi:
"Hep bizi şikayet ediyorlar ama biz derdimizi kime anlatacağız, bizi kim koruyacak? Her türlü hakarete, gaspa ve saldırıya uğruyoruz. En ufak bir hatamızda hemen 153'e şikayet ediyorlar ve ceza yiyoruz. Sosyal hayatımız araba, İstanbul'u dolaşıyoruz. Kesici alet taşımak gayet normaldir. İnsan kendini bir şekilde koruyacak. Doğru bulmuyoruz ama kendimizi korumamız için bir şeylere sarılmamız gerekiyor."
25 yıldır taksi şoförlüğü yapan Murat Çiçek de, "Güveneceğimiz kimse yok. Herkes bizimle uğraşıyor. Günde 13-15 saat çalışıyoruz. Hem yoruluyoruz hem de stres yaşıyoruz. Durak dışında çalışanların yüzde 80'inde kesici alet var. Örneğin Taksim'de iti, kopuğu, hırlısı hırsızı her türlü insan taksiye biniyor" diye konuştu.
"Geceleri çalışmaktan korkuyorum"
Sabri Erer ise, "Güvende hissetmiyoruz doğru. Çünkü gasp, darp olaylarını çok yaşıyoruz. Şu anda taksiciler insanların gözünde eksiye düşüyor. O yüzden sürücüler kendini korumak için kesici aletler taşıyor. Hiç sosyal hayatımız yok. Bir gün 24 saat çalışıp diğer gün uyuyarak geçiriyorum. Geceleri çalışmıyorum, korkuyorum. Ters bir mevkiye yolcu aldığımız zaman ister istemez çekiniyoruz" dedi.
Taksiye binerken tereddüt ettiğini söyleyen Fırat Özdemir da, "Biz de taksiye binerken kendimizi güvende hissetmiyoruz. Acaba yolu uzatırlar mı? Fiyatı ne kadar çıkaracak? Eşimiz, dostumuz biniyor bu taksilere onlar da kuşkuyla kullanıyor. Haberlerden görüyoruz. Araçlarındaki torpido gözünde taşıdıkları aletleri görüyoruz, korkuyoruz" ifadesini kullandı.