Hindistan ile Pakistan'ın iki hafta önce Keşmir konusunda vardığı ateşkes, soruları da beraberinde getirdi.
İki ülke, 24 Şubat'ı 25 Şubat'a bağlayan geceden başlamak üzere, Keşmir'deki Kontrol Hattı'nda ateşkes konusunda uzlaşmıştı.
Bölgede sükunet hakim
Ateşkesin ilan edildiği günden bu yana, Keşmir genelinde sükunet hakim.
Bölge halkı, ateşkes mutabakatından bugüne hiçbir saldırı yaşanmadığını belirtiyor. Mutabakat, 2003 yılında iki ülke arasında varılan ateşkesin üzerine bina edilmişti.
İki ülkenin yetkilileri, mutabakatın ülkeler arasında olumlu bir başlangıç niteliğinde olduğunu vurguluyor.
Taraflar, Keşmir halkının çatışmalar sebebiyle sorunlar yaşadığını, öldüğünü, topraklarını ekemediğini ve evlerin yıkıldığını belirterek, mutabakatın olumlu olduğunu ifade ediyor. Mutabakatın, geniş kapsamlı bir diyaloğa kapı aralamasının umulduğu aktarılıyor.
Yalnızca 2020 yılında taraflar birbirlerini toplam 8 bin 230 aşkın ateşkes ihlaliyle suçlamıştı.
Neden şimdi?
Uzmanların üzerinde durduğu bir diğer konu da mutabakatın zamanlaması.
Hindistan'ın eski Pakistan Yüksek Temsilcisi Tirumallai Cunnuvakum Anandanpillai Raghavan'a göre anlaşma, iki ülke araşı ilişkilerin seyrinde tabii bir nokta. Raghavan, ülkeler arası ilişkilerin doğal bir daire izlediğini vurgularken, çatışmanın her iki tarafın da aleyhine olduğunu ifade etti.
Pakistan Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Zahid Hafiz Çaudri, konuya ilişkin yaptığı açıklamada, çatışmalar yüzünden Keşmir halkının sıkıntı çektiğini, mutabakatın bölgesel barış ve güvenliğe katkı sağlayacağını söyledi.
Ancak bölge uzmanları, mutabakatın kırılganlığına vurgu yaparken, Keşmir'de sorunun daha derin olduğuna, yeni krizlerin patlak verebileceğine dikkat çekiyor.
Kaynak: Mepa News