Hindistan'da bir süredir protestolara neden olan tartışmalı vatandaşlık yasası nedeniyle patlak veren gösterilerde başkenti Delhi'de Hindu gruplar kitlesel olarak Müslümanlara yönelik saldırılara girişti.
ABD Başkanı Donald Trump'ın ilk resmi Hindistan ziyaretine denk gelen çatışmalarda, Delhi'de şu ana kadar 13 kişi hayatını kaybetti.
Geçen yıl sonunda onaylanan Yeni Vatandaşlık Yasası, Pakistan, Bangladeş ve Afganistan'dan ülkeye gelen ve Müslüman olmayan yasa dışı mültecilere vatandaşlık hakkı tanıyor.
Son saldırılar, Hindistan'ın başkentinde onlarca yıldır yaşanan en fazla ölümlü olay oldu.
BBC Türkçe'nin haberine göre, Delhi'de yasaya karşı çıkan ve destekleyen gruplar arasında Pazar günü başlayan çatışmalar, Müslüman azınlığın yaşadığı kuzeydoğu Delhi'de yoğunlaştı.
ABD Başkanı Trump çatışmaların "Hindistan'ın iç işi" olduğunu söyleyerek yorum yapmadı ancak ülkedeki dini özgürlükler konusunu görüşmelerinde gündeme getirdiğini ve hükümetin cevabından "çok etkilendiğini" belirtti.
Çatışmalar Delhi merkezine yaklaşık 18 kilometre mesafedeki Müslüman ağırlıklı 3 bölgede yoğunlaşıyor.
Salı öğleden sonra Shahadra bölgesinde bir cami göstericiler tarafından tahrip edildi. Sosyal medyada paylaşılan görüntülerde bir kişinin minarenin tepesindeki hilali sökmeye çalıştığı görülüyor.
Bölgede 4'ten fazla kişinin bir araya gelmesi yasaklandı. Bazı metro istasyonları kapatılırken, polis çatışmaların yaşandığı bölgelere girişlerde kimlik kontrolü yapmaya başladı.
Çatışmalardan iktidardaki Hindu milliyetçisi Bharatiya Janata'nın (BJP) lideri Kapil Mishra da sorumlu tutuluyor. Mishra, yeni vatandaşlık yasasını protesto etmek için oturma eylemi yapan göstericileri haftasonunda tehdit etmiş ve ABD Başkanı Trump'ın ülkeden ayrılmasından sonra göstericilerin zor kullanarak dağıtılacağını söylemişti.
Delhi'de şimdiye dek 17 kişi hayatını kaybetti.
Yeni yasada ne var?
Aralık ayında geçirilen yasa, komşu ülkeler Bangladeş, Pakistan ve Afganistan'dan kaçak olarak ülkeye giren altı dini grubun mensuplarına altı yıldır burada yaşadıklarını kanıtlamaları koşuluyla vatandaşlık hakkı veriyor. Yasa Müslümanları kapsamıyor.
İktidardaki Hindu milliyetçisi BJP Hükümeti yasayla dini baskıdan kaçanlara yasal statü verilmesini amaçladığını, Müslümanların dini azınlık olmadığı ve Hindistan'ın korumasına ihtiyaçları bulunmadığı için yasaya dahil edilmediğini söylüyor.
Ülkedeki Müslüman gruplar ise düzenlemenin hükümetin Müslümanları dışlama siyasetinin bir parçası olduğunu savunuyor.
Birleşmiş Milletler de yasayla ayrımcılık yapıldığı endişesini dile getirdi.
Hindistan'da nüfusun yaklaşık yüzde 14.2'sini oluşturan Müslümanların sayısı 180 milyona yakın.