Josephine Deeb ve Heba Nasser | Middle East Eye | Tercüme: Mepa News
Hizbullah lideri Hasan Nasrallah Perşembe günü yaptığı açıklamada, grubun Lübnan'daki mensupları tarafından kullanılan binlerce iletişim cihazının patlatılmasıyla ilgili bir iç soruşturma başlattığını söyledi.
Nasrallah, grubunun söz konusu saldırıda ağır bir darbe aldığını kabul etti ve İsrail'in "tüm kırmızı çizgileri aştığını" sözlerine ekledi.
İki gün boyunca Lübnan genelinde Hizbullah'a ait binlerce çağrı cihazı ve telsizin koordineli bir şekilde patlatılması sonucu ikisi çocuk 37 kişi öldü, yaklaşık 3.000 kişi de yaralandı.
Nasrallah yaptığı açıklamada, "Hiç şüphe yok ki direniş tarihinde ve Lübnan tarihinde eşi benzeri görülmemiş büyük bir güvenlik darbesine maruz kaldık" dedi.
Soruşturma hakkında bilgi sahibi bir kaynak Middle East Eye'a (MEE) yaptığı açıklamada soruşturmanın en üst düzeyde başlatıldığını ve örgütün içerisi sızmış kişiler tarafından desteklenen bir güvenlik açığından şüphelendiğini söyledi.
Hizbullah tarafından sipariş edilen binlerce çağrı cihazı ve telsiz Lübnan'a girmeden önce birkaç gram ağırlığından fazla olmayan patlayıcı madde ve uzaktan infilak ettirilmesine olanak sağlayan bir tertibatla donatıldı.
Kaynak, örgütün sevkiyatı teslim aldıktan sonra güvenlik birimleri tarafından yapılan standart testlere rağmen patlayıcı maddeyi tespit edememesinin soruşturmanın ana maddelerinden olduğunu ifade etti.
Kaynak, bu başarısızlığın Hizbullah'ın "ihmalini" ortaya koyduğunu, ancak daha da önemlisi İsrail'in istihbarat teşkilatı Mossad'ın, örgütün kullanacağı teknoloji hakkında "içeriden bir bilgiye" sahip olduğunu gösterdiğini sözlerine ekledi.
Kaynak, "Mossad muhtemelen Hizbullah'ın güvenlik kontrollerini atlatacak bir istihbarata sahipti. Çünkü cihaza yerleştirilen patlayıcılar grubun yaptığı testler sırasında hiçbir şekilde tespit edilemedi" dedi.
İsrail saldırıların sorumluluğunu ne üstlendi ne de reddetti. Ancak New York Times'a konuşan ve isimlerinin açıklanmasını istemeyen savunma ve istihbarat yetkilileri saldırıların arkasında İsraillilerin olduğunu söyledi.
Mossad ajanları
Kaynağa göre Hizbullah güvenlik ağında bir çatlak ve sızmalar olduğunu kendi içinde kabul etti ve şimdi bu güvenlik ihlali ve boyutunun araştırması yapılıyor.
Kaynak, "Bu, örgütün iç güvenlik ağını aşabilmek için Mossad'ın üst düzey ajanların varlığı anlamına geliyor" dedi.
Kaynak, "Hizbullah saldırının içeri sızmayı başarmış biri veya birileri tarafından desteklendiğinden şüpheleniyor. Aksi durumda böyle bir saldırı gerçekleştirilemezdi" dedi.
Lübnan ordusundan emekli bir tuğgeneral olan askeri analist Johnny Halef, Hizbullah'ın bir saha araştırma komitesi kurduğunu, bunun da grubun oldukça önemli iç iletişim ağının ihlalinin sadece teknik değil aynı zamanda insan kaynaklı olduğu anlamına geldiğini söyledi.
Halef, "İki senaryo var, ya cihazları temin eden kişi güvenilir bir kaynak olduğu için cihazlar düzgün bir şekilde kontrol edilmedi ya da sızan kişiler patlayıcıların tespit edilmeden kontrolden geçmesinde ön ayak oldu" dedi.
Hizbullah'a yakın bir kaynak MEE'ye yaptığı açıklamada iletişim cihazlarının siparişinin ilk olarak gruba çok yakın bağlantıları olan ve cihazlar için "çok iyi bir fiyat" alan bir iş adamı tarafından verildiğini söyledi.
Yerel medya, Hizbullah'ın İsrail'le işbirliği yaptığı şüphesiyle henüz tespit edilemeyecek sayıda kişiyi gözaltına aldığını bildirdi.
Hizbullah'a yakın kaynak gözaltılarla ilgili olarak, "Ajan olduğundan şüphelenilen kişilerin sorgulanması genellikle ilk olarak Hizbullah tarafından yapılır. Örgüt onları soruşturduktan sonra tekrar soruşturması ve yargıya sevk etmesi için Lübnan askeri istihbaratına teslim eder" dedi.
"Kuzeye dönüş yok"
Nasrallah konuşmasını yaparken İsrail savaş uçakları başkent Beyrut üzerinde alçaktan uçarak kulakları sağır eden sonik patlamalara neden oldu ve İsrail'in yoğun bombardımanı güney Lübnan'daki bazı bölgeleri hedef aldı.
Nasrallah meydan okuyan bir tonla İsrail'i "sert ve adil bir cezalandırma" konusunda uyardı.
Hizbullah lideri, hiçbir askeri gerilim, öldürme, suikast ya da kapsamlı savaşın İsraillileri sınır bölgesine geri döndüremeyeceğini söyleyerek İsrail hükümetinin savaş hedeflerine eklediği en önemli hedefe atıfta bulundu.
Yerlerinden edilenleri kuzeye geri döndürmenin "tek yolunun" "Gazze'ye yönelik savaşı durdurmak" olduğunu söyledi.
Nasrallah İsrail'i iki günde "iki dakika içinde en az 5.000 kişiyi öldürmeye çalışmakla" suçladı.
Nasrallah İsrail'in teknolojik üstünlüğünü kabul etmekle birlikte, saldırıların Hizbullah üzerindeki etkisini küçümseyerek grubun yapısının etkilenmediğini söyledi.
Halef, “Yaşananların Hizbullah'ın askeri kabiliyetlerini değil, askeri operasyonlarında dayandığı teknik kabiliyetleri felce uğrattığına inanıyorum" yorumunda bulundu.
Analist, saldırı Hizbullah savaşın ortasındayken gerçekleşmiş olsaydı, örgütün iletişim ağının hedef alınmasının etkisinin çok daha büyük olacağını da sözlerine ekledi.
"İsrail operasyonlarına devam edecek"
Devlet medyasına göre İran Devrim Muhafızları Komutanı Hüseyin Selami, Hasan Nasrallah'a İsrail'e “direniş ekseninden ezici bir yanıtla” karşılık verileceğini bildirdi.
Hizbullah Çarşamba gününden bu yana İsrail'de aralarında topçu mevzilerinin de bulunduğu çok sayıda hedefi roketlerle vurdu.
İsrail ordusu Perşembe günü yaptığı açıklamada İsrail'in kuzeyinde biri insansız hava aracı, diğeri de Hizbullah tarafından Lübnan sınırından atılan bir tanksavar füzesinden kaynaklı olmak üzere iki İsrail askerinin öldüğünü duyurdu.
Nasrallah'ın konuşmasının ardından İsrail Savunma Bakanı Yoav Gallant, savaşın yeni aşaması "önemli riskler" içerse de İsrail'in Hizbullah'a karşı askeri operasyonun devam edeceğini söyledi.
Güney Lübnan'daki BM barış gücü misyonu (UNIFIL) sözcüsü, son birkaç gündür yaşanan olaylara rağmen, sınır boyunca durumun "taraflar arasındaki karşılıklı çatışma açısından pek değişmediğini" söyledi.
Lübnan Başbakanı Necip Mikati, İsrail'in ülkesine yönelik "saldırganlığını" ve "siber savaşını" durdurmak için Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'ni kararlı bir tutum almaya çağırdı.
Öte yandan Ürdün Dışişleri Bakanı Eymen Safadi, İsrail'i birçok cephede tehlikeli bir gerilime neden olarak Orta Doğu'yu bölgesel bir savaşın eşiğine getirmekle suçladı.
ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken Perşembe günü yaptığı açıklamada, Fransa ve ABD'nin Orta Doğu'da "herhangi bir tarafın gerilimi artırıcı eylemlerine" karşı olduklarını belirterek "itidal ve gerilimi azaltma" çağrısında bulundu.
Kaynak: Mepa News, Middle East Eye