Hüseyin Mueyyid (1965-) 2010'da yaptığı araştırma ve okumalarla Sünniliğe geçtiğini ilan eden eski Şii Ayetullah el-Uzma/taklid mercii. Mueyyid, halen Şiiliğe yönelttiği dini ve siyasi eleştirilerle ünlü bir Sünni din adamı.
Doğumu ve Şii mercii olarak yetişmesi
Hüseyin Mueyyid 1965'te Irak'ın başkenti Bağdat'ta doğdu.
Irak'ın ünlü Şii aileleri Hakim ve Sadr aileleriyle kuzenlik derecesinde yakın akrabaları ilişkileri bulunuyordu.
İlk eğitimlerini Bağdat'ta alan Hüseyin Mueyyid 1982'de Ürdün üzerinden Suriye'ye yerleşti. Birkaç ay Suriye'de kaldıktan sonra İran'a geçti. İran'ın dini eğitimiyle ünlü Kum şehrine yerleşen Hüseyin Mueyyid, kendisini tamamen Kum Şii Havzası'nda eğitimine verdi.
Kum'da zekası ve akademik başarılarıyla dikkat çeken Mueyyid akrabası olan Iraklı ünlü Şii mercii Muhammed Bakır es-Sadr'a bu açılardan benzetilerek "2. Sadr" olarak isimlendirilmeye başladı.
Hüseyin Mueyyid eğitim seviyelerini hızla tamamlayarak 1998'de 33 yaşındayken Şii din adamı hiyerarşisinde en yüksek makam olan Ayetullah el-Uzma/taklid merciliğine yükseldi.
1999'da Irak'taki Necef Havzası'nın lideri Muhammed Sadık es-Sadr'ın bir suikastla öldürülmesi üzerine, Necef Havzası'nın başında Iraklı ve Arap bir dini liderin olmasını isteyen Saddam Hüseyin, Mueyyid'i Necef Havzası'nın başına geçmek üzere Irak'a davet etti.
Fakat Hüseyin Mueyyid Saddam rejimiyle ortak çalışmayı gerektirecek olan bu teklifi reddetti.
Şii merciiliğinden Sünniliğe
2010'da Sünniliğe geçtiğini açıklayan Hüseyin Mueyyid daha sonra yaptığı açıklamalarda Sünniliğe geçişinin uzun soluklu bir süreç olduğuna değinmiştir.
Mueyyid, bu sürecin, Sünnilerin Şiiliğe reddiyelerini okumasıyla başladığını söylemektedir. 1990'lı yılların sonlarında bu reddiyeleri, karşıt cevap vermek üzere okuyan Mueyyid, kitapları okuduğunda yavaş yavaş Sünniliğe hak vermeye başladığını belirtmektedir.
Bu kitapların etkisiyle Mueyyid ilk başta Sünni olmadığını ama Şiiliği içeriden ıslahı, Sünni ve Şiiler arasında yakınlaşmayı hedeflediğini belirtmiştir.
Hüseyin Mueyyid daha sonra okuduğu İbn Teymiyye'nin (1263-1328) Şiiliğe reddiye içeren ünlü eseri Minhacu-s Sunne'nin tüm hayatını ve bakışını değiştirdiğini vurgulamaktadır.
Minhacu-s Sunne, İbn Teymiyye tarafından, İbnu-l Mutahhar el-Hilli (1250-1325) isimli Şii merciinin Sünniliğe reddiye olarak yazdığı Minhacu-l Kerame'nin etkisiyle dönemin Moğol İlhanlı hükümdarı Olcayto'nun Şiiliği benimsemesi üzerine yazılmış ünlü bir Şiilik eleştirisi eseridir.
Irak'ta Saddam rejiminin devrilmesi üzerine Haziran 2003'te İran'dan Irak'a dönen Hüseyin Mueyyid burada "mutedil" bir ilim havzası kurmayı hedeflediğini fakat hem İran yönetimi, hem de Iraklı Şii gruplarca silah zoruyla engellendiğini belirtmektedir.
Hüseyin Mueyyid yaptığı kapsamlı araştırma ve okumalarla 2005'te aslında zihninde Sünniliğe geçtiğini ama bir Şii mercii olarak bunu kendisine bile itiraf edemediğini, bu nedenle 2005-2010 döneminde Şiiliğe içten dini ve siyasi eleştirileri artırmakla yetindiğini belirtmektedir.
Bu dönemde sık sık televizyon programlarına Şii mercii olarak konuk olan Hüseyin Mueyyid mevcut Şiiliğin aşırılıklar içerdiği, İran'ın Iraklı Şii gruplarla birleşip Iraklı Sünnilere soykırım uyguladığı gibi konulara değinmiştir.
Hüseyin Mueyyid el-Cezire'nin "Sınırsız" programında İran'ı ve mevcut Şii grupların siyasetlerini eleştiriyor, 2007
Hüseyin Mueyyid el-Cezire'de mevcut Şiiliği ve Şii oluşumların siyasetini eleştiriyor, 2009
Hüseyin Mueyyid'in daha önceleri akademik açıdan da çok başarılı sayılan bir Şii mercii olarak 2005-2010 döneminde içeriden Şiilik eleştirilerine girişmesi Şiiler arasında şaşkınlık ve tepkiyle karşılandı.
2010'da Hüseyin Mueyyid Şiiliği bırakıp Sünniliğe geçtiğini, Şiiliğin içeriden ıslahının mümkün olmadığını, Şiiliğin sorununun kaynağının mevcut Şiiler değil Şiiliğin özünde ve kaynaklarında olduğuna inandığını açıkladı.
Bu tarihten itibaren bir Sünni olarak pek çok kez televizyon programlarına ve konferanslara konuk olan Hüseyin Mueyyid nasıl Sünni olduğuna, dini ve siyasi açılardan Şiilik eleştirilerine dair pek çok konuşma yaptı.
Şii dini otoriteler öncesinde çok ümitvar olduklarını ilan ettikleri bu Şii merciinin Sünni olduğunu açıklamasıyla yaşadıkları şaşkınlığın ardından Hüseyin Mueyyid'i Sünnilerden Sünni olması karşılığında rüşvet almakla suçladılar.
Fakat daha sonraları bir Şii merciinin Sünni olduğunu işlemenin Şiiliğe zarar vereceğini düşünerek, bu konuyu işlememe ve unutturmaya çalışma kararı aldılar.
Hüseyin Mueyyid (1965-) bir Şii merciiyken yaptığı araştırmalarla Sünni olması açısından Ebul Fadl el-Burkai el-Kummi'ye (1908-1993) benzetilmektedir.
Fakat İran'dan çıkamayan ve pek çok kez hapsedilen Burkai'den farklı olarak Mueyyid Sünnilerin arasında yaşama ve daha hür bir ortamda çalışma ve kendini ifade etme imkanı bulmuştur.
Hüseyin Mueyyid'in Şiiyken ve Sünni olduktan sonra çeşitli alanlarda yazdığı pek çok eseri bulunmaktadır.
Kaynak: Mepa News