İbn Haldun Üniversitesi öğrencileri, eğitim sürecinde zorunlu tutulan sanat tarihi dersi içerisinde yer verilen müstehcen temalara tepki gösterdi.
Üniversite öğrencilerinin sosyal medya üzerinden yayınladığı açıklamada, Prof.Dr. Halil Berktay tarafından zorunlu ders olarak okutulan “The World Through Art and Literature” dersinde öğrencilerin "müstehcen ve pornografik görüntülere maruz bırakıldığı" ifade edildi.
"Dersin zorunlu olması dolayısıyla yaşananların bu bir dayatmaya dönüştüğüne" vurgu yapılan açıklamada, üniversitedeki ortak kullanım alanlarına "sanat tarihi adı altında müstehcen görüntülerin asıldığı" belirtildi.
Açıklamada şu ifadelere yer verildi:
"İbn Haldun Üniversitesi'nde Prof.Dr. Halil Berktay tarafından zorunlu ders olarak okutulan The World Through Art and Literature dersinin II.döneminde öğrenciler sanat tarihi adı altında müstehcen ve pornografik görüntülere yoğun şekilde maruz bırakılmakta, dersin zorunlu olması dolayısıyla bu bir dayatmaya dönüşmektedir.
Bütün bir dönemi Rönesans sanatına ayırmak suretiyle sanat anlayışında Batı'yı merkeze aldığını ortaya koymuş olan Berktay, bu anlayışı öğrencilere de dayatmakla kalmıyor, cinsel içerikli 'sevişme'nin hatta 'tecavüz'ün sahnelendiği The Rape of the Sabine Women ve The Rape of Proserpina gibi heykellere ve diğer çıplaklık içeren unsurlara özellikle müstehcen bölgelere yakınlaştırmalar yaparak öğrencileri maruz bırakıyor.
Halil Berktay'ın bu tavrı, sanat tarihi anlatımı olmaktan ziyade bilinçli bir yozlaştırma faaliyetini andırmaktadır. Nitekim kendisi İHU öğrencilerinin önemli bir kısmının İmam Hatip Nesli olduğunu ve öğrencilerin neredeyse tamamının değerlerine bağlı ve onları yaşama gayretinde olan Müslüman gençlerden müteşekkil bulunduğunun farkındadır. Üstelik bu gençler Türkiye'nin dört bir yanından yüksek puanlar alarak bu okula gelen, Türkiye'nin geleceğinde söz sahibi olması beklenen, buranın ''İslami değerlere saygılı bir okul'' hüviyeti taşıdığına inanan aileleri tarafından gönül rahatlığı içerisinde İHU'ya emanet edilen gençlerdir.
H.Berktay bu hareketlerini sınıf içiyle sınırlandırmamakta, özellikle sınav haftalarında bu resimlerin A4 çıktılarını okul koridorlarına asmakta, böylece derse muhatap olanlardan çok dersi almayanları bu müstehcenliğe ve pornografiye maruz bırakmaktadır. Görüntülerin duvarları kapladığı bir koridor Müslümanların namaz kılmak üzere sık sık uğradığı iki adet mescidin yanı sıra merdiven, asansör ve tuvalet gibi ortak kullanım alanlarına açılmaktadır. Kuşkusuz Berktay bunun farkında olduğu gibi Müslümanları bu görüntülere maruz bırakmanın ne anlama geldiğini de çok iyi bilmektedir. Duvarlara astığı görüntüler arasında Davut peygambere atfedilen çıplak bir heykelin, ayrıca Adem peygamber ve eşi Havva olduğu varsayılan çıplak iki kişinin bulunduğu bir resmin de bulunması, eylemin boyutunu değerlere hakaret ve saldırı yoluyla bir şiddet eylemi olarak değiştirmektedir. Ne yazık ki üniversitede tesis ettiği otorite ve eriştiği ''sorgulanamaz'' konumu dolayısıyla kendisine artık itiraz dahi edilemeyen Halil Berktay bu kasıtlı eylemleriyle ne amaçladığına dair henüz tatmin edici bir açıklama yapmamıştır."