Bu yazı çok iğrenç bir gerçeği hepimizin yüzüne bir kez daha çarpmak için yazılmış, kısa bir yazı olacak.
Bu gerçek ise başlıktan da anlaşılabileceği üzere içimizdeki katillerle, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan İsrail askerleriyle ilgili.
Evet, bu katillerle belki siz de farkına varmadan karşılaşmış olabilirsiniz. Türkiye'nin sokaklarında, caddelerinde dolaşan, bizimle aynı havayı soluyan, aynı yerlerden alışveriş yapan, belki çocuklarımızı aynı parklara, bahçelere götürdüğümüz bu insanlar şu anda Gazze'de çocuk katlediyorlar.
Belki geçen ay bizim çocuklarımızın oynadığı sokaklarda yürüyen bu katiller bugün onlar gibi başka çocukları Gazze'de öldürüyorlar.
Bu durum İsrail'in dünyanın dört bir yanından Yahudileri kendi ordusunda istihdam etmesinden ileri geliyor.
İsrail ordusu "ideolojik sebeplerle kutsal toprakları savunmak isteyen" tüm Yahudilere kapılarını açıyor. Böylece dünyanın neresinde yaşıyor olursa olsun bir Yahudi İsrail vatandaşı olmasa bile İsrail ordusuna katılabiliyor. Filistin'de Müslümanların çocuklarını öldürebiliyor.
Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan Yahudiler de istisna değil.
Yani Türkiye'nin vatandaşı olan bir Yahudi İsrail ordusuna katılıp İsrail adına savaşabiliyor, Filistinlileri öldürebiliyor.
Bu durum yeni değil, onlarca yıldır devam eden bir durum. Daha önceki savaşlarda da birçok Türkiye vatandaşı İsrail ordusunun katliamlarına iştirak etti.
Tüm aidiyetimizi, fikirlerimizi, inançlarımızı bir kenara bırakarak kendimizi devlet yerine koyalım ve öyle düşünelim.
Bir devletin kendi vatandaşlarının, fiilen savaş halindeki bir başka devletin ordusuna ideolojik saiklerle katılması kabul edilebilir bir şey olabilir mi? Bu kişilerin vatandaşı oldukları ülkeye değil bir başka ülkeye aidiyet duyması ve o ülke için savaşması aklınıza yatıyor mu?
Üstelik bu ordu herhangi bir ordu da değil. Uluslararası alanda savaş suçu işlediği defalarca kanıtlanmış bir devletin ordusu. Bu devlet ideolojik saikleri Filistin sınırlarının ötesine uzanan, ABD gibi bölge dışı güçlerle bölge ülkeleri aleyhinde komplolar kuran ve ittifaklar yapan bir devlet.
Tüm bu saçmalığı sona erdirmek için mevcut kanunlara basit bir ilave yapmak yeterli esasında.
Örneğin:
"Çifte vatandaşlık sahibi Türkiye Cumhuriyeti Devleti vatandaşlarının, aktif bir çatışma içerisinde bulunan devletlerin ordularında fiilen askerlik yapmaları yasaktır."
Tabi siyasi otoritelere böyle bir adım attıracak herhangi bir kamuoyu baskısından söz etmek mümkün değil. Maalesef kamuoyu daha ziyade pek bir fayda getirmeyecek, somut olmayan davranışlara kanalize ediliyor.
Bu değerlendirmede yer alan ifadeler yazarın kendi görüşleridir ve Mepa News'in editöryel politikasını yansıtmayabilir.