II. Dünya Savaşı insanlık tarihinde gerçekleşen en kanlı savaşlardan biri. 1939’dan 1945’e kadar süren bu küresel çaptaki savaşa dönemin tüm büyük güçleri olan Birleşik Krallık, Sovyetler Birliği, ABD, Çin Cumhuriyeti ve Fransa, Müttefik Devletler olarak; Almanya, İtalya ve Japonya, Mihver Devletler olarak dahil olmuştur. 100 milyondan fazla askeri personelin dahil olduğu bu savaş nükleer silahların kullanıldığı tek savaş olmakla kalmayıp, soykırım gibi kitlesel sivil ölümlerin gerçekleştirildiği insanlık tarihindeki en büyük ve en kanlı savaştır ve 1939-1945 arasındaki 6 yıl boyunca 40-50 milyon insan hayatını kaybetmiştir.
Hiroo Onoda da bu kanlı savaşa katılan askerlerden biri. Japon İmparatorluk Kara Kuvvetleri teğmeni olan Onoda, II. Dünya Savaşı‘ndan sonra teslim olmayı reddetti ve Filipinler’de 29 yıl kaldıktan sonra, 1974’te eski komutanının çağrısıyla savaşı bitirdi. İşte fazladan 30 yıl daha savaşan Japon asker Hiroo Onoda’nın ilginç hikayesi.
Onoda, 2. Dünya Savaşı’na kadar normal bir yaşam sürüyordu
Onoda ikinci dünya savaşına kadar çeşitli işlerde çalışıp sıradan bir yaşam sürüyordu, ta ki 1944 yılına kadar…26 Aralık 1944 tarihinde 2. Dünya savaşında ülkesine yardım etmek için Filipinler’deki Lubang Adası’na gönderildi.
Onoda, Japon askeri istihbaratına bağlı Nakano okulunda, futamata adı verilen komando sınıfında yer aldı ve gerilla taktikleri ile hayatta kalma konularında uzmanlaştı.
Hiroo’nun komutanından aldığı emirler kısa ve netti:
-Adadaki düşman aktivitelerini durdurmaya yönelik her şeyi yapacak.
-Yakalanmayacak, gerekirse kendi canını alacak.
Biacaip'in sitesinde yer alan habere göre, Onoda adaya vardığında oraya daha önce gönderilmiş askerler ile birlikte savaşıyordu, fakat günden güne sayıları azalıyordu. Birçoğu ölüyor ya da yakalanıyordu.
Gerçekler Onoda’nın yüzüne vurduğunda sadece 4 kişi kalmışlardı. Bu şekilde aktif olarak savaşmaları çok zordu çünkü 4-5 günde bir yer değiştiriyorlardı. Yemek için avlanmak zorundaydılar.
Onoda bunları gördü ve adamlarını dağlara çıkardı
Bölgede çok yağış olduğu için dağlara kimse uğramıyordu, bu da onlara uzun süreli bir kamp yeri kurmaya imkan sağlayacaktı.
Üzerinden bir hayli zaman geçmiş ve 4 kişi hayatta kalma mücadelesi vermeye devam ediyordu. Tabi bu esnada savaş biteli 4 yıl olmuş, tekrardan barış sağlanmıştı. O yıllarda iletişim kısıtlı olduğu için Japonlar ve Amerikalılar, Pasifik’te ulaşılamayan kişiler olacağını tahmin ederek, Onoda’nın bulunduğu ada gibi birçok yere savaşın bittiğine dair broşürler attırmıştı. Onoda’da broşürleri görmüş fakat bunların Amerika’nın bir oyunu olduğunu düşünerek inanmamıştı.
Sayıları 3’e düşüyor
Yıllar zorlukla geçerken, 4 kişiden Akatsu’nun teslim olması ile birlikte ekibin sayıları üçe düşmüştü. Onoda ve arkadaşları Akatsu’yu teslim olurken görmüş ve düşmanın onu sıcak karşılamasından dolayı Akatsu’nun düşmanla anlaşma yaptığı sonucuna varmıştı.
Teslim olduktan sonra Akatsu, aslında savaşın yıllar önce bittiğini öğrenmiş ve Onoda ile kalanlardan yetkililere bahsedince, yetkililer durumu çözmek için seferber olmuşlardı.
Yapılan onca denemeye karşılık Onoda ve arkadaşları bunlara inanmamaya devam ediyordu
Hatta adanın çevresinde dolaşan bir uçak kalan askerlerin arkadaşlarından gelen mektuplar ile fotoğrafları adaya atmış fakat Onoda bunların düşmanın akıllıca planlanmış bir oyunu olduğu düşünmüştü.
1954 yılına gelindiğinde ekipten Shimada vurularak öldürülür. Bundan 7 gün sonra adanın çevresine yerleştirilen hoparlörlerden geriye kalan iki kişi Onoda ve Kazuka için yayın yapılmaya başlanır. “Onoda, Kazuka savaş bitti!”
Onoda bunun açıkça bir Amerikan oyunu olduğunu düşünür, çünkü arkadaşları Shimada, yerel polis tarafından vurularak öldürülmüştür.
Bütün bunlara rağmen Onoda ve Kazuka, bir gün Japonların adaya geri gelip kontrolü Amerikalılardan alacaklarını düşünmeye devam eder.
Bu esnada yıllar geçer ve Onoda ile Kazuka hala yakalanamamıştır
Pirinç tarlalarını yakmak gibi küçük aktiviteler ile gerilla savaşına devam etmektedirler. Filipinliler ve Japonlar ise Onoda ve Kazuka’ya savaşın bittiğini anlatmaya çalışırlar, fakat yaptıkları hiçbir şey Onoda’yı savaşın bittiğine inandıramaz.
Bir seferinde Onoda’nın öz kardeşi Japonya’dan gelerek hoparlörlerden konuşur, Onoda’ya pes etmesini söyler. O esnada Hiroo Onoda bulunduğu mesafeden kardeşinin yüzünü seçemez ve bunun da bir oyun olduğunu, Amerikalıların kurnazlık konusunda kendilerini aştığını düşünür. Onoda, sesi birebir kardeşine benzeyen başka bir Japon’un getirilip zorla konuşturulduğuna inanır.
"Japonya son askeri ölene kadar teslim olmaz"
Onoda’nın düşüncesine göre; Japonya asla son kişi ölene kadar teslim olmayacaktı ve hala yaşayan bir Japon olduğuna göre savaş devam ediyordu.
1965 yılında Onoda ve Kazuka Pekin’den gelecek raporları dinlemek için bir radyo çalarlar. İşin garibi bu ikili zihinlerinde 1945 yılında sıkışıp kalmıştır ve hala radyodan askeri konuşmaları duyacaklarını düşünmektedirler. İkili radyoyu açtığında at yarışları gibi şeyleri dinlerler ama bunların hala bir oyun olduğunu düşünürler.
Kazuka ölüyor...
Yıllar geçiyor ve kazuka ile onoda’nın savaşı devam ediyordu. Bir gün bölgede bulunan pirinç yığınlarını yakmaya karar verdiler ve tarih Ekim 1972’yi gösteriyordu. Savaşın biteli 27 yıl olmuş, bütün düzen değişmişti. Yapacakları bu eylem aslında büyük bir hataydı çünkü polis devriyesi yakınlardaydı. Eylemi yaparlarken polis Kazuka’yı iki kere vurdu ve Kazuka öldü.
Yıl 1974 olduğunda Onoda adada tek başına yaşamaya devam ediyordu ve burada ölmeye hazırdı. Cephanesi gitgide azalıyordu ve açlık yaşamının bir parçası olmuştu. Ateş yakmak için barut kullanıyor, eski lastikler ile bambu parçalarından kendine kıyafet ve barınak yapıyordu. Çürüyen giyeceklerini bambudan yaptığı yamalar ile yamalıyordu.
Binbaşı Taniguchi
Aynı yıl ormanda bir çadırda tek başına yaşayan genç bir öğrenci olan Suzuki ile karşılaştı. Suzuki Japonya’dan ayrılmış ve dünyayı gezmek için yola çıkmış genç bir üniversiteliydi.
Bu ikili geçen süre içinde arkadaş oldular ve Suzuki, Onoda’ya her şeyi anlattı. Onoda halen inanmıyordu ve inanmasının tek yolunun onu bu göreve atayan Binbaşı Taniguchi’nin gelip emir vermesi olduğu söylüyordu.
Suzuki oradan ayrıldı ve Binbaşı Yoşimi Taniguchi’yi bulacağına söz verdi. Sözünü tuttu da.
“Teğmen Onoda göreve hazır, komutanım”
9 Mart 1974 yılında, üstü başı paramparça olan Onoda, Taniguchi’yi tanır tanımaz selama durdu: “Teğmen Onoda göreve hazır, komutanım” arisaka’99 model tüfeğini ve yalnızca 500 adet kalan mermisiyle birkaç el bombasını komutana teslim etti.
Böylece 10 Mart 1974’te saat 15:00’de binbaşı Yoşimi Taniguchi’nin emriyle teğmen Onoda’nın İkinci Dünya Savaşı sona ermiş oldu. 23 yaşında savaşa katılan Onoda teslim olduğunda tam 52 yaşındaydı.
Suzuki ve Onoda yıllar boyu arkadaş kaldılar
Hiroo Onoda sağlığına kavuştuktan sonra “No Surrender: My Thirty-Year War” adında bir otobiyografi yazmıştır. Sonrasında evlenip Brezilya’ya taşınmıştır. Bir gün haberlerde Japon bir gencin ailesi tarafından öldürüldüğünü okuyunca ülkesine dönüp “Onoda doğa okulu” adında bir okul kurarak gençlere doğa konusunda eğitim vermeye başlamıştır.
2014 yılında da 92 yaşında geçirdiği kalp krizi sonucunda yaşamını yitirmiştir.