“Saint-Simon hem sosyolojinin hem de sosyalizmin kurucusu: Saint-Simon düşüncesi 19. asırda gelişen bütün düşünce akımlarını kucaklayacak kadar girift. Yeni bir tarihi metot, pozitif felsefe, sosyalizm… hepsini tek kelime de toplamıştı Saint-Simon: Endüstriyalizm" Cemil Meriç
Saint Simon
1760 yılında Paris’te doğmuştur. İhtilalcı bir eğitim görür ve genç yaşta inançsızlığın etkisine girmiştir. Geleneklere meydan okur. Babası bu duruma karşı onu manastıra kapatır. Halasının yardımıyla oradan kurtulur. Önce teğmen daha sonra yüzbaşı olur. Amerika’ya gider burada 4 yıl kalır. 1789 da seçim kurulu başkanı olur. Uzun süre borç batağı içinde yaşar. 1794-1798 yılları arası yeni bir iş kurar kendini ilmi konulara verir. Mühendislik okuluna başlar. 3 yıl okur. Daha sonra tıbba merak salarak fizyoloji okur. 1801 de evlenir. 1825’de Paris de ölür.
İlk eserlerini 1802 yazar. ‘’Cenevre’de Oturan Birinin Çağdaşlarına Mektpları’’ 1807 de XIX. Asrın İlmi Çalışmalarına Giriş, 1810 Ansiklopedi Üstüne İncelemeler ve Yeni bir Ansiklopedi Kurma Lüzumu, 1811-1813 İnsan İlmi Üstüne Düşünceler, 1814 Avrupa Toplumunun Yeni Baştan Düzenlenmesi, 1824 Üreticilerin El Kitabı, 1825 Yeni Hıristiyanlık eserleri Ayrıca Parabol, Endüstri, Organizatör dergileri Saint-Simon’un isminin geçtiği ve katkıda bulunduğu eserler arasındadır.
Saint-Simon zamanında anlaşılmayan ama daha sonra düşünceleri üzerine yapılan çalışmalarla kendini ispat ettirmiş biridir. Onun söyledikleri ve düşündükleri ondan sonra gelen birçok Sosyologu etkilemiş ve sosyologlara yön göstermiştir.
Düşüncelerini anlayabilmek için ilmi mülahazaları iyi bilmek gerekir. Özellikle sosyolojiyi bilmek isteyenler için tarihi iyi bilinmesi gerektiğini vurgulamıştır. Çünkü ona göre ‘’sosyolojinin atölyesi tarihtir.’’
Sosyolog olarak Saint-Simon
İlk sosyolog olarak August Comte’ mu Yoksa Saint Simon mu?
Sosyolog olarak Saint-Simon önemli bir yere sahiptir. Sosyolojiye katkıları yadsınamaz derecede büyüktür. Ele aldığı konular ve geliştirdiği doktrinler kendinden sonra gelen Auguste Comte ve diğerlerine yol gösterici olmuştur. ‘’Çoğu zaman Comte atfedilen şeref aslında Saint-Simon’a aittir.’’ Bu yüzden Cemil Meriç August Comte hakkında ‘’Hocasının hatırasına hakaret kusan yalancı, nankör, nasipsiz biz çömez mi? ‘’ sorusunu sorar. Çünkü Comte Saint-Simon’un düşünceleri üzerine temellenmiş bir düşünce geliştirmiştir. O zaman ayrımı iyi yapmak gerekir. İlk Sosyolog olarak Saint-Simon, Modern anlamda Sosyolojinin kurucusu olarak da Comte kabul edilebilir.
Onun ele aldığı konuları ve doktrinleri daha sonra Comte ele almıştır. Saint-Simon bu yeni bilimin yani sosyolojinin yalnız yol haritasını çizmekle kalmadı ayrıca geliştirdiği yöntemlerle bu yol haritasında o haritaya uygun bir şekilde yürüdü ve o haritanın alanını genişletti, büyüttü, ilerletti.
Saint-Simon’da Toplum
Saint-Simon toplumu açıklarken iki manevi kuvvete göre değerlendirir. Ona göre toplumlar bu kuvvetlere tabidir. Bu kuvvetler toplumu sırasıyla etkisi altına alır ve o toplumu yönlendirir. Bunlar:
ı. Alışkanlıkların oluşturduğu kuvvetler
ıı. Yeniyi arama özleminden kaynaklanan kuvvetler
Toplumu değerlendirirken ayrıca toplumun sanayi inkılâbı ile ortaya çıkan gereklikleri üzerine yeniden şekillenmesine vurgu yapmıştır. Ona göre toplum, sanayi yani endüstri çağının gereklerine göre şekillenmeli. Bütün insanlığın mutluluğu için bunun gerekliliğini savunmuştur. Çünkü Fransız Devrimi ve Sanayi Devrimi yeni bir sınıfı ortaya çıkarmış, evrensel insan hakları beyannamesi her sınıftan insana yenilikler ve özgürlükler kazandırmıştır. Bu yeniliklere göre toplumun yeniden şekillendirilmesi gerektiği vurgusunu yapmıştır.
Toplum hakkında değerlendirmeleri iki unsura göre şekillenmektedir. Ona göre düzenli toplum için iki gereklilik vardır. Bunlar maddi ve manevi unsurlardır. Toplumdaki insanları da bu öğeler arasında ikiye ayırmaktadır. Bal arıları ve eşek arıları.
Bal arıları: işçi ve çalışanlar
Eşek Arıları: Aylak ve boş gezenler
Saint-Simon’da Sosyalizm
Her ne kadar sosyalizm kavramının tanımı Saint-Simon’dan sonra tam olarak belirginleşmiş olmasına rağmen yine de tam olarak bir tanım getirmek pek mümkün değildir. ‘’Sosyalizm bir bütündür, gelişen, dal budak salan, geçmişin başarılarından ve başarısızlıklarından faydalanan bir bütün’’ bir kavram içinde tanımını yapmak zordur.
‘’Paul Janet, Saint-Simon’u ölümünden yarım asır sonra yazdığı bir makalede çağdaş sosyalizmin kurucusu olarak vasıflandırır:’’ Belirtmeğe değer bir olay: Ondokuzuncu asır sosyalizmi, doğuşunda ihtilalcı zihniyetten tamamen uzak, hatta onunla çatışma halindedir. Saint-Simon’la 93’ün demagogları arasında hiçbir bağ yok…. Saint-Simon sosyalizmi onsekizinci asır sosyalizminden Jean-Jacques’inkinden, Mably’ninkinden, Saint-Just’ünkinden çok başka.’’ Birçok sosyalist tarafından sosyalist kabul edilmeyen Saint-Simon’un özde sosyalist olduğu ama farklı yönlerinin de olduğu açıktır.
İlk Sosyolog İlk Sosyalist
Saint-Simon hakkındaki eserlerin Türkçedeki kıtlığına mukabil Cemil Meriç’in bu kitabı Saint-Simon hakkında geniş bilgiler sunması bakımından önemli bir yere sahiptir. Biz de ele aldığı konular bakımından ara ara kitaptan bölümler ve cümleler alarak hem Saint-Simon’u hem de onun sosyolojik ve sosyalist düşünce yapısını incelemeye çalıştık. Cemil Meriç’e göre bu çağ Saint-Simon’la başlar. Cemil Meriç gözünde Saint Simon bir velidir. Yaşadığı çağda çağdaşları tarafından düşünceleri pek kabul görülmeyen Saint-Simon’un günümüzde yeniden okunup anlaşılması gerektiği ve düşünceleri üzerinde durulması gerektiğini de belirtmek gerekir.
Bilal Can, Aşkın e-Hali Edebiyat Dergisi, Sayı 20