İngiliz Financial Times gazetesi, ABD Başkanı Donald Trump'ın 'Yüzyılın anlaşması' adını verdiği Ortadoğu planı ile ilgili başyazısında, "Öneriler Filistilileri statükoyu kabullenmeye zorlamayı amaçlıyor" dedi.
"Trump'ın planı Ortadoğu barışına giden yol değil" başlığının kullanıldığı yazı, "Donald Trump, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun yanında bu hafta açıkladığı önerileri Ortadoğu 'barış planı' olarak niteledi. Gerçekteyse, Filistinlileri statükoyu - ki bu da İsrail'in işgal ettiği topraklarda giderek pozisyonunu güçlendirmesinden ibaret - kabul etmeye zorlama teşebbüsüydü" sözleriyle başlıyor.
ABD Başkanı Trump'ın planının İsrail'in yararına olduğu belirtilen yazıda, "ABD Başkanı planının 'iki devletli bir çözüm' için gerçekçi temelleri ortaya koyacağını söyledi, aslında bu tek devletli çözüme daha yakın. 1993 Oslo Anlaşmaları'ndan önce masada duran meselelerde ağırlıklı bir şekilde İsrail'in tarafında yer alıyor: Kudüs'ün durumu, Filistinli mültecilerin evlerine dönme hakkı ve 'barış için toprak' ilkesi" deniliyor ve yazı şöyle devam ediyor:
"Çatışmayı sonlandırmaktan öte, canlandırma riski taşıyor."
Yazıda Trump'ın önerileri özetleniyor.
Kudüs'ün bölünmemiş bir şekilde İsrail'in başkenti olmasının önerildiği planın eleştirildiği yazıda, "Filistinlilerin başkenti uzun zamandır beklendiği gibi işgal altındaki Doğu Kudüs olmayacak. Muhtemelen İsrail güvenlik bariyeriyle ayrılmış şehrin dışında bir yerde olacak" deniyor.
Filistinlilerin Yahudi yerleşimcilerin işgal ettiği topraklardaki haklarını da kaybedecekleri belirtilen yazıda, "Aslında öneriler yıllardır süren İsrail'in Batı Şeria'daki toprak gasplarını meşrulaştırıyor. Netanyahu İsrail'in resmi olarak Ürdün Vadisi'ni ve Batı Şeria'daki tüm yerleşimleri Pazar günü ilhak edebileceğinin sinyallerini verdi" deniyor.
Yazıda, ülkelerinde soruşturmalarla ve seçim ve soruşturmalarla karşı karşıya olan Trump ve Netanyahu'nun 'barış planı' zamanlamalarının arkasındaki niyet de sorgulanıyor.
"Ilımlı Filistinliler radikalleşecek"
Financial Times Filistinli yöneticileri de şu sözlerle eleştiriyor:
"Filistin liderlik kademesi de suçsuz değil. Yolsuzlukla başetmekte başarısızlığıa uğradı ve 10 yıl boyunca seçimlere gitmeyi reddetti. Hem içeride saygınlıklarını yitirdiler, hem de uluslararası alanda yalnız kaldılar."
Filistinlilerin 'anlaşmayı' şu anki haliyle kabul edemeyecekleri belirtilen yazıda, Filistinlilerin Arap komşularından medet umacakları belirtiliyor, bu komşular içinse şöyle deniyor:
"İsrail'den ziyade İran'dan endişe eden Arap dünyasındaki liderlerin, Trump'ı kendilerine düşman etmeyi göze alıp alamayacaklarını tartmaları gerekecek."
"Gerçek bir devletten mahrum bırakılan ılımlı Filistinliler radikalleşecek" denen yazı şu sözlerle son buluyor:
"Bu plan, işgalcileri ödüllendirirken, işgal altındakileri teslim olmaya zorlamaya benziyor. Görünüşte yardım etmeyi amaçladığı halka, bölgeye faydası olmasındansa, yazarlarına fayda sağlıyor."