Birleşik Krallık'ın Avrupa Birliği'nden (AB) ayrılma sürecine (Brexit) dair Brüksel ile yaptığı anlaşma nedeniyle büyük baskıyla karşılaşan İngiltere Başbakanı Theresa May, aldığı kararın doğruluğuna tüm benliğiyle inandığını söyledi.
Londra'da düzenlediği basın toplantısında konuşan May, anlaşmanın istihdamı, ticareti, güvenlik işbirliğini, Kuzey İrlanda barış sürecini koruyacağını ve İrlanda sınırının açık kalmasını sağlayacağını belirtti.
Anlaşmaya tepki göstererek istifa eden Brexit Bakanı Dominic Raab ile Çalışma ve Emeklilik Bakanı Esther McVey dâhil bazı hükümet yetkililerinin görevlerinden ayrılması nedeniyle üzgün olduğunu ve söz konusu yetkililerin mutsuzluklarını anlayabildiğini belirten May, buna karşın yine de doğru kararı verdiğine inandığını söyledi.
"Kimse alternatif bir öneri üretmedi" diyen May, "Bu anlaşmadan vazgeçecek olursak karşılaşılacak sonuçları kimse tam olarak bilemeyecek. İngiliz halkı bu anlaşmayla devam etmemizi isterken, biz büyük ve ciddi belirsizliklerin olduğu bir yol izlemiş olacağız" ifadesini kullandı.
Parti içi muhalefete meydan okudu
Liderliğini yaptığı Muhafazakâr Parti'de May hakkında güvensizlik oylaması yapılması için çağrıda bulunan milletvekillerinin sayısı artıyor. Ancak vazgeçmeyi düşünmediğini belirten May, kendisiyle liderlik yarışına girmek isteyenlerle mücadeleye hazır olduğunu söyledi.
Anlaşma neden eleştiriliyor?
İngiltere Başbakanı May, Brüksel ile mümkün olan en yakın ilişkilere sahip olarak AB'den çıkmanın yollarını arıyor. Ancak May'in bu yaklaşımı, hem kendi partisinde AB'den net bir ayrılıktan yana olan kesimin, hem de azınlık hükümetine dışarıdan destek veren Kuzey İrlandalı Demokratik Birlik Partisi'nin tepkisini çekiyor. Muhafazakâr Parti'de AB ile daha yakın ilişkilerden yana olan kesim ve muhalefetteki İşçi Partisi ise anlaşmayı, AB üyeliğinin avantajlarını çok az bir kazanç karşılığında heba ettiği gerekçesiyle eleştiriyor.