İngiltere'nin kimliksiz göçmenlerin ülkeye girişini engellemeye yönelik tartışmalı 'Yasa Dışı Göç Tasarısı' parlamentoda kabul edildi.
Planla, Manş Denizi ve diğer "yasadışı" rotalar üzerinden gelenlerin sığınma talepleri yasaklanacak ve göçmenler Ruanda gibi üçüncü ülkelere transfer edilecek.
Tasarının, Kral III. Charles'ın "kraliyet onayı"nın ardından yasalaşması bekleniyor.
Bu kapsamda Dorset'in Portland Limanına demirleyen Bibby Stockholm mavnasının bu ayın sonlarından itibaren 500 sığınmacıya ev sahipliği yapacağı bildirildi.
BM: Uluslararası hukukun ihlali
Birleşmiş Milletler (BM), yasa tasarısını "uluslararası hukukun ihlali" olarak nitelendirerek kınadı.
BM Mülteciler Yüksek Komiserliği, planın, mültecileri "ciddi risklere" maruz bırakacağı uyarısında bulundu. BM Mülteciler Yüksek Komiseri Filippo Grandi, yasanın "pek çok kişiyi korumuş olan yasal çerçeveyi önemli ölçüde aşındırdığını" söyledi.
BM İnsan Hakları Yüksek Komiseri Volker Türk de yasanın "Avrupa da dahil olmak üzere diğer ülkelerin de takip etmek isteyebileceği sığınma ile ilgili yükümlülüklerin ortadan kaldırılmasına yönelik endişe verici bir emsal teşkil ettiğini" kaydetti.
2022'de 45 binden fazla göçmen küçük teknelerle İngiltere'nin güneydoğu kıyılarına ulaştı. 2018'den bu yana her yıl daha fazla insan tarafından kullanılan tehlikeli bir rotada yıllık yüzde 60'lık bir artış yaşandı.
"Caydırıcı etkisi olacak"
İngiltere Başbakanı Rishi Sunak, Ruanda planının, ülkeye yasadışı yollardan gelen hiç kimsenin kalmasına izin verilmeyeceğini göstererek önemli bir caydırıcı etkiye sahip olacağını savunuyor.
İçişleri Bakanı Simon Murray, gelenlerin vergi mükelleflerine konaklama masrafları olarak günde 6 milyon Sterline mal olduğunu söyledi.
Geçen yıl dönemin başbakanı Boris Johnson tarafından açıklanan Ruanda planı, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi tarafından son anda engellenmişti. Sunak, mahkemeye saygı duyduğunu ancak hakimlerin vardığı sonuçlara "temelden" katılmadığını ifade etti.
Bugüne kadar Ruanda'ya herhangi bir sınır dışı uçuşu gerçekleşmedi.
İnsan hakları grupları, 1994'te yaklaşık 800 bin kişinin ölümüne yol açan soykırımın yaşandığı Ruanda'nın Devlet Başkanı Paul Kagame tarafından "demir yumrukla yönetildiği" uyarısı yapıyor.
Kaynak: Euronews