İngiltere'de başbakanlığı David Cameron'dan devraldıktan sonra Theresa May, vakit kaybetmeden yeni bakanlar kurulu listesini açıkladı. Ülkenin Avrupa Birliği'nden ayrılışına hazırlık yapacak olan yeni hükümetin Dışişleri Bakanlığı'na AB'den ayrılma yanlısı eski Londra Belediye Başkanı Boris Johnson'un Dışişleri Bakanlığına ataması sürpriz oldu.
Muhafazakar Parti milletvekili David Davis de Brexit'ten yetkili bakan olarak kabineye alındı. Eski Dışişleri Bakanı Philip Hammond Hazine Bakanı oldu. Cameron kabinesinin Maliye Bakanı George Osborne'nin bakanlar kurulunda yer almamakla birlikte AB'den ayrılma görüşmelerinde önemli rol oynayacağı belirtiliyor.
2011 yılında özel ve mesleki işlerini birbiriyle karıştırdığı için Savunma Bakanlığı'ndan istifa etmek zorunda kalan Liam Fox Britanya'nın yeni uluslararası ticari ilişkilerden sorumlu bakanlığına atandı. Michael Fallon Savunma Bakanlığı'nda kalırken, Amber Rudd İçişleri Bakanlığı'nı Theresa May'dan devraldı.
Theresa May, Kraliçe Elizabeth tarafından Başbakanlığa atanmasını izleyen ilk konuşmasında "sosyal adalet için mücadele edeceğini ve İngiltere'nin daha iyi duruma gelmesi için çalışacağını" söyledi.
Theresa May, İngiltere'nin Margaret Thatcher'in 1990 yılında başbakanlıktan ayrılmasından sonraki ilk kadın başbakanı oldu. İngiltere'nin AB'de kalması için mücadele eden selefi David Cameron 23 Haziran'daki referandumdan ‘ayrılma' kararı çıkması üzerine istifa etmişti.
May, Kraliçe ile de biraraya geldi,
Yeni kabinede Johnson'un dışişleri bakanı olarak yer almasında Avrupa ülkelerinde endişe ile karşılandı.
Alman Sosyal Demokrat Parti (SPD) Genel Başkan Yardımcısı Ralf Stegner, Alman haber ajansı dpa'ya yaptığı açıklamada Boris Johnson'un "fevkalade diplomatik vasıflara haiz olmadığını" söyledi. Alman Yeşiller Partisi de Johnson'un AB'den ayrılma sürecine yük oluşturacağını savundu.
Yeni İngiltere Başbakanı'nı telefonla arayan Almanya Başbakanı Angela Merkel ise May'a başarı diledi. Hükümet sözcüsü Steffen Seibert de liderlerin ikili işbirliğinin dostane ilişkiler ruhuyla devam ettirileceğine olan güveni vurguladıklarını söyledi. Seibert bu temenninin Britanya ile AB arasındaki ayrılma müzakerelerini de kapsadığını belirtti.