Beyaz Tarih / Alaattin ÇAĞIL
1972 yılında günümüzde de hala çok aktif bir şekilde kullanılan elektronik posta kullanılmaya başlandı. O dönemde çıkan e-posta sistemi normal mektuplardan çok farklıydı. Kişilerin el yazıları belli olmuyor ya da farklı mektup kağıtları seçilemiyordu. Ancak o dönemde mektuba göre çok daha hızlı bir şekilde mektuplar alıcılarına ulaşıyordu. İnsanlar ilk etapta e-posta için hızın çok önemli olmadığını düşündüler. Ancak acil gerektiği dönemlerde e-posta sisteminin kusursuz işlemesi kişileri yavaş yavaş bu doğrultuda hareketlendirdi.
İnternetin Gelişiminin Başlangıcı
İnternet adına çağ atlanması ise 1981 yılında gerçekleşti. Dünyanın gelmiş geçmiş en büyük bilişim firmalarından olan IBM, 1981'de ilk kişisel bilgisayarı tanıttı. Kişisel bilgisayarlarda amaç her evde bilgisayar olabilmesiydi. Böylece kişiler internet sayesinde birbirleriyle çok rahat bir biçimde bağlantı kurabilecekti. O günkü ilk bilgisayar bizim şu anda kulladığımız bilgisayarlardan daha fazla yer kaplıyor ve daha az kullanışlıydı. Sonrasında bilgisayarlar üzerinde yapılan çalışmalar ile daha küçük ve evde rahatça kullanılabilecek bilgisayarlar üretildi. Aynı dönemdeinternet üzerinde yapılan çalışmalar da devam ediyordu. 1985 yılında ilk kez internet kelimesi telaffuz edilmeye başlandı. Interconnected Networks kelimelerinin kısaltılması olarak internet kelimesi belirlendi. Bu kısaltma dilimize bağlantılı ağlar olarak çevrildi. Aynı yıl içinde hala en çok tercih edilen alan isimlerinden birisi olan .com ibaresi kullanılmaya başlandı.
Dünyanın İlk Web Sitesi
1990'da Dünya, herkesin kabul ettiği bir biçimde küreselleşiyordu. Bu dönemde ilk halka açık ticari ağlar kurulurken Arpanet’in de sonuna gelindi. Bu dönemde bağlantılar arası kolay bir geçiş sağlayan World Wide Web bu dönemde yürürlüğe girdi. www şeklinde kısaltılan bu ibareyle birlikte internette yeni bir çağ başladı. Bu dönemde dünyanın ilk web sitesi kuruldu. Tim Berners Lee tarafından o dönemde ilk kez bir web sitesi tasarlandı ve yayına sokuldu. Bu web sitesinde internetin insanlara tanıtımı yapıldı. Basit olarak internetin ne olduğu ve nasıl kullanılacağı insanlara anlatıldı.
Ülkemizin İnternetle Tanışması
12 Nisan 1993 yılında ise ülkemiz internet bağlantısı ile tanıştı. Bir PTT merkezinden ODTÜ bilgi işlem merkezinin de yardımı alınarak yurt dışındaki ağlar ile bağlantı kuruldu. Bu ilk bağlantı 64 Kbps hızındaydı. 1994’e geldiğimizde ise günümüzde de hala çok sayıda kişi tarafından kullanılan forumlar ortaya çıktı. Bu forum sitelerinde kişiler herhangi bir konu hakkında tartışıp fikirlerini beyan edebiliyorlardı.
1995 yılında internetin hızı iki katına çıkarıldı. Bu da bizlere internetin ilk kurulduğu anda bile kişilerin hıza önem verdiğinin en büyük göstergelerinden bir tanesi. Bu dönemde Bilkent ve Boğaziçi üniversiteleri internetağına bağlandı. Bu dönemlerde insanların internet üzerinden sohbet edebilmesi için çalışmalar başlatıldı. Sohbet odalarının atası olarak gösterilen Mirc bu dönemde yürürlüğe girdi. Ayrıca benzer bir site olan Amazon.com da bu dönemde işleyişe başladı. İlk etapta çok fazla kullanıcısı bulunmuyor olsa da gelişim süreci oldukça iyi ilerliyordu. Artık firmalar internet üzerindeki gelişimi görerek projelerini internet üzerine kurmaya başladı. 1996'da ilk e-posta servisi olan Hotmail kuruldu. 1996'da hız 512 Kpbs oldu. Bir senede 4 kat yükselen internet ağına aynı sene İTÜ de bağlandı. Bu dönemde Ulaknet adında ulusal akademi ağı kuruldu. Bu ağa polis akademileri, YÖK, ÖSYM ve harp akademileri katıldı. Bu dönemde ağda toplan 176 birim bulunuyordu. Aynı dönemde ülkemizde de internet sağlayıcısı olarak TURNET hizmet vermeye başladı. 1996 yılında gazeteler de internete aktarıldı ve Milliyet gazetesi tamamen internet üzerinden okunabilen ilk gazete oldu. 1997 yılında ülkemizde internet kullanan kişi sayısı 300.000’e yükseldi. 1998'de arama motoru olarak Google aktif yayın hayatına başladı. Bu hem ülkemizi hem de tüm dünyanı etkileyecek bir olayın da başlangıcı oldu. Artık bu dönemde herkes aradığı şeylere internetten ulaşmaya başladı. Aktif konuşma sistemi MSN Messenger da bu dönemde hayatımıza girdi ve o dönemde interneti kullanan kişiler arasında büyük bir popülerlik sağladı. Kameralı ve sesli görüşme imkanı insanları adeta cezbediyordu. Bu görüşmeler ücretsiz olduğundan kişiler ilk etapta büyük ilgi gösterdiler. Ancak dönemde kameraların pahalı oluşu ve internet hızının yavaşlığı hem sesli hem de görüntülü görüşme için çok uygun bir ortam oluşmasının önüne geçti.
1999 yılında ise ülkemizde hackerlar türemeye başladı. Hackerlar bu dönemde yalnızca sitelere zarar veriyor ve istedikleri hala getiriyorlardı. Ancak artık günümüzde internetin tamamen ticari bir yer olmasıyla birlikte bu kişiler soygunlara başladı. Bu doğrultuda da bu durum bir suç sayıldı ve kişilere ceza verilmeye başlandı. 1999 yılında Ekşi Sözlük yayına başladı. Kimse artık blog yazıp insanlara göstermeye çalışmıyordu. Herkes rahatlıkla siteye girerek fikirlerini özgürce paylaşabildi.
2000 Yılında Dijital Kıyamet
2000 yılına giriş tüm dünyada büyük bir olay olarak karşılandı. Birçok kişi de kıyamet haberleri yapmaya başladı. Bu doğrultuda birçok kişi dünyanın sonunun geleceğini söylerken birçok kişi de savaşların ve doğal afetlerin yaşanacağını söylüyordu. Ancak en gerçekçi endişe dijital kıyametin olabilme ihtimaliydi. Tüm dijital cihazlar 31 Aralık 1999 tarihinde bilgisayarların tarih göstergelerinin 2000 yılında geçemeyeceği ve sorunların ortaya çıkacağı düşünüldü. Ancak böyle bir durum gerçekleşmedi ve bilgisayar sistemleri sorunsuz bir biçimde çalışmaya devam etti. 2000'de ise artık internet daha fazla eğlenceye yöneliyordu. İlk olarak yemeksepeti.com gibi sipariş verilebilen siteler ortaya çıktı. Sonrasında ise tüm dünyada milyonlarca kişi tarafından oynanan ve oynanmaya devam eden Counter Strike oyunu ülkemize geldi. Online olarak oynanabilen bir oyun olmasıyla birlikte büyük etki yaratan oyun, internetin eğlence sektörüne taşındığının en büyük göstergelerinden biri oldu. Sonrasında ise sosyal paylaşım siteleri kurulmaya başlandı veinternet kullanımı farklılaşma içerisine girdi.
Sosyal Paylaşım Sitelerinden YouTube’un Kuruluşu
Günümüzde milyonlarca videonun bulunduğu ve milyarlarca kez izlendiği paylaşım sitesiYouTube, 15 Şubat 2005 tarihinde 3 arkadaş tarafından kuruldu. Kurulduğu andan itibaren o kadar fazla tercih edildi de bir yıl sonra 2006’da Google, YouTube’u satın aldı. Siteye ilk video 23 Nisan tarihinde eklendi. https://www.youtube.com/watch?v=jNQXAC9IVRwadresinden ulaşılan video, siteye yüklenen ilk video olma özelliğini gösteriyor. Videoda kayda değer neredeyse hiçbir şey olmamasına rağmen video 20 milyonun üzerinde kişi tarafından izlenmiş. Herkes videonun ilk video olmasından dolayı özelliğini merak edip giriyor ancak istedikleri farklılıkta bir video ile karşılaşamıyorlar. Her ne kadar ilk video etkileyici olmasa da artık günümüzde etkileyici olabilecek çok sayıda video siteye yükleniyor. Birçok resmi sayfada klipler, filmler ve fragmanlar paylaşılıyor. Ülkemizde bazı dönemlerde kapatılan siteye farklı yollardan ulaşmak mümkün olmuştu. Ancak artıkYouTube sorunsuz bir biçimde hizmet veriyor. Hepimiz birkaç saniyede siteye ulaşarak istediğimiz videoyu izlemeye başlayabiliyoruz.
Twitter’ın Kuruluşu
2006'da Twitter 14 arkadaşın üstün çabaları ile birlikte San Fransisco’da kuruldu. Bu 14 kişilik grup içerisinde yer alan kişilerden olan Jack, yemek yerken, SMS yoluyla herkese o anda ne yaptığını açıklayıcı bir fikri olduğundan bahsetti. Ana fikir olarak kişiler o anda ne yapıyorlarsa SMS olarak bunu gönderecek. Sonrasında istediği tüm kişiler de bu SMS’i görecekti. Adeta bir beyin fırtınası yapıldı. Uzun süreler çalışıldı ve günümüzdeki Twitteryayın hayatına başladı. Twitter üzerinden atılan ilk tweet ise kuruculardan biri olan Jack’in attığı https://twitter.com/jack/status/20 tweettir. Proje olarak o anda ne yaptığını söylemek için kurulduğundan Jack’de “ Kendi Twitter hesabımı düzenliyorum.” şeklinde bir tweet attı.
Facebook’un Kuruluşu ve İlk Kullanıcılar
İnsanların bilgi alışverişinde bulunması ve başkalarıyla iletişim kurmasını amaçlayanFacebook, 4 Şubat 2004 tarihinde kuruldu. O dönemde Harvard Üniversitesi’nde okuyan Mark Zuckerberg, siteyi kurarken ilk etapta yalnızca Harvard içerisinde kullanımı amaçlıyordu. Sonrasında Boston civarında yer alan tüm üniversiteler siteye katıldı. Kısa sürede yayılan Facebook, Ivy Ligi okullarının tamamını kapsamaya başladı. İlk yılı tamamlanmadan ABD içerisindeki tüm okullar Facebook üyesi olmuştu. 31 Ağustos 2014 tarihinden beri en çok kullanılan 2. site olma özelliğindedir. 2012 yılı itibariyle bakıldığında ise en çok kullanılan site olmaktadır.
Siteye ilk etapta okul öğrencileri üye olduğundan ilk üyeler Mark’ın okuldan arkadaşlarıydı. Joe Green günümüzde Facebook’un ilk üyesi olarak gösterilmektedir. Harvard Üniversitesi’nde okuyan Joe şuanda bilişim sektöründe bir girişimci olarak hayatına devam ediyor.