Euronews / Mustafa Bağ
ABD ile İran arasındaki gerilim Kasım Süleymani'nin öldürülmesiyle doruğa çıktı.
ABD ve İran yönetimlerinin General Kasım Süleymani'nin öldürülmesi sonrası nasıl bir bilek güreşine gireceği merak konusu.
Süleymani ve Şii milis gücü Haşdi Şabi yöneticisi Mehdi el-Mühendis'in öldürülmesinin ardından İran'dan ABD'ye en üst düzeyde gelen 'intikam' yeminleri, Tahran'ın misillemede bulunmaya hazırlandığı yorumlarını beraberinde getiriyor.
Kimi analistler İran'ın sınırlı bir karşılık verebileceğini belirtirken kimileri de bölgeyi topyekun savaşa sürükleyebilecek sert adımların atılabileceği uyarısında bulunuyor.
Peki Asya ve Orta Doğu ülkesi İran, ABD'ye hangi noktalardan saldırabilir?
Körfez ülkeleri
Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri başta olmak üzere ABD ile yakın ilişkilere sahip Körfez ülkeleri ve buralarda bulunan ABD askeri üsleri, İran'ın ulaşabileceği noktalar olarak değerlendiriliyor.
Hürmüz Boğazı
Dünya petrol ihracatı açısından kritik öneme sahip Hürmüz Boğazı da İran'ın her gerilimde gündeme getirdiği bir başka koz.
Hürmüz Boğazı, Orta Doğu’yu, Pasifik Asya, Avrupa, Kuzey Amerika pazarlarına bağlayan stratejik bir ana damar olma özelliğini taşıyor.
Dünyada deniz yoluyla taşınan petrolün üçte biri her gün Hürmüz Boğazı'ndan geçiyor.
Kasım Süleymani, hayattayken İran'ın petrol satışlarının ABD tarafından yasaklanması halinde bölgedeki petrol ticaretini engelleyecekleri tehdidinde bulunmuştu.
Irak
Diğer yandan nüfusunun yarıdan fazlası Şii olan Irak'taki ABD askeri varlığı ve Amerikan üsleri, Tahran'ın Washington'a karşı harekete geçebileceği bir diğer alan olarak görülüyor.
Irak'ta iş yapan Amerikalı (petrol) şirketleri de zaman zaman İran tarafından perde arkasından tehdit edilen bir diğer 'zayıf halka' olarak kabul ediliyor.
Suriye
İç savaşın başından bu yana Beşşar Esad yönetiminin en güçlü savunucusu ve destekçisi olan İran, Rusya ile birlikte Suriye'de en güçlü varlık gösteren ülke konumunda.
Tahran, Suriye'deki savaşa doğrudan müdahale etmese de Irak, Lübnan, Pakistan ve Afganistan gibi ülkelerden getirdiği Şii paralı askerleri savaştırmak ve bunlara lojistik destek sağlamakla suçlanıyor.
Bu anlamda özellikle Afgan mültecilerin, ailelerine İran'da oturum karşılığı savaşa katılmaya zorladığı Afgan medyasında sıkça yer alan bir konu.
Afganistan
İran'ın ABD'yi hedef alabileceği bir başka alan ise Afganistan olarak zikrediliyor.
11 Eylül saldırılarının ardından Afganistan'a yönelik operasyon başlatan ABD'nin Afganistan'da hali hazırda 13 bin civarında askeri bulunuyor.
Sosyal medyada yorum yapan Afgan analistler, İran'ın Amerikan askerlerinin bu ülkedeki varlığına karşı savaşan Taliban'a ya da Washinton karşıtı diğer silahlı örgütlere daha güçlü destek vererek ABD unsurlarını hedef aldırabileceği değerlendirmesinde bulunuyor.
Lübnan
Lübnan merkezli Şii Hizbullah örgütü üzerinden İsrail'e saldırılması ihtimali uzmanların en çok üzerinde durduğu konulardan birisi.
Zira tarihe "İran-Kontra Skandalı" olarak geçen rehine krizinde Hizbullah gerillaları, 1985 yılında Amerikan vatandaşlarını rehin almış, bu olayın sonucunda Washington yönetimi İran'la dolaylı da olsa masaya oturmak zorunda kalmıştı.
Tahran'ın ABD'ye yönelik en 'rahat' adımı Hizbullah örgütü eliyle Lübnan üzerinden atabileceği yorumları yapılıyor.
Yemen
Yemen, İran'ın vekalet savaşı verdiği bir başka ülke.
Başkent Sana'nın kontrolünü elinde bulunduran Şii Husi savaşçılar, Suudi Arabistan öncülüğündeki Arap Koalisyonu ve Yemen hükümetine karşı savaş veriyor.
Husiler zaman zaman Suudi petrol rafinerileri ve petrol tankerlerini drone saldırıları ile hedef alıyor.
Süleymani suikastı sonrası İran'ın ABD'ye yönelik 'Yemen cephesini' harekete geçirebileceği yorumları yapılıyor.
Güney Amerika
Sık sık İsrail'in haritadan silinmesi gerektiğini dile getiren eski Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejcad döneminde Venezuela başta olmak üzere bazı Güney Amerika ülkeleri ile geliştirilen ilişkiler, İran'ın bu coğrafyada da Amerikan unsurlarına yönelik misilleme alanı olarak ifade ediliyor.
Filistin
İran yönetiminin Gazze Şeridi'nde konuşlu İslami Cihat örgütünü destekliği biliniyor.
İslami Cihat zaman zaman Gazze'den İsrail'e roket saldırıları gerçekleştiriyor. İran'ın bu minvalde, ABD'nin müttefiki İsrail'i de olası bir gerginliğin içine çekebileceği dile getiriliyor.