ABD Başkanı Donald Trump'ın tehdidinin ardından Pazartesi günü ülke lideri Hamaney'in danışmanı, İran'ın ABD ya da müttefikleri tarafından saldırıya uğraması halinde nükleer silah edinmek zorunda kalacağı uyarısında bulundu.
Söz konusu açıklama, İran lideri Ali Hamaney'in, Trump'ın nükleer programını engellemek için bir anlaşma yapmaması durumunda İran'ı bombalama tehdidini gerçekleştirmesi halinde karşılık verme sözü vermesinin ardından geldi.
Hamaney'in danışmanı Ali Laricani devlet televizyonuna verdiği demeçte “(Nükleer) silahlara doğru ilerlemiyoruz, ancak İran'ın nükleer meselesinde yanlış bir şey yaparsanız, İran'ı buna doğru ilerlemeye zorlarsınız çünkü kendini savunmak zorundadır” dedi.
Laricani, “İran bunu yapmak istemiyor ama ... (başka) seçeneği kalmayacak” dedi ve ekledi:
“Eğer bir noktada siz (ABD) tek başınıza ya da İsrail aracılığıyla bombalamaya yönelirseniz, İran'ı farklı bir karar almaya zorlarsınız.”
Trump 7 Mart'ta Hamaney'e mektup yazarak nükleer müzakere çağrısında bulunduğunu ve Tahran'ın bunu reddetmesi halinde olası bir askeri harekat konusunda uyardığını açıkladı.
İran'ın Fars haber ajansının bildirdiğine göre mektup 12 Mart'ta Birleşik Arap Emirlikleri'nden bir elçi tarafından Tahran'a ulaştırıldı.
Perşembe günü İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi Umman aracılığıyla bir yanıt gönderildiğini söyledi ancak mektubun içeriği hakkında bilgi vermedi.
Arakçi İran'ın “azami baskı ve askeri harekat tehdidi altında” doğrudan görüşmelere girmeyeceğini söyledi.
Ancak Bakan açıklamalarında “dolaylı müzakereler” için açık kapı bıraktı.
NBC'ye göre Trump, ABD'li ve İranlı yetkililerin “konuştuklarını” söyledi ancak ayrıntı vermedi.
İran Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan Pazar günü yaptığı açıklamada, dini lider olarak önemli devlet politikalarında son söz sahibi olan Hamaney'in dolaylı görüşmelere izin verdiğini söyledi.
Umman, 1979 devriminden sonra kesilen ABD-İran diplomatik ilişkilerinin yokluğunda geçmişte aracı olarak görev yapmıştı.
Pazartesi günü Arakçi ABD'nin İran'ın mektubunu aldığını söyledi.
“Umman'daki dostlarımız tarafından mektubun yerine ulaştığı ve okunduğu konusunda bilgilendirildik.”
Batı, nükleer programının ötesinde İran'ı bölgedeki etkisini arttırmak için vekil güçler kullanmakla da suçluyor ancak Tahran bu suçlamayı reddediyor.
“Bu bölgede tek bir vekil güç vardır, o da yozlaşmış gaspçı Siyonist rejimdir” diyen Hamaney, İsrail'in ‘kökünün kazınması’ çağrısında bulundu.
NBC News'e göre Trump hafta sonu yaptığı açıklamada İran'ın nükleer anlaşmayı kabul etmemesi halinde “ülkeyi bombalayacağını” söyledi ve Tahran'ı “ikincil gümrük vergileri” ile cezalandırmakla tehdit etti.
Hamaney ise yaptığı açıklamada, “Eğer bu gerçekleştirilirse, kesinlikle güçlü bir karşı saldırıya uğrayacaklardır.” dedi.
Mesaj, İran'ın BM Büyükelçisi Amir Said Iravani tarafından BM Güvenlik Konseyi'ne gönderilen ve “savaş kışkırtıcılığı” olarak nitelendirdiği provokasyonları kınayan bir mektupla iletildi.
Elçi, İran'ın “ABD ya da onun vekili İsrail rejimi tarafından gerçekleştirilecek herhangi bir saldırı ya da saldırganlık eylemine hızlı ve kararlı bir şekilde karşılık vereceğini” de sözlerine ekledi.
Ocak ayında göreve geldiğinden bu yana Trump, ilk döneminde ABD'nin İran'ın nükleer programına ilişkin önemli bir anlaşmadan çekilmesine ve Tahran'a yeniden yaptırım uygulanmasına neden olan “maksimum baskı” politikasını yeniden uygulamaya koydu.
ABD dahil Batılı ülkeler uzun süredir İran'ı nükleer silah peşinde koşmakla suçluyor, Tahran ise bunu reddederek zenginleştirme faaliyetlerinin yalnızca barışçıl amaçlarla yapıldığında ısrar ediyordu.
Tahran ile dünya güçleri arasında 2015 yılında varılan nükleer anlaşma, İran'ın yaptırımların hafifletilmesi karşılığında nükleer çalışmalarını sınırlandırmasını öngörüyordu.
Kaynak: Mepa News, Ajanslar