Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu'nun Başkanı (UAEK) Yukiya Amano, İran'ın zenginleştirilmiş uranyum üretimini artırdığını, ancak 2015'te yapılan nükleer anlaşmadaki limite ne zaman ulaşılacağının net olmadığını söyledi.
İran, geçen ay nükleer anlaşmadan çekilen ABD'nin ambargoları yeniden uygulamaya başlamasına misilleme olarak, anlaşmadaki bazı taahhütlerinden vazgeçeceğini açıklamıştı.
UAEK Başkanı ayrıca, İran'ın nükleer programı konusundaki mevcut gerilimden kaygı duyduğunu söyledi ve diyalog çağrısında bulundu. İran Dışişleri akanı Cevad Zarif ise, gerilimin sadece "ABD'nin ekonomik savaşının" durdurulmasıyla mümkün olacağını belirtti.
Zarif, Tahran'ı ziyaret eden Alman mekvidaşı Heiko Mass ile düzenlediği ortak basın toplantısında "Böyle bir savaş verenler güvende kalmayı bekleyemez" dedi. Maas ise bölgedeki durumun "çok gergin ve ciddi" olduğunu ve İran ile ABD arasında askeri bir çatışmaya yol açabileceğini söyledi.
Gerilim nasıl yükseldi?
ABD Başkanı Donald Trump, geçen yıl nükleer anlaşmadan çekilmiş ve İran'ın nükleer faaliyetlerden vazgeçmesi karşılığında kaldırılan ambargoları yeniden uygulamaya koymuştu.
Trump geçen ay da İran'dan petrol almaya devam eden Türkiye dahil bazı ülkelere uygulanan muafiyeti sona erdirmişti. Bunun ardından, İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani, anlaşmanın getirdiği bazı kısıtlamalara artık uyulmayacağını söylemişti. Bunlara, 300 kiloyla sınırlanan zenginleştirilmiş uranyum, 130 tonla sınırlanan ağır su stoğu kısıtlaması ve fazla materyalin ülke dışına satılmasının durdurulması da dahildi.
Ruhani ayrıca, anlaşmaya taraf diğer beş ülke Almanya, İngiltere, Fransa, Çin ve Rusya'ya, İran'ın petrol ihracatını ABD ambargolarından korunması için 7 Temmuz'a kadar süre vermişti.
Aynı zamanda Beyaz Saray Körfez Bölgesine, "İran'la ilgili rahatsız edici ve gerilimi yükselden işaretler nedeniyle" bir uçak gemisi, B-52 bombardıman uçakları, bir Patriot bataryası yollamıştı.
Washington daha sonra, Birleşik Arap Emirlikleri açıklarında, dört petrol tankerine, Suudi Arabistan'daki iki petrol pompalama tesisine ve Irak'ın başkenti Bağdat'ta yabancı büyükelçiliklerin bulunduğu Yeşil Bölge'de düzenlenen saldırılardan İran'ı sorumlu tutmuştu. İran ise bu iddiaları reddetti.
Bunun ardından da 20 Mayıs'ta İran Atom Enerjisi Kurumu, düşük derecede zenginleştirilmiş uranyum üretimini dört katına çıkartacağını söylemiş ve nükleer anlaşmaya riayet edilip edilmediğini denetleyen UAEK'yi bilgilendirmişti.
UAEK ne söyledi?
UAEK Başkanı, İran'ın üretim oranını artırdığını doğruladı. Ancak Amano, miktarı ve stok miktarının ne zaman anlaşmada öngörülen seviyeyi aşacağını söylemedi.
Amano, UAEK yönetim kuruluna İran'ın nükleer anlaşmadaki taahhütlerine uymasının önemli olduğunu vurguladı.
Almanya Dışişleri Bakanı Maas ise Avrupalı güçlerin, anlaşmadaki zorunluluklarını yerine getirmek istediğini ve İran'ın ticaret yapabilmesi için alternatif yöntemler bulmaya çalıştığını söyledi.
Avrupalılar, İran ve yabancı şirketler arasında doğrudan bir mali işlem olmadan mal takası yapılabilmesini öngören bir "özel amaç aracı" kurdu, ancak Instex adıyla bilinen mekanizma henüz faaliyete geçmedi.