İran'ın nükleer programının mimarlarından olan nükleer fizikçi Muhsin Fahrizade Mahabadi, başkent Tahran'da uğradığı suikast sonucu öldürüldü.
Bölge kaynakları tarafından aktarılan bilgilere göre Fahrizade, dün öğle saatlerinde Tahran'ın kırsal kesimindeki bir yolda şahsi aracıyla seyrederken bombalı ve silahlı saldırının hedefi oldu.
Saldırı, Fahrizade'nin aracının seyrettiği yol üzerinde, bomba yüklü Zamyad marka bir pikabın infilak ettirilmesiyle başladı. Patlama sonucu Fahrizade'nin aracı da zarar gördü.
Saldırıda kullanılan bomba yüklü pikap
Patlama sonrasında, İran askeri yetkililerinin 12 kişi olduğunu belirttiği saldırganlar, otomatik silahlarda Fahrizade'nin aracına saldırdı. Fahrizade'nin korumalarıyla saldırganlar arasında çatışma çıkarken, çatışma sonunda korumaların tamamı öldürüldü veya yaralandı.
Nükleer fizikçi Fahrizade de açılan ateşte ağır yaralandı. Hastaneye kaldırılan Fahrizade burada yaşamını yitirdi.
Saldırı sonrası Fahrizade'nin aracı
İran kaynakları, saldırıda en az 4 saldırganın da öldürüldüğünü öne sürse de iddia doğrulanamadı.
Fahrizade'nin, İran'ın askeri ve sivil nükleer programlarının lider isimlerinden olduğu ifade ediliyordu.
Saldırının arkasında kim var?
Saldırıyı üstlenen herhangi bir grup olmazken, Fahrizade'nin nükleer çalışmalardaki rolü, akla ilk olarak İsrail ve ABD'yi getirdi.
İran'ın nükleer faaliyetlerinin kurucuları arasında yer alan ve ülkenin en önemli nükleer fizikçilerinden biri olan Fahrizade uzun süredir İsrail tarafından hedef gösteriliyordu.
İsrail'in, Ağustos ayında da başkent Tahran'da El Kaide'nin üst düzey ismi Ebu Muhammed el Mısri'yi suikastle öldürdüğü belirtilmişti. Bu suikast da otomatik silahlarda El Mısri'nin aracının taranması suretiyle gerçekleştirilmişti.
Netanyahu hedef göstermişti
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, 2018 yılında yaptığı bir konuşmada Fahrizade'yi hedef göstermişti.
İran'ın nükleer programından bahsettiği bir konuşmada Netanyahu, "İran'ın nükleer çalışmalarının oluşturduğu tehdidi" ele almış, Fahrizade'nin de bu çalışmalarda kilit bir isim olduğunu ifade etmişti.
Netanyahu, Fahrizade için "Bu ismi hatırlayın." ifadesini kullanmıştı.
Söz konusu açıklamalar, saldırı sonrasında İsrail'in saldırıda parmağı olduğu yorumlarına yol açtı.
Saldırının ardından kim ne dedi?
Saldırı sonrası İran'da büyük bir tepki ve öfke hakim.
İran Dışişleri Bakanı Cevad Zarif, yaptığı açıklamada saldırıyı "terörist bir eylem" olarak niteledi. Zarif, saldırıda İsrail parmağı olduğu iddiasını yineledi.
İran lideri Hamaney'in danışmanı Ali Ekber Velayeti, saldırı sonrası yaptığı açıklamada, "İran milleti büyük şehidinin intikamını alacaktır." şeklinde konuştu.
İran ordusundan saldırıya dair yapılan açıklamalarda ABD ve İsrail'in suikastta parmağı olduğu, İran'ın suikasta karşılık verme hakkı bulunduğu ifade edildi.
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ise bölgeyi gergin günlerin beklediğini ifade etti. İsrail Kamu Yayın Kuruluşu KAN’ın aktardığı bilgilere göre, Netanyahu, bölgede bir hareketlenme olduğunu ifade etti. Yedioth Ahronot gazetesine göre Netanyahu, gerçekleştirdiği bir basın toplantısında, suikastta İsrail'in parmağı olduğuna işaret etti.
Suikastın ardından ABD'den ise çelişkili açıklamalar geldi. Başta Donald Trump'ın yakın çevresi ve Cumhuriyetçi kesim olmak üzere bir taraf suikastı olumlu karşılarken, eski Başkan Barack Obama'nın ekibinden ise saldırıya tepki geldi.
Trump, suikastın İran'a büyük bir darbe olduğuna dair bazı tweetleri hesabından paylaştı.
Obama döneminin CIA direktörü John Owen Brennan ise suikastı "devlet destekli terörizm" olarak niteledi ve kınadı.
Bölgeden tepkiler
Ortadoğu'daki İran destekli bir çok grup ve oluşum ise suikastı kınayan ve İsrail'i hedef alan açıklamalarda bulundu.
Hamas, İslami Cihad, Lübnan Hizbullahı, Ketaib Hizbullah gibi birçok yapı, saldırı sonrası yaptığı açıklamalarda İran'a taziye dileklerinde bulunurken, İsrail'in bedel ödeyeceğini ifade ettiler.
Suikast sonrası bölgeyi ne bekliyor?
Özellikle İranlı ve İsrailli yetkililer, ABD'de Başkan Trump'ın görevi bırakacağı 20 Ocak 2021 tarihine kadar, bölgede gerilime yol açacak bir saldırı beklediklerini ifade ediyordu.
Bu sebeple bölgedeki fay hatları bir süredir tetikteydi.
İran Devrim Muhafızları Genel Komutanı Tümgeneral Hüseyin Selami, suikast sonrası yaptığı açıklamada, ağır bir intikamın gündemlerinde olduğunu belirtti.
İranlı askeri yetkililer de suikastın ardından İsrail ve ABD'yi hedef alan açıklamalar yaptılar.
Saldırıda öldürülen Muhsin Fahrizade
Buna ek olarak İran destekli silahlı grup ve yapılanmalar da İsrail'in saldırının arkasında olduğu belirten ifadeler kullandı. Bu sebeple saldırının başta Lübnan, Irak, Yemen ve Filistin'de yansımaları olabileceği tahmin ediliyor. Bazı İranlı yetkililerin Suudi Arabistan ve Körfez ülkelerini suikast sonrası hedef göstermesi de, bölgeyi gergin günlerin beklediğine işaret ediyor.
Ancak İran, 3 Ocak 2020'de İran Devrim Muhafızları Kudüs Gücü lideri Kasım Süleymani'nin Bağdat'ta ABD tarafından hedef alınıp öldürülmesi sonrası da sert açıklamalar yaparak "intikam alınacağı" yönünde ifadeler kullanmıştı.
Buna rağmen İran yalnızca Irak'ta bazı Amerikan askeri üslerini füzelerle hedef alsa da ölen bir ABD askeri olmamıştı.
İran'ın suikast sonrası ABD ve İsrail'e yönelik tehditlerinin sahada herhangi bir karşılığı olup olmayacağı merak konusu.
Yine de, Fahrizade suikastının bölgede gergin bir süreci başlatacağına kesin gözüyle bakılıyor.
Kaynak: Mepa News