18 Haziran 2021'de İran cumhurbaşkanlığı seçiminde ilk turda cumhurbaşkanı seçilen ve Ağustos ayında göreve başlayacak olan yeni İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi, "1988 Kıyımı"ndaki rolü ile anılıyor.
1988 yılında 3 bin 800 ila 20 bin İranlı siyasi tutuklunun topluca idam edildiği katliamı yöneten isimlerden olmakla suçlanan Reisi 2019'da İran Anayasa Mahkemesi başkanı, 2021'de ise cumhurbaşkanı oldu.
Bu görevlerin ardından Reisi'nin "1988 Kıyımı"ndaki rolüne daha fazla vurgu yapılmaya başlandı.
Reisi'nin cumhurbaşkanı seçilmesinin ardından yaptığı konuşmada El-Cezire muhabiri Assed Beig, Reisi'ye 1988'deki katliamlardaki rolüne dair bir soru sordu.
Assed Beig, Reisi'ye Uluslararası Af Örgütü'nün Reisi'nin seçildiği gün "Reisi insanlığa karşı işlenen suçlardan yargılanmalı" açıklaması da hatırlattı.
İbrahim Reisi ise cevap olarak savcılık yaptığı bu dönemden gurur duyduğunu belirtti ve kendisinin o dönem "insan hakları savunucusu olduğunu" iddia etti. Yurt dışındaki İran muhalefetinin ise İbrahim Reisi'ye yönelik eleştirileri artırıyor.
1988'de İran'da ne olmuştu?
İran'da 1979 devriminin ardından pek çok kişi siyasi nedenlerle tutuklanmıştı.
1988'de on binlerce İranlı, siyasi tutuklu olarak İran hapishanelerinde bulunmaktaydı. 19 Temmuz 1988'de İran'ın dini lideri Humeyni bir emir yayınlayarak 'Halkın Mücahitleri' örgütü başta olmak üzere siyasi tutukluların idamı hak eden isyancılar olduğunu ifade etti.
Humeyni'nin emriyle toplu idamlar başladı
Bu emir üzerine siyasi tutukluların toplu idamı başlatıldı. 5 ay süren bu dönemde idam edilenlerin sayısına dair tahminler 3 bin 800 ila 20 bin arasında değişmektedir.
O dönem Tahran savcı yardımcısı olan İbrahim Reisi; Murtaza Eşraki, Hüseyin Ali Nayeri, Mustafa Pürmuhammedi ile beraber, bu süreci yöneten 4 kişiden biri olarak bilinmekteydi.
Humeyni'nin dini liderlikte yerine halef olarak açıkladığı Hüseyin Ali Muntazari, 1986'dan itibaren çeşitli konularda Humeyni ile görüş ayrılıkları yaşamaktaydı. Bu katliam Muntazari için bardağı taşıran son damla olmuştu. Muntazari Humeyni'ye ilettiği eleştirileri artırıp sert tavırlar gösterdiğinden Mart 1989'da Humeyni tarafından halefliğinden azledildi ve Rafsancani'nin iddiasına göre Hamaney'i bu dönem Humeyni'nin halefi oldu.
Böylece Haziran 1989'da Humeyni öldüğünde İran'ın yeni dini lideri Muntazari değil Hamaney oldu.
2009'da ölen Muntazari, bu katliamdaki rolü nedeniyle özellikle İbrahim Reisi'yi suçlamaktaydı.
Kaynak: Mepa News