İsrail’de yasa dışı Yahudi yerleşim yerlerini savunmasıyla bilinen “Batı Şeria Yahudi Popülasyonu İstatistikleri”nin açıkladığı veriye göre, Filistin topraklarındaki Yahudi yerleşimlerinde yaşayan İsrailli sayısı, yarım milyonu geçti. İsrail’de yeni kurulan sağcı ve yerleşim yerlerini destekleyen hükümet döneminde bu sayının çok daha artacağı tahmin ediliyor.
Amerika'nın Sesi'nin haberine göre, resmi verilere dayanarak “Batı Şeria Yahudi Popülasyonu İstatistikleri” tarafından açıklanan son rapora göre, son 12 ayda Yahudi yerleşimlerinde yaşayan kişi sayısı yüzde 2,5’in üzerinde arttı.
Son 5 yılda görülen toplam artış yaklaşık yüzde 16 civarında olmuştu. Son açıklanan yerleşim yerlerine dair rapor işgal altındaki Doğu Kudüs’te yaşayan 200 binden fazla yerleşimciyi kapsamıyor.
İstatistik verilerini açıklayan grubun direktörlüğünü yapan ve kendisi de El Beyt’teki bir yerleşim yerinde ikamet eden Baruch Gordon, “Burada kalıcıyız ve büyük bir sayıya ulaştık” dedi.
Son olarak İsrail’de iktidara gelen aşırı sağcı ve Filistin devletine karşı çıkan koalisyon, yeni Yahudi yerleşimleri konusunu da gündemlerinin birinci sırasına koyduğunu açıklamıştı.
İktidar görev gelmesinin ardından Batı Şeria’da daha önce yasa dışı olarak inşa edilmiş olan yerleşim yerlerini yasal kapsama alma ve bölgedeki inşaatları hızlandırma sözü verdi. Baruch Gordon da genel beklentinin, bu iktidarın son 20 yılda inşa edilenden daha fazla Yahudi yerleşim yerini kurması olduğunu dile getiriyor.
Yahudi yerleşim yerleri, 1990’lı yıllardaki barış sürecinde dahi inşa edilmeye devam edildi ve her İsrail hükümeti döneminde de uluslararası tepkilere karşın sürdü.
Yahudi yerleşimlerinin sayısı, ABD Başkanı Joe Biden’ın bir önceki Başkan Donald Trump’ın aksine buna destek vermemesine karşın Biden döneminde de artmaya devam etti.
Birleşmiş Milletler ve Filistinliler, tüm Yahudi yerleşimlerinin yasa dışı olduğunu yerleşim yerlerinin yasal bir dayanağının olmadığını dile getiriyor.
İsrail’se Batı Şeria için “işgal altında” ifadesini kullanmıyor ve bölgenin Yahudi halkının yerleşim yeri olduğunu ve bunun tarihi izlerinin bulunduğunu savunuyor.