İskandinav ülkelerinde tecavüz oranları korkutucu seviyede

Cinsiyet eşitliğinde zirvedeki İskandinav ülkelerinde tecavüz oranları korkutucu seviyede.

Cinsiyet eşitliği açısından dünyanın en üst sıralarında yer almalarına rağmen dört İskandinav ülkesi Norveç, Danimarka, Finlandiya ve İsveç'te cinsel saldırı ve tecavüz oranı çarpıcı şekilde yüksek.

Uluslararası Af Örgütü'nün (Amnesty International) 3 Nisan'da yayınlanan raporuna göre mağdurlar adalet sisteminden de bekledikleri desteği bulamıyor.

Uluslararası Af Örgütü Genel Sekreteri Kumi Naidoo, cinsiyet eşitliği açısından güçlü istatistiklere sahip olan İskandinav ülkelerindeki, cinsel şiddet suçu oranının şok edici seviyede yüksek olmasını, paradoks olarak niteliyor.

Sosyal damgalanma endişesi ve adalet sistemine karşı olan güvensizlik kadınların seslerini yükseltmesine engel oluyor.

Tecavüz mağdurlarının karşı karşıya kaldığı sorunlar dört İskandinav ülkesinde tamamen aynı olmasa da hukuk sistemlerinin yetersizliği ve sistemdeki boşluklar açısından paralellik gösteriyor.

Uluslararası Af Örgütü'ne göre kadınları tecavüzden korumanın ilk adımı cinsel şiddet ile alakalı 'rızaya dayalı' kanunları benimsemek ve etkili şekilde uygulamaya başlamak. Raporda bu alanda son dönemde bazı ilerlemelerin kaydedildiği belirtiliyor: "Bir süredir İsveç, 'rıza' yasasını kabul eden tek ülkeydi, kısa süre önce Danimarka da 'rıza' yasasını desteklediklerini açıkladı. Finlandiya ise cinsel suçlar yasasında 'rıza rolünü güçlendirecek' bir reforma hazırlanıyor."

Tüm İskandinav ülkeleri tarafından kabul edilen bir insan hakları sözleşmesi olan İstanbul Anlaşması'na göre; tecavüz ve cinsel nitelikteki tüm rıza dışı eylemler suç olarak sınıflandırılmalı. Ancak Finlandiya, Norveç ve Danimarka hala rıza dışı cinsel ilişkiyi tecavüz olarak tanımlamıyor. Bunun yerine fiziksel şiddet, tehdit, zorlama olup olmadığına veya mağdurun uyku, ağır sarhoşluk gibi durumlar sebebiyle direnemediği tespitine dayanan bir tanımı kullanmaktalar.

Raporda, "Rıza'dan ziyade direnme ve şiddete odaklanma, sadece tecavüzün rapor edilmesinde değil, aynı zamanda tecavüzün önlenmesinde kilit unsur olan cinsel şiddete dair farkındalık üzerinde de etkili. Yasalardaki tanım, tüm tecavüz vakalarını kapsamamakta ve bu nedenle bazı vakalar tecavüz olarak cezalandırılamıyor" deniliyor.

Finlandiya

Finlandiya'da her yıl yaklaşık 50 bin kadın tecavüz ve cinsel şiddete maruz kalmasına rağmen sorumluların çoğu adalete teslim edilmiyor. 2017 yılında tecavüz suçundan sadece 209 mahkumiyet kararı verildi.

Uluslararası Af Örgütü tarafından analiz edilen bir bölge mahkemesi kararında; yargıcın çok sayıda davada, "partnerin "hayır, yapmak istemiyorum” demesini cinsel ilişki öncesi veya sırasında, ilişkiye devam etmek için rıza ve isteğinin bulunmadığını anlatması açısından partnerine yeterli bir sinyal” olarak görmediği anlaşılıyor.

Görüşülen tecavüz mağdurları, neticeye bakılmaksızın, süreci stresli, korkutucu ve damgalayıcı olarak tanımlıyorlar. Bir mağdur “Duruşmada düşündüm ve avukatıma, sürecin nasıl olacağını bilseydim asla tecavüzü bildirmeyeceğimi söyledim” sözleriyle süreci anlatıyor.

Norveç

Af Örgütü'ne göre Norveç makamları, tecavüz ve diğer cinsel şiddet biçimlerini önlemek için gerekli önlemleri almadılar. Tecavüz hakkındaki çarpık anlayışlar, mağdurların suçu polise ihbar etmelerini ve gerekli tıbbi yardımı almalarını zorlaştırıyor.

Norveç'teki pek çok tecavüz polise bildirilmemekte, ancak polise ihbar eden mağdurlar da uzun ve sorunlu bir süreçle karşı karşıya kalıyorlar. Norveç'ten bir mağdur Uluslararası Af Örgütü'ne şunları söyledi: "2016 sonbaharında ihbar ettiğim zamandan, 2018 baharında dava kapanana kadar neredeyse iki yıl sürdü. Çok uzun zaman alıyor."

Birçok tecavüz mağdurunun değindiği son zamanlarda yaşanan olumlu bir gelişme ise tecavüz ihbarıyla alakalı detayları alan polislerin bu konuda eğitilmiş olmaları.

İsveç

İsveç, 2018'de yaptığı bir düzenleme ile 'rıza' temelli yasaları yürürlüğü soktu. Yasalarla birlikte rıza dışında cinsel ilişkiye zorlama da tecavüz kapsamına alındı.

Bu yasal değişikliklerin etkisini tam olarak değerlendirmek için henüz çok erken olsa da, İsveç toplumunda yaygın olan bir sorunla mücadelede önemli bir adım olduğu açık. Ancak Amnesty'ye göre sadece yasaları değiştirmek yeterli değil.

Danimarka

Danimarka'da çok sayıda tecavüz vakası rapor edilmesine rağmen, polise gidildiğinde dahi kovuşturma ve mahkumiyet kararı ihtimali çok zayıf. 2017 yılında tecavüze uğrayan veya tecavüz girişiminde bulunulan kadın sayısının 24 bini bulduğu biliniyor ancak bunların sadece 890'ını polise bildirilmiş. 890 vakanın yalnızca 94'ü mahkumiyetle sonuçlanmış.

Danimarka Başbakanı, geçen ay yayınlanan Uluslararası Af Örgütü raporunun ardından hükümetin rıza bazlı tecavüz yasasını destekleyeceğini duyurdu.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Yorumların her türlü cezai ve hukuki sorumluluğu yazan kişiye aittir. Mepa News, yapılan yorumlardan sorumlu değildir. Her bir yorum 600 karakterle (boşluklu) sınırlıdır.

İlgili Haberler

Modern dünyanın 'cinsiyetsizlik' dayatması: Hedefte çocuklar var
'Herkes rahmi kadar konuşsun': MEB'in başlattığı 'Cinsiyet Eşitliğine Duyarlı Okul' projesi genişletiliyor
Almanya 'üçüncü cinsiyet' uygulamasına başladı

Haberler Haberleri