Eski Genelkurmay İstihbarat Daire Başkanı İsmail Hakkı Pekin, Suriye'de Beşar Esed iktidarının Haziran ayında büyük ihtimalle sona ereceğini öne sürdü.
Independent Türkçe için kaleme aldığı "Korona cephesinde yeni bir şey yok! Her şey planlandığı gibi mi?" başlıklı yazısında Pekin, koronavirüs krizinin ardından bölgede önemli gelişmelerin yaşanacağını savundu.
Pekin'in yazısının ilgili kısmı şu şekilde:
"Kriz sonunda birçok iktidar ve lider değişecek gibi görünüyor. Beşar Esad’ın iktidarı büyük bir ihtimalle haziran gibi sona erecek diyebilirim.
Buradan şunu anlayabiliriz; Suriye ya bölünecek ya da merkezi hükümeti çok zayıf bir federasyona veya konfederasyona dönüşecek.
Fırat’ın batısında İdlib ve Halep dahil bölgenin Halep Cumhuriyeti adı altında Türkiye’nin kontrolündeki güçler tarafından yönetilmesi büyük önem arzetmektedir.
Türkiye geleceği için bunun sağlanması gerekmektedir. Çünkü Suriye’nin bir şekilde bölünmesi aşikardır.
Diğer önemli konu Fırat’ın doğusunda tesis edilecek olan özerk veya bağımsız bir Kürt Devletçiği ya da Arap-Kürt Federasyonudur.
Bu konu hem ABD’nin hem de Rusya’nın ajandasındadır. Tabii İsrail’in de. Bu konuda Türkiye zorlanabilir.
Fırat’ın doğusu ve batısı arasında dengeyi sağlayacak bir güç kombinasyonu sağlanabilir. Bu konuda seçeneklerimiz hazır mıdır?
Tabii ki her seçeneği gerçekleştirecek gücümüzün olması gerekiyor. Kastettiğim askeri güç yanında, ittifaklar, ekonomik güç, bilim teknoloji, siyasi güç, jeopolitik vb. unsurlardır.
Bu salgın sırasında ve sonrasında stratejik hedeflerimizi yerine getirecek gücü muhafaza edebilecek miyiz?
Ya da yaptığımız durum değerlendirmesi ve stratejik öngörü sonrasında karşımızdakilerin gücü ne olacaktır?
Müttefike ihtiyacımız var mıdır? Değişen jeopolitiğe göre muhtemel müttefikler kimler olabilir?
ABD bugünlerde muhtemel füze ve roket taarruzlarından kendini korumak için Irak’ta bazı üsleri boşaltmakta ve buradaki güçlerini El Anbar bölgesindeki Ayn El Esed üssüne çekmektedir.
Bu üsse ve Erbil’deki üsse patriotlar ve Vulkan Phalanks (namlulu) hava ve füze savunma sistemleri mevzilendirerek, roket, füze, havan, dronlara ve uçaklara karşı hava savunmasını sağlamayı planlamıştır.
Daha önce de belirttiğim gibi Suriye-Ürdün sınırına yakın Ürdün’deki üssüne F15 ve F35’leri konuşlandırarak İran’a yönelik karşı veya önleyici harekata hazırlık yapmaktadır.
Özellikle ABD’nin Irak güçlerine bıraktığı üsler Musul, Kerkük vb. tartışmalı bölgelerde bulunmaktadır. Bu bölgelerde hem Kuzey Irak Bölgesel Kürt Yönetiminin ve PKK/YPG/PYD’nin gözü bulunmaktadır.
Aynı bölgeler de dahil olmak üzere Bağdat’ın batısında Suriye sınırına doğru olan bölgede bir Sünni Arap devleti tesis etme ve Irak’ı üçe bölme hedefi devam etmektedir.
Bu hedef Sunni Araplarla, Merkezi Irak Hükümeti, IKBY ve PKK/YPG’yi karşı karşıya getirir ve yeni bir çatışmanın fitilini ateşler.
Peki, bütün bunlara müdahale edebilecek gücü muhafaza edebilecek miyiz? Nasıl bir siyaset ve strateji yürüteceğiz?"