Abu Dabi'de ABD’li heyetin katılımıyla BAE ve İsrail heyetleri arasında yapılan ilk tur müzakerelerin sonunda her iki taraftan yetkililer, görüşmelerin başarılı geçtiğini ve birçok anlaşmayla sonuçlandığını bildirdi. Açıklamalarda yakın zamanda çeşitli düzeylerde görüşmelere tekrar başlanacağı ve tarafların yüksek derecede verimlilik gösterdikleri bilgisi verildi.
İsrail heyeti, 24 saat süren görüşmelerin ardından dün akşam (Salı) Tel Aviv'e döndü. Pazartesi akşamı yapılan ilk toplantı geniş kapsamlı bir tören ile başladı. Ardından heyetler, çeşitli ortak konuları tartışmak üzere çalışma gruplarına ayrıldı. İsrail'den uzmanların birkaç gün önce Abu Dabi'ye gittiği ve burada BAE’li meslektaşları ile toplantı hakkında görüşmeye başladığı belirtildi. Aynı şekilde ikili görüşmelere dün sabah da devam edildi. Ardından bu tur, tüm heyet üyelerinin katılım gösterdiği ikinci bir kapsamlı toplantıyla sonuçlandırıldı.
"İki taraf da barış sürecine olan derin bağlılığını gösterdi"
ABD heyeti ikili ve genel oturumlara da katıldı. ABD Başkanı Donald Trump’ın damadı ve Başdanışmanı Jared Kushner, ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı Robert O'Brien ile birlikte genel toplantıya başkanlık etti. Yanlarında BAE’li heyetin başkanı Şeyh Tahnun bin Zayed ve İsrail heyetinin başkanı Meir Ben-Shabbat yer aldı. İsrail Dışişleri Bakanlığı Genel Müdürü Alon Ushpiz, toplantıyla alakalı yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı:
“Toplantıların ilk dakikalarında, hiçbir şüphe, tereddüt veya gayriciddi bir durum olmaksızın her iki taraf da gerçek bir barış sürecine olan derin bağlılığını gösterdi. Hepimiz diğerinden öğrenecek bir şeyler bulacakmışız gibi görünüyordu. BAE’liler önem verdikleri konularda verimli olma ve kararlılık göstermede inanılmaz yetenekliler. Barış kararlarının stratejik olduğunu bize sözleri ve eylemleriyle açıkça ifade ettiler.”
BAE Tel Aviv'de büyükelçilik açacak
Diğer yandan İsrail Dışişleri Bakanlığı'ndan bir kaynak, her ülke için diplomatik karargah açma konusunun birkaç hafta içinde tamamlanacağını ve BAE'nin Tel Aviv'de büyükelçiliğini kuracağını açıkça belirttiğini aktardı.
Dün sabah Yediot Ahronot gazetesinde yayınlanan ve Netanyahu'nun 2018'de gizlice Abu Dabi'yi ziyaret ettiğini belirten bir haber, İsrail İstihbarat Bakanı Eli Cohen tarafından doğrulandı.
Netanyahu, Başbakanlık Ofisi Genel Müdürü Ronen Peretz ve BAE Merkez Bankası Başkanı Abdulhamid el-Ahmedi tarafından bankacılık ve finans alanlarında imzalanan ikili protokolün şu hedefleri içerdiğini açıkladı:
- İki ülke arasındaki yatırımların uygulanmasının önündeki mali engelleri kaldırmanın yanı sıra mali piyasalarda ortak yatırımları teşvik eden ve finans ve yatırım alanında iş birliğini güçlendirmekle görevlendirilecek ortak bir BAE-İsrail komitesinin oluşturulması.
- Bankacılık hizmetleri ve ödeme düzenlemelerinde iş birliğini desteklemek.
- Kara paranın aklanması ve terörün finanse edilmesi ile mücadele alanı da dahil olmak üzere uluslararası standartlara uygun ortak yatırımlar için gerekli koşulları oluşturmak amacıyla özel bir çalışma grubu oluşturmak.
Filistin meselesi
İsrail heyetine yakın siyasi kaynaklar ve heyete eşlik eden gazeteciler, BAE’nin sürekli olarak ABD'li ve İsrailli konuklarına Filistin halkının hakları konusunu hatırlattığı ve görüşmelerde İsrail'in ilhak planının gündeme geldiğini bildirdi.
Birleşik Arap Emirlikleri Dışişleri Bakanlığı Planlama Bölümü Direktörü Cemal el-Muşarah, İsrail basınına verdiği demeçte şunları söyledi:
“İki taraf arasındaki ilk başarılı görüşmeler ve bunu izleyen adımlar Filistinlilere herhangi bir zarar verme amacını taşımıyordu. Aksine tam tersi oldu. İlhak planını durduran ve sadece bize göre değil, ABD Başkanı Donald Trump'a göre de iki devletli çözümü hayata geçiren bizleriz.”
BAE'deki Filistin toplumu, İsrail-BAE müzakerelerinin başlamasıyla aynı gün bir konferans düzenledi. Dışişleri Bakanı Prens Abdullah bin Zayed, Veliaht Prens Şeyh Muhammed bin Zayed’in selamını ileterek pozisyonlarının korunduğunu ve güvende olduğunu aktardı. Aynı zamanda BAE'nin, İsrail-Filistin çatışmasının çözümünün, başkenti Doğu Kudüs olan bir Filistin devletinin kurulması yoluyla gerçekleşeceği ve bu çözümü ileriye taşımak ve Filistin halkının haklarını elde etmesini sağlamak için tüm gücüyle çabalarına devam edeceği yönündeki tutumunun değişmediğini vurguladı.