İsrail Gazze halkını tehcir etmek için 'insani önlem' bahanesini kullanıyor

Araştırma raporları İsrail'in Gazze'deki sivilleri tehcir etmek için insani söylemleri birer bahane olarak kullandığını ortaya koydu.

Araştırma kuruluşu Forensic Architecture, İsrail ordusunun Gazze'de "tahliye emirleri" ve "güvenli bölgeler" gibi insani tedbirleri "silah haline getirerek" Filistinlileri tehcir ettiğini belirten yeni bir çalışma yayınladı.

80 sayfalık raporda, İsrail'in bu stratejileri kullanmasının "Filistinlilerin zorla ve kitlesel olarak yerlerinden edilmesini artırdığı" ve "uluslararası hukuk standartlarını ihlal ettiği" belirtiliyor.

Rapor ayrıca, bu tedbirlerin sıklıkla tutarsızlıklar içerdiğini ve kafa karışıklığına yol açtığını, bunun da İsrail'in Gazze'de belirlenen güvenli bölgeleri bombalamasıyla doruğa ulaştığını ortaya koyuyor.

Raporda, "Sivil yaşamın korunması için önleyici tedbirler olarak kullanılan 'insani eylemler' yerine, bu rapor İsrail'in daha geniş soykırım eylemleriyle birlikte ve onları destekleyecek şekilde bir tür 'insani şiddet' uyguladığı iddialarını desteklemektedir" ifadelerine yer verildi.

Uluslararası insancıl hukuk sivillerin korunması amacı haricinde çatışma bölgelerinden tahliye edilmelerini yasaklıyor. Sivillerin gıda, su ve barınak gibi temel yaşam ihtiyaçlarının karşılandığı bölgelere yerleştirilmesi gerekiyor.

Rapora göre İsrail'in "tahliye emirleri" Filistinli sivilleri korumayı amaçladığını iddia etmesine rağmen, araştırmalar bunun aksini gösteriyor.

Raporda, "Bu politikalar, sivilleri daha sonra saldırıya uğrayacakları yaşanmaz bölgelere iterek, İsrail'in Filistin halkına yönelik soykırım kampanyasını güçlendiren bir kitlesel yerinden etme aracı olarak işlev görüyor" denildi.

Benzeri görülmemiş düzeyde yıkım

Raporda, İsrail'in "silah haline getirilmiş" insani tedbirlerinin, Uluslararası Adalet Divanı'nın (UAD) 26 Ocak 2024 tarihinde verdiği karardan sonra bile devam ettiği belirtildi.

Rapora göre mahkemenin kararına rağmen İsrail, Filistinlileri evlerinden zorla çıkarmaya ve yeterli gıda ve su, insani yardım, yakıt, barınak, giyim, hijyen, temizlik ve tıbbi bakım gibi temel kaynaklardan mahrum bırakmaya devam etti ve böylece mahkemenin direktifini ihlal etti.

Raporda şu ifadeler yer aldı:

"Bu önlemler, bu yazının yazıldığı sırada yüzde 70'inden fazlası kadın ve çocuk olmak üzere 30 binden fazla Filistinlinin ölümüne, binlercesinin kaybolmasına ve on binlerce sivilin yaralanmasına neden olan bir askeri harekatın araçları haline gelmiştir.

Benzeri görülmemiş ve feci boyutlara ulaşan altyapı yıkımı ve tarımsal hasar ile hastaneler, okullar, dini ve kültürel miras alanları, fırınlar ve evler de dâhil olmak üzere hayati önem taşıyan sivil yapıların sistematik olarak hedef alınması bu durumu daha da kötüleştirmiştir."

Kaynak: Mepa News

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Yorumların her türlü cezai ve hukuki sorumluluğu yazan kişiye aittir. Mepa News, yapılan yorumlardan sorumlu değildir. Her bir yorum 600 karakterle (boşluklu) sınırlıdır.

Haberler Haberleri