Geçtiğimiz hafta İsrail'in Gazze'de yerinden edilmiş Filistinlilerin barındığı bir okulu vurmasının ardından 100'den fazla kişi hayatını kaybederken Birleşmiş Milletler İsrail'i okullara yönelik saldırılarını yoğunlaştırmakla suçladı.
Cumartesi günü sabah namazı sırasında Et-Tabiin okulunun hedef alınması küresel çapta öfkeye neden oldu.
Olay yerindeki sağlık görevlileri katliamı “korkunç” olarak nitelendirdikleri saldırıda cesetlerin “paramparça olduğunu ve parçaların da birbirine karıştığını” ifade etti.
İsrail, Hamas ve İslami Cihad savaşçılarının okulda faaliyet gösterdiğini iddia etti ancak bu iddia Hamas tarafından reddedildi.
"İsrail Gazze'deki okullara, hastanelere ve üniversitelere defalarca saldırdı ve binaların askeri amaçlarla kullanıldığını" iddia etti ancak herhangi bir kanıt sunmadı.
İsrail’in “savaşçıların okulda faaliyet gösterdiği” yönündeki iddialar hiçbir bağımsız kaynak tarafından da doğrulanamadı.
Gazze'de savaşın başladığı 7 Ekim'den bu yana çok sayıda tahliye emri çıkarılırken, kuşatma altındaki bölgede yerinden edilen yaklaşık iki milyon Filistinlinin barınması için genellikle okullar kullanıldı.
Dördüncü Cenevre Sözleşmesi uyarınca okullar sivil yapılar olarak kabul edilir ve saldırılara karşı korunmaları gerekir
Ancak Ağustos ayında 10 günlük bir süre içinde İsrail güçleri Gazze'de beş okulu vurarak 179'dan fazla kişinin ölümüne ve çok daha fazlasının yaralanmasına neden oldu.
Yetkililere göre, İsrail'in 1 Ağustos'ta Dalal al-Muğrabi Okulu'na düzenlediği saldırıda en az 15 kişi öldü ve 29'dan fazla kişi yaralandı.
İki gün sonra Hamama ve El Huda okullarına düzenlenen saldırılarda 17 kişi öldü, 60'tan fazla kişi yaralandı.
4 Ağustos'ta İsrail'in Gazze Şehri'nin Nasr mahallesindeki Nasr ve Hasan Selame okullarını vurması sonucu en az 30 kişi öldü, 19 kişi de yaralandı.
İsrail 8 Ağustos'ta Abdulfettah Hamude ve Ez-Zehra okullarını bombalayarak 17 kişinin ölümüne ve onlarca kişinin yaralanmasına neden oldu.
BM'nin işgal altındaki Filistin toprakları özel raportörü Francesca Albanese saldırıları kınadı.
Albanese, “İsrail her seferinde bir mahalle, her seferinde bir hastane, her seferinde bir okul, her seferinde bir mülteci kampı, her seferinde bir 'güvenli bölge' olmak üzere Filistinlilere yönelik soykırım işliyor.
Hem de ABD ve Avrupa silahlarıyla” diye yazdı.
İsrail'in okullara yönelik önceki saldırıları
Temmuz ayında Gazze Şeridi'nde sivillerin sığındığı okulları hedef alan benzer bir bombardımanda bir hafta içinde yaklaşık 50 kişi hayatını kaybetmişti.
Gazze'deki okul binalarının neredeyse yüzde 85'i hasar gördü; Kuzey Gazze'deki okulların neredeyse tamamı ya “doğrudan vuruldu” ya da hasar gördü. Bunu, okulların yüzde 90'ından fazlasının hasar gördüğü ya da yıkıldığı Gazze şehir merkezi izliyor.
Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu (UNICEF) tarafından derlenen verilere göre, 6 Temmuz'a kadar olan süreçte Gazze Şeridi'ndeki 564 okul İsrail saldırıları tarafından doğrudan vuruldu ya da hasar gördü.
- Kuzey Gazze'de 95 okul binası hasar gördü ya da tamamen yıkıldı.
- Gazze şehir merkezinde 208 okul binası hasar gördü ya da doğrudan vuruldu.
- Geçtiğimiz haftalarda belirlenen güvenli bölgelerin bir parçası olan Deyr el Belah'ta 70 okul binası saldırıya uğradı.
- Günler önce 75.000 kişilik büyük bir nüfusun kaçmak zorunda kaldığı Han Yunus’ta 125 okul binası doğrudan vuruldu veya hasar gördü.
- Refah'ta ise 66 okul binası doğrudan vuruldu ya da hasar gördü.
Gazze'deki okullara yönelik saldırılar artıyor mu?
İsrail işgal güçlerinin savaş nedeniyle yerlerinden edilen binlerce insanın barındığı okullara yönelik saldırıları giderek artıyor.
UNICEF tarafından derlenen verilere göre, Kasım ayından itibaren doğrudan vurulan okul sayısı beş kat artarak 60'tan neredeyse 340'a çıktı.
Savaş sırasında ölen toplam çocuk sayısı 16.500'ü aşarken, Gazze'deki toplam ölü sayısı yaklaşık 40.000'e ulaştı.
Sivillerin sığındığı okullara yönelik saldırıların artması, ateşkes için yapılan çağrıların ve geniş bir moloz yığınına dönüşen Gazze'ye yönelik saldırıların sona erdirilmesi için bölgesel baskıların arttığı bir döneme denk geldi.
Ancak uzmanlar İsrail'in Gazze'de devam eden saldırılarının bu çabaları rayından çıkarma riski taşıdığını söylerken, bazıları İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'yu savaşı sona erdirecek olası bir anlaşmayı sabote etmeye çalışmakla suçluyor.
Ayrıca analistler stratejik olarak orantısız şiddet kullandığını ifade ediyor.
Filistinli bir siyasi forum olan Al-Shabaka'da politika uzmanı olan Tariq Kenney-Shawa, “İsrail ordusu hem rehinelerin serbest bırakılmasını sağlamada hem de Hamas'a ‘ölümcül bir darbe’ indirmede başarısız oldu” dedi ve ekledi: "Büyük saldırılar ... Hamas liderlerinin ve çok sayıda sivilin ölümüyle sonuçlanırsa İsrail hükümetine ve ordusuna ‘kazanım’ olarak gösterecekleri bir şey verir çünkü bu İsrail'in benzersiz yıkım yoluyla daha geniş caydırıcılık stratejisine uymakta.”
Kaynak: Mepa News