Gece saat 9’da Mahmud’un annesi Hannan, cep telefonuna İsrailli yetkililerin, kanser hastası olan çocuğu ile sınırı geçmesine izin verildiğini bildiren bir mesaj bekliyordu.
Mesajın en geç 6’ya kadar gelmesi gerektiğini söyleyen Hannan, bir sorun olduğunu söyledi.
Gazze hastanelerinde gerekli ilaçların yarısından fazlasının bulunmadığını işaret eden Hannan, oğlu Mahmud’un daha iyi tedavi görebilmesi için onu Batı Şeria ya da İsrail’deki hastanelere götürmesi gerektiğini söyledi.
Keyfi olarak reddediliyor
İsrail politikasına göre, 2005 yılında Gazze Şeridi'nden çekildiğinden beri Gazze sakinleri sadece herhangi bir gereklilik durumunda İsrail yetkililerinin onayı ile geçişleri kullanabiliyor.
Bu geçiş izinleri, yerel izinler olarak bilinir ve gruplarla ilişkisi olan kişilere izin verilmez. Genellikle kadın ve çocuklara sorunsuz bir şekilde izin veriyordu. İsrail’in sivilleri izlediklerine dikkati çeken uzmanlar, başvurunun onaylaması ya da reddedilmesi için belirli bir kriter olmadığını dile getiriyorlar.
Sabahın erken saatlerinde Hannan, izin durumunu sorgulamak için başvuru yaptığında, soruşturma sonucunda İsrail’e geçişinin reddedildiği bilgisini aldı.
Gazze’deki kanser rakamları
Gazze Şeridi'nde, Sağlık Bakanlığı’na bağlı Onkoloji Merkezin’ne göre, 608’i çocuk ve 4 bin 705’i kadın olmak üzere 10 binden fazla kanser hastası kaydı bulunuyor.
Bakanlığın Sağlık Bilgi Sistemleri Birimi yetklisi Haya Yaghi, son beş yılda hastalık sayısında belirgin bir artış gözlemlediklerini söyledi.
Yaghi, 2010 yılında kayıtlı bin hasta varken, sadece 2016 yılında bin 700 kanser vakasının tespit edildiğini söyledi.
Bu rakamlar sürekli olarak artış gösterse de Gazze Şeridi Arap ülkelerine kıyasla en düşük kanser oranına sahip.
Dünya Sağlık Örgütü’nün (WHO) rakamlarına göre, bin 500 vaka ile Gazze Şeridi’nde en yaygın olan kanser türü meme kanseri olarak ortaya çıkıyor. Daha sonra bunu kolon kanseri izliyor.
Yaghi’nin açıklamasına göre, mide kanseri en yaygın 10 kanser türü arasında son sırada yer alıyor.
Şarku’l Avsat’ın Independent Arabia kaynaklı haberine göre, 2016 yılına kadar kanserden hayatını kaybedenlerin sayısı 4 bine ulaştı. Yaghi, kanserin kalpten sonra ikinci sırada gelen ölüm nedeni olduğunu ifade etti. Sağlık Bakanlığı, akciğer kanserinin başlıca ölüm nedeni arasında yer aldığını, bunu meme kanseri ve kalın bağırsak kanserinin izlediğini açıkladı.
Tıbbi hizmet eksikliği
12 yıl süren kuşatmanın ardından Gazze Şeridi’nde yaşayan halkın psikolojik ve fiziksel rahatsızlıklar, tıbbi cihazların eksiklikleri ve ilaç kıtlığı nedeniyle daha da artmaktadır.
Buna karşılık, WHO’daki Proje Koordinasyon Yardımcısı Muhammed Lafi, ilaç eksikliğinin hastaların hayatını tehdit eden önemli unsurlardan biri olduğunu ifade ederek, 2018 yılında kanser hastalıkları ve kan hastalıkları tedavisinde ilaç kıtlığı yaşayan hastaların oranının yüzde 58 olduğunu belirtti. Lafi, sadece ilaç değil, tıbbi cihaz eksikliğinin de olduğunu belirtti.
Hastalar genellikle tedavinin teşhis edilmesinde ve tedavi aşamasında kullanılması gereken cihazların bulunmaması nedeniyle seyahat etmek zorunda kalıyor.
Hastaların tedavi için tek seçeneği Gazze dışına seyahat başvurusu yapmak. Birleşmiş Milletler (BM) yetkililerine göre, Gazze Şeridi’nde tedavi görmek amacıyla Batı Şeria ve İsrail'e başvuru yapan hasta sayısı geçtiğimiz yıl 25 bine ulaştı. Bu hastaların 8 binden fazlası kanser tedavisi için başvurdu ve bunların yaklaşık 3 binine izin verilmedi.
Lafi, bu yılın ilk yarısında 12 bin hastanın tedavi için izin alma amacıyla Batı Şeria ve İsrail’e başvurduğunu ifade ederek, bu hastaların 3 binden fazlasının kanser hastası olduğunu söyledi. İsrail kanser hastalarının yüzde 74’üne geçiş izni verirken, geri kalan kısmını güvenlik nedeniyle reddetti.
Lafi, İsrail hastanelerine transferin önemli ölçüde azaldığını fakat durmadığını işaret ederek, hastaların hem devlet hem de özel hastanelerde tedavi gördüğünü belirtti. Elde edilen bilgilere göre, İsrail hastanelerine yapılan tıbbi sevkler yüzde 40 oranında düştü.