İsrail ordusu Gazze'de sivillere yönelik hava saldırılarını yoğunlaştırırken bir yandan da Batı Şeria'daki Filistinliler üzerindeki baskıyı ciddi oranda artırdı.
Hamas öncülüğündeki Filistinli gruplarca 7 Ekim'de gerçekleştirilen saldırıların ardından İsrail Gazze'ye yönelik vahşi bir bombardıman kampanyası başlatmıştı.
Şu ana kadar 7,703 Filistinlinin ölümüne neden olan Gazze'ye yönelik hava bombardımanına ek olarak, işgal altındaki Batı Şeria'da silahlı Yahudi milisler ve İsrail askerleri onlarca Filistinliyi öldürdü yüzlercesini de gözaltına aldı.
Filistin Mahkum Çalışmaları Merkezi basın sözcüsü Amina al Taveel'e göre gözaltına alınanlar arasında 20 Filistinli kadın da bulunuyor.
Gözaltına alınan kadınlardan bazıları ev hapsi şartıyla serbest bırakılırken diğerleri idari gözetim altına alındı.
Son baskılarla birlikte İsrail'de tutuklu bulunan Filistinli kadın sayısı 60'ın üzerine çıktı.
Bunlar arasında 66 yaşındaki Suhair Barghouti de bulunuyor.
Oğlunun Middle East Eye'a verdiği bilgiye göre, 26 Ekim'de onlarca asker Barguti'nin Ramallah'ın kuzeyindeki Kobar kasabasında bulunan evine baskın düzenledi, evi aradı, eşyaları tahrip etti ve ardından Barguti'yi tutukladı. Bu Barguti'nin ikinci gözaltına alınışı.
Aynı kasabada yaşayan en büyük oğlu Asıf, Çarşamba günü saat 02.00'de kasabaya baskın yapan askeri araçların sesleriyle uyandığını söyledi. Daha sonra annesinin evinin etrafını sarmışlar ve düzinelerce asker eve saldırmış.
Asıf, "Evi tahrip ettiler ve ona tutuklu olduğunu söylediler. Aynı anda kasabadan tutukladıkları 11'den fazla tutukluyu eve getirdiler. Ellerini bağladılar ve onu askeri bir araçla götürdüler." dedi.
Ertesi gün bir avukat ailesine Ofer Cezaevinde tutulduğunu ve idari tutukluluğa nakledilerek kadın mahkumların tutulduğu Damon Cezaevine gönderileceğini söyledi.
Batı Şeria'daki Filistinliler arasında Ümmü Asif olarak tanınan Suhair Barghouti, 30 yıldan fazla bir süre İsrail hapishanelerinde kalan Omar Barghouti'nin dul eşidir. Ümmü Asıf aynı zamanda 2018'in sonlarında Ramallah'ın doğusundaki Ofra yerleşimi yakınlarında silahlı saldırı düzenledikten sonra İsrail askerleri tarafından öldürülen Saleh Barghouti'nin de annesi.
Ümmü Asif'in diğer oğlu Assem ise kardeşinin ölümünden günler sonra 4 İsrail askerinin öldüğü bir silahlı saldırı gerçekleştirdi. İsrail güçlerince tutuklanan Assem ömür boyu hapse mahkum edildi.
İsrail, Ümmü Asif'i 2019'da tutuklanmasından bir aydan fazla bir süre sonra serbest bıraktı, ardından iki oğlu Salih ve Assem'in evlerini yıktı.
En küçük oğlu Muhammed de sonuncusu beş ay önce olmak üzere birkaç kez tutuklandı ve bugüne kadar idari gözaltında tutuldu.
'Çok şiddet uyguladılar'
Çarşamba günü de onlarca İsrail askeri, 46 yaşındaki beş çocuk annesi yazar Lama Khater'in El Halil kentindeki evine baskın düzenledi.
Eşi Hazem al Fakhouri MEE'ye yaptığı açıklamada 20'den fazla askerin eve baskın düzenlediğini ve eşyaları tahrip ettiğini, ardından da eşine tutuklu olduğunu bildirdiğini söyledi.
Fakhouri, "Çok şiddet uyguladılar. Bize sürekli hakaret ettiler ve çocuklarımızı korkuttular. Beni yere oturttular ve bağırmaya başladılar. Başlarındaki memur 'Biz sizden intikam almak için buradayız. Amacımız intikam almak' dedi" diye konuştu.
Tutuklanmasından 24 saat sonra avukatıyla kısa bir süre konuşabilen Khater, tutuklanma yöntemi ve koşullarının "çok kötü" olduğunu söyledi ancak daha fazla açıklama yapmadı.
Khater, İsrailli yetkililerin "kışkırtıcı" olarak nitelendirdiği yazılarıyla bağlantılı olarak 2018 yılının ortalarında 13 ay süreyle tutuklanmıştı.
İsrail ordusu 26 Ekim gecesi El Halil Üniversitesi'nde okuyan iki kız öğrenciyi de tutukladı ve ertesi gece El Halil'in güneyindeki Dura kasabasından bir kadını, kocasına teslim olması için baskı yapmak amacıyla Cenin'den bir kadınla birlikte gözaltına aldı.
Cumartesi günü de Filistinli gazeteci Sujud Darassi, eşi gazeteci Mohamed Badr'a İsrail makamlarına teslim olması için baskı yapmak amacıyla gözaltına alındı.
Pazarlık kozu
Son gözaltıları yorumlayan Filistin Mahkum Çalışmaları Merkezi'nden Taweel, İsrail ordusunun "Filistinlileri tutuklarken hiçbir kırmızı çizgisi olmadığını" söyledi.
MEE'ye konuşan Taweel, "Kadınları tutuklamanın amacı caydırma, sindirme ve Batı Şeria'yı işgale karşı mücadelenin bir parçası olan aktif ve etkili elitlerden boşaltma politikası yürütmektir" dedi.
Taweel, kadın mahkum sayısının arttırılmasının, 200'den fazla esiri elinde tutan Hamas ile yapılacak bir takas anlaşmasının sonuçlandırılmasıyla ilgili olduğunu söyledi.
Kadın mahkumların herhangi bir müzakerede pazarlık kozu olarak kullanılacağını söyledi.
Taweel'in elindeki belgelere göre 1967'den bu yana en az 15,000 Filistinli kadın İsrail tarafından tutuklandı ve çeşitli fiziksel, psikolojik ve ahlaki istismara maruz kaldı.
Kaynak: Mepa News, Middile East Eye