Cumartesi günü erken saatlerde İsrail, Gazze'nin güneyindeki Han Yunus kentinde iki yerleşim bölgesini bombalayarak en az 28 kişinin ölümüne neden oldu.
Sivil bölgelere yönelik bu bombardıman, İsrail ordusunun kara harekâtını güneye, sivillere güvenlikleri için kaçmalarını söylediği bölgelere doğru ilerletme planlarını açıklamasından saatler sonra gerçekleşti.
Pek çok analist İsrail'in Gazze'nin kuzeyine yönelik planının bölgenin güneyinde de uygulanmaya başlandığından endişe ediyor.
İsrail Gazze'nin kuzeyinde ne yapıyor?
İsrail, Gazze'ye yönelik savaşının başında bölgenin kuzeyinin Hamas'ın kalesi olduğunu iddia ediyordu. İsrail'in savaşı sürdürmekteki amacı Hamas'ı "yok etmek", grubu bir yönetim ya da askeri güç olarak işlev göremez hale getirmekti.
İsrail, Gazze'nin kuzeyinde yaşayan herkesin (yaklaşık 1.1 milyon kişi) güneydeki sözde güvenli bölgelere taşınması için toplu bir tahliye emri yayınladı.
Bu tahliye emrinin siviller tarafından güvenli bir şekilde uygulanması fiilen imkansızdı ve emir BM, hak grupları ve AB tarafından kınandı. İsrail, Han Yunus ve Refah da dahil olmak üzere güneydeki bölgeleri ağır bombardımana tutarken güneye doğru kaçan Gazzelilerin konvoylarını da hedef aldı.
İsrail'in nüfusu kuzey Gazze'den çıkarmaya yönelik çabalarına verdiği önem, çok sayıda sivil kayıpla birleşince pek çok kişi İsrail'in nihai hedefinin kuzey Gazze nüfusu olduğuna inanmaya başladı.
Kuzey Gazze sakinlerine broşürler ve kısa mesajlar yoluyla dağıtılan uyarılarda İsrail'in mesajı açıktı: Gazze'nin kuzeyinde kalmayı tercih eden herkes "bir terör örgütünün suç ortağı olarak" kabul edilecekti.
İsrail bu uyarıların sivil kayıpları önlemek için yapıldığını iddia etse de diğerleri uyarıların üslubunun ve İsrail'in alelacele yayınladığı toplu tahliye emrinin tabiatının, İsrail'in kuzeyi yok ederken zaten öldürüleceğini bildiği sivillerin sırtına bir hedef tahtası çizdiğine inanıyordu.
Bu korkular, İsrail'in Gazze'nin kuzeyindeki sivil altyapıya, özellikle de hastanelere, okullara ve sivillerin barınmak için kullandıkları yerlere yönelik saldırılarının boyutları ortaya çıktıkça daha da şiddetlendi.
Cumartesi günü İsrail'in biri Cebaliye mülteci kampında diğeri de Tal Zater'de bulunan ve UNRWA tarafından işletilen iki okulu bombalaması sonucu 50 sivil hayatını kaybetti.
İsrail aynı şeyi Gazze'nin güneyinde de yapıyor mu?
İsrail henüz Gazze'nin güneyini (kuzeyi kadar) bombalamamış ya da kara saldırısı düzenlememiş olsa da, Gazze Sağlık Bakanlığı tarafından derlenen istatistikleri kullanan bir BM haritası, şu ana kadar çatışmalardaki Filistinli ölümlerinin üçte birinin bölgenin güneyinde meydana geldiğini gösteriyor.
Bu rakam, güneyin İsrail tarafından güvenli bir bölge olarak tasarlandığı fikrini biraz zayıflatıyor.
Bazı analistler İsrail'in Gazze'yi bölge bölge temizlediğini ya da nüfusunu büyük ölçüde azalttığını, önce kuzeyden başladığını ve bu bölgeyi fiilen boşalttığını, ardından güneye geçtiğini düşünüyor.
İsrail'in kara harekatını güneye doğru genişlettiğine dair son açıklaması ve ardından Han Yunus'a yönelik bombardımanın artması bu düşünceyi destekliyor.
İsrail askeri sözcüsü Daniel Hagari Cuma günü yaptığı açıklamada, İsrail güçlerinin "Gazze Şeridi'nin güneyi de dahil olmak üzere Hamas'ın bulunduğu her yere" saldıracağını söyledi.
İsrail'in Gazze'nin kuzeyini boşaltma ve sivil altyapıya yönelik saldırılar düzenlemesinin gerekçesi tamamen bölgenin Hamas'ın kalesi olduğu iddiası üzerine inşa edilmişti. Ancak İsrail şimdi Hamas'ın Han Yunus gibi güney bölgelere kaçtığını iddia ediyor ve bu iddiayı İsrail'in uyarılarına kulak verip kuzeyden kaçan yüz binlerce Filistinli sivile ev sahipliği yapan bölgeleri bombalamak için bir gerekçe olarak kullanıyor gibi görünüyor.
İsrail, kuzeyde kullandığı oyun kitabının aynısını izleyerek şimdi de güney bölgelerindeki Filistinlileri güneybatıdaki Masawi kasabası yakınlarında daha da küçük bir bölgeye doğru hareket etmeleri konusunda uyardı.
Bundan sonra nereye kaçacaklar?
Tüm bu hususlardaki kilit soru şu: İsrail'in Gazze'deki nihai planı ne? Kuzeyde yaptığını güneyde de yapmak istiyor gibi görünüyor ama sonra ne olacak? Gazze'deki Filistinlilerin kaçacak başka yeri yok.
Güney hiçbir zaman güvenli bir sığınak olmadı, Filistinliler bulaşıcı hastalıkların yayıldığı sağlıksız barınaklara tıkıldı ve gıda ve su kaynakları o kadar azaldı ki BM Gazzelilerin "açlığa dair yakın bir olasılık" ile karşı karşıya olduğu uyarısında bulundu.
Dolayısıyla, İsrail'in planının sonucu belirsizliğini korurken, analistler İsrail'in güneyde de kuzeydekiyle aynı şiddette bir harekat başlatması halinde sivil ölümlerinin dramatik bir şekilde artacağı ve insani krizin daha önce görülmemiş seviyelere ulaşacağı uyarısında bulunuyorlar.
New Arab'da yayınlanan bu değerlendirme Mepa News okurları için tercüme edilmiştir. Değerlendirmede yer alan ifadeler yazarın kendi görüşleridir ve Mepa News'in editöryel politikasını yansıtmayabilir.