ABD Başkanı Joe Biden bölgede "kapsamlı bir savaşın yaşanabileceği" uyarısında bulunurken, İsrail Çarşamba günü ordu güçlerine Lübnan'a olası bir kara işgaline hazırlanmaları talimatını verdi.
İsrailli General Herzi Halevi askerlere, İsrail'in Lübnan'a yönelik hava saldırılarının “Lübnan'a yönelik olası kara harekatına zemin hazırlamak için” gerçekleştirildiğini söyledi.
Açıklamada, “Manevra sürecini hazırlıyoruz, yani ayaklarınız, botlarınız düşman topraklarına basacak, Hizbullah'ın büyük askeri merkezler olarak dizayn ettiği köylere girecek.” ifadeleri yer aldı.
Halevi'nin açıklamaları, İsrail'in kuzeyde görev yapmak üzere iki yedek tugayı göreve çağırdığı ve bunların aktif hale getirilmesinin Hizbullah'a karşı “savaşın devamını sağlayacağını” söylediği sırada geldi.
Hizbullah ve İsrail 2006'daki geniş çaplı savaştan bu yana en yoğun çatışma süreci içerisinde.
Çarşamba günü Hizbullah Tel Aviv'e ilk kez bir balistik füze fırlattı. Hizbullah, Kadir 1 balistik füzesinin Tel Aviv'in dış mahallelerinde bulunan İsrail istihbarat teşkilatı Mossad'ın merkezini hedef aldığını açıkladı.
İsrail'in geçen hafta Hizbullah üyeleri tarafından kullanılan binlerce çağrı cihazı ve telsizi patlatmasının ardından çatışmalar ciddi şekilde tırmandı.
ABD'li bir yetkili Middle East Eye'a yaptığı açıklamada, gerilimin yükselme riskine işaret ederek, ABD vatandaşlarının Lübnan'dan tahliye edilmesinin gerekmesi halinde “acil durum planları” için ABD askerlerinin Güney Kıbrıs'a konuşlandırıldığını doğruladı.
İsrail Pazartesi günü Lübnan genelinde Hizbullah'ın füze mevzilerine ve silah depolarına yönelik geniş çaplı hava saldırıları başlatmıştı. Saldırılarda şu ana dek en az 600 kişi hayatını kaybetti ve ölenler arasında kadın ve çocuklar da bulunuyor.
İsrail'in saldırıları başlangıçta Hizbullah'ın merkezi olan güney Lübnan ve Beka Vadisi'nde yoğunlaştı, ancak Çarşamba günü Beyrut'un kuzey banliyölerine ve Lübnan Dağı'nın bazı bölgelerine kadar genişletildi.
Uluslararası Göç Örgütü, en az 90,530 kişinin İsrail saldırıları nedeniyle evlerini terk ettiğini söyledi.
Bölgede gerilimin tırmanması Biden yönetimi için büyük bir sorun teşkil ediyor.
Geçtiğimiz gün İsrail'in mevcut stokları doldurmak için ABD'ye üç sayfalık bir mühimmat ve silah talebi sunduğunu ortaya çıkmış ve bu durum İsrail'in daha uzun bir savaşa hazırlanıyor olabileceği konusunu akıllara getirmişti.
ABD tarafının ise İsrail'e olan tepkinin daha fazla artmaması için söz konusu mühimmat ve silah talebini ağırdan aldığı ifade ediliyor.
Beyaz Saray daha önce İsrail'e yapılan küçük bir parti silah sevkiyatını dondurmuş ve bunun Gazze'nin güneyindeki Refah'ın işgalini önlemek için yapıldığını söylemişti. Ancak İsrail ordusu şehri işgal etmiş ve ABD dondurulan sevkiyatları yeniden başlatmıştı.
7 Ekim'de Hamas öncülüğünde İsrail'in güneyine düzenlenen saldırılardan bu yana ABD'li diplomatlar bölgesel bir savaşı önleyeceği umuduyla Gazze'de ateşkes sağlamaya çalıştılar ancak şu ana dek bir anlaşmanın sağlanma ihtimali zor görünüyor.
Çarşamba günü ABC News'e konuşan Biden "Topyekün bir savaş mümkün" dedi ve ekledi: "Bence tüm bölgeyi temelden değiştirebilecek bir çözüm için halen bir fırsat var."
Dünyanın dikkati Lübnan'a çevrilmişken İsrail ve Hamas ateşkes müzakereleri konusunda nispeten sessiz kaldı.
ABD başkanlık seçimlerine bir aydan az bir süre kala bazı analistler İsrail'in Gazze'de ateşkes için yeni yönetimi beklemesi gerektiğine karar vermiş olabileceğini ifade ediyor.
Ancak Hizbullah ve İsrail arasındaki çatışmalar bölgeyi bıçak sırtına getirmiş durumda.
Biden ise Çarşamba günü Gazze'de ilerleme olmamasına rağmen Lübnan'da bir ateşkesin mümkün olabileceğini öne sürdü:
"Bir ihtimal var. Bunu abartmak istemiyorum. Eğer Lübnan'da ateşkesi sağlayabilirsek, bunun Batı Şeria'da da yansımaları olacaktır."
Kaynak: Mepa News, Middle East Eye, Ajanslar