İsrail medyası haberlerinde Gazzelilerin acılarını sansürlüyor

İsrail'in gerçekleştirdiği saldırılar nedeniyle 40.000'den fazla Filistinli hayatını kaybederken İsrail medyası bu rakam ve katliam görüntülerinden bahsetmiyor.

Gazze'ye yönelik İsrail saldırılarının başladığı 7 Ekim'den bu yana İsrail'in operasyonları yerel televizyon kanallarında geniş yer bulurken, tek bir şeyin eksik olduğu görülüyor: Bombalar nedeniyle ölen ve parçalanan Filistinliler.

İsrailliler her akşam tüm seyircilerin televizyon başında olduğu saatlerde, İsrail'in saldırılarıyla harabeye dönen Gazze Şeridi'ndeki askeri operasyonları seyrediyor.

Tel Aviv Üniversitesi'nde medya sosyoloğu ve profesör olan Jérôme Bourdon AFP'ye yaptığı açıklamada, "7 Ekim'deki ölümcül saldırı İsrail toplumu için bir sürprizdi ve medya İsrail'in hala devam eden acı ve travmasına tam öncelik verdi" diyor.

İsrail'in dört ana haber kanalı var. Kamu yayıncısının ana kanalı olan Kanal 11; “en çok izlenen” Kanal 12; hükümeti “en çok eleştiren” Kanal 13 ve Başbakan Binyamin Netanyahu'nun propaganda aracı, İsrail'in Fox News'i olan Kanal 14.

İsrail medyasına odaklanan bir haber sitesi olan "The Seventh Eye" (Yedinci Göz) için çalışan gazeteci Oren Persico bu kanalları şöyle özetliyor:

"Saatlerce süren haber, hiciv ve yetenek programlarını analiz eden 'Yedinci Göz” bu ayın başlarında kararını açıkladı: İsrail'de Kanal 11‘den 14’e kadar medya Gazze'deki insani krizin görüntülerine yer vermiyor.'"

Yedinci Göz internet sitesindeki raporda, televizyon izleyicilerinin “enkaz görüntülerini, bombalanmış bina görüntülerini gördüklerini, ancak ilgili insanların bireysel hikayelerini görmediklerini” ifade ediyor.

Bourdon bu durumun yeni olmadığını, Filistinlilerin seslerinin 7 Ekim'den önce de “görünmez kılındığını” söyledi.

Gazze'deki Filistin Sağlık Bakanlığı tarafından açıklanan verilere göre İsrail'in Gazze'deki saldırıları tamamına yakını kadın ve çocuklar olmak üzere en az 41,467 Filistinlinin ölümüne neden oldu.

Persico, BM'nin bakanlığın rakamlarını güvenilir olarak kabul ettiğini ancak bu rakamların “İsrail medyası tarafından kullanılmadığını” söyledi.

Bunun istisnası ise aşırı muhafazakar Kanal 14. Kanal, haber bültenlerinde ve internet sitesinde “40,000 teröristin ortadan kaldırıldığından” bahsediyor.

Kanal 14'ün gazetecilerinden Hallel Bitton-Rosen, AFP'ye verdiği bir mülakatta, haberlerinin geçen yıl “korkunç katliamı gerçekleştiren alçak teröristlere karşı ülkeyi ve vatandaşları koruyan savaş güçlerine destek” üzerine odaklandığını söyledi.

İsrail ordusu kara işgalinin başladığı 27 Ekim'den bu yana Gazze'deki operasyonlarda 348 askerin öldüğünü açıkladı.

Bourdon, İsrail televizyon kanallarının Filistinlilere ayırdıkları bölümlerde, “yabancı medyaya kıyasla farklı bir bakış açısı olduğunu” söyledi ve özellikle 7 Ekim'den bu yana şiddetin arttığı işgal altındaki Batı Şeria'daki köylere yönelik yerleşimci saldırılarına işaret etti.

İsrailli gazetecilerin “ordu Filistinlileri koruyamadı” yerine “yerleşimcileri durduramadı” demeyi tercih ettiklerini söyledi.

"Tutuklulara tecavüz meşru işkence"

Temmuz ayı sonlarında İsrail askerleri, bir hapishane görüntülerinin basına sızdırılmasının ardından Filistinli bir tutukluya topluca tecavüz ettikleri gerekçesiyle askeri polis tarafından gözaltına alındı ve sorgulandı.

İsrail'in en önde gelen askeri tedarikçisi ABD, o dönemde “tutuklulara yönelik cinsel istismar raporlarının korkunç olduğunu” söyledi ve faillerin sorumlu tutulması çağrısında bulundu.

Ancak Kanal 12'de “teröristlere” işkence etmenin ve hatta oğlancılık yapmanın “meşru” sayılıp sayılamayacağı tartışılıyordu.

Kanal 12'nin Tel Aviv'deki haber merkezinde, adının açıklanmasını istemeyen ünlü bir muhabir, “7 Ekim'in öncesi ve sonrası vardı” dedi ve ekledi: “Odak noktamız bizi vuran dehşet, Filistin hikayeleri değil”

AFP'nin konuştuğu bazı gazeteciler, savaşı belli bir şekilde haberleştirmeleri yönünde editoryal bir baskıyla karşılaşmadıklarını söyledi. Bunun yerine, Gazze'nin sivil sakinlerine ayrılan ilginin azlığının 7 Ekim'den kalan şokla ve Filistinli kaynaklara güvenilemeyeceğine dair yaygın inançla açıklanabileceğini söylediler ve uluslararası medyanın savaşı adil olmayan bir şekilde ve Filistinliler lehine açık bir önyargıyla ele aldığını iddia ettiler.

Ancak İsrail medyası yekpare bir yapıya sahip değil. Sol eğilimli İsrail gazetesi Haaretz ve online haber sitesi +972 Gazze hakkında araştırma yapan az sayıdaki yayın organı arasında yer alıyor.

Örneğin İsrail askerlerinin sivillere işkence yaptığı iddialarını ve saldırı hedeflerini belirlemek için yapay zeka kullanımını incelediler. Ancak Bourdon, bu yayın organlarının kitlesinin ülkedeki “entelektüel sol” kesimdeki bir “azınlıkla” sınırlı olduğunu belirtti.

Kaynak: Mepa News, Ajanslar

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Yorumların her türlü cezai ve hukuki sorumluluğu yazan kişiye aittir. Mepa News, yapılan yorumlardan sorumlu değildir. Her bir yorum 600 karakterle (boşluklu) sınırlıdır.

Hak İhlalleri Haberleri