İsrail Gazze'ye kara harekatı başlatmaya hazırlanırken, bir yandan da ülkenin askeri kurmayları seçenekleri değerlendiriyor. Ancak bundan sonra ne yapılması gerektiği konusunda gerek askeri gerek siyasi kanatta çatlaklar ortaya çıkmaya başladı.
İsrail ile Filistin arasındaki savaş dokuzuncu gününe girerken, İsrail günlerdir Gazze'ye kara harekatının yakın olduğunu söylüyor ancak İsrail'in Ynet News gibi yerel medyasına göre İsrail güvenlik birimleri arasındaki görüş ayrılıkları planlanan saldırıyı sürekli geciktiriyor.
İsrail'in iki çekincesi
Gazetenin haberine göre saldırıyı geciktiren temel kaygılardan biri Lübnan Hizbullah hareketinin olası tepkisi. İsrail ordu kurmayları "İsrail'in Gazze'deki operasyonları ne zaman tırmanırsa Hizbullah'ın operasyonları da o zaman tırmanır" görüşünde.
İsrailli askeri uzmanların hesaba katması gereken bir diğer faktör de Hizbullah'ın destekçisi İran'ın devreye girmesi halinde ne yapılacağı ve İsrail'in bu durumda nasıl bir karşılık vereceği.
İran Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan İsrail'i Gazze'ye yönelik saldırılarına son vermemesi halinde müdahale edecekleri konusunda defalarca uyardı.
Emir Abdullahiyan "Siyonist saldırılar durmazsa bölgedeki tüm tarafların eli tetikte olacak" dedi.
Filistinli silahlı gruplar ve Hizbullah'ın İsrail ordusuyla karşılıklı olarak çatışması nedeniyle İsrail'in Lübnan'la olan kuzey sınırında tansiyon zaten yükselmiş durumda.
ABD İsrail'e "tam destek" sözü verirken, Biden yönetimi de İsrail'in bir sonraki adımları konusunda endişelerini dile getirmeye başladı.
"Gazze işgali İsrail'i derin bir krize itebilir"
ABD medyasında yer alan haberlere göre, Biden yönetiminin tutumunu bilen kişiler, Beyaz Saray'ın İsrail'in herhangi bir işgalden sonra Gazze için ne yapacağına dair bir planı olmadığından korktuğunu söylüyor. Bu nedenle ABD'li yetkililer İsrail'e Hamas'ı yok etme hedefinin ötesinde düşünmesi için baskı yapıyor.
İsimlerinin açıklanmasını istemeyen kaynaklar, Biden'ın ekibinin, belirlenmiş bir sonucu olmayan kara harekatının İsrail'i, ABD ve diğer batılı devletlerdeki müttefiklerinin kontrol altına almakta zorlanacağı derin bir krize itebileceğinden korktuğunu belirtiyor.
İsrail içinde ise ne yapılacağı konusundaki görüş ayrılıkları başbakanlık makamına kadar uzanıyor ve Savunma Bakanı Yoav Gallant ile Başbakan Beinyamin Netanyahu savaşın nasıl yürütüleceği konusunda şiddetli görüş ayrılığı yaşıyor.
İsrail'de yayın yapan Kanal 13'ün haberine göre, Netanyahu savaşın diğer bölgeleri de kapsayacak şekilde genişletilmesi fikrine karşı çıkarken Gallant bu fikri destekliyor.
Anlaşmazlıklar yalnızca planlanan Gazze işgalinin yürütülmesiyle de sınırlı değil.
Başbakanlıktaki üst düzey yetkililer, diğer hükümet yetkililerinin Gazze yakınlarındaki altyapının onarımı için Savunma Bakanlığı tarafından oluşturulan bir ekiple birlikte çalışmasını yasakladı çünkü bu ekibin başında hükümetin yargı alanındaki revizyonuna karşı çıkan bir isim bulunuyordu.
Haaretz'e göre görev gücünün başında, yargı reformu karşıtı gösterilere katılmış olan Tümgeneral Roni Numa bulunuyor.
Esirler konusundaki öfke
İsrail'de Gazze'de tutulan esirler konusunda da hayal kırıklığı yaşanıyor ve Başbakan Netanyahu durumu ele alış biçimi nedeniyle sert eleştirilere maruz kalıyor.
Bu hafta Savunma Bakanlığı önünde toplanan protestocular Netanyahu'yu istifaya çağırırken, esirlerin aileleri terk edilmiş hissettiklerini ve kendilerine çok az bilgi verildiğini söyledi.
Bazı İsrailliler Netanyahu ve bakanlarını İsrail vatandaşlarının güvenliğine öncelik vermekten çok kendi siyasi bekalarını düşünmekle suçladı.
İsrail, esirlerin ve kayıpların iadesi için emekli bir general olan Gal Hirsch'i koordinatör olarak atadı.
Gazze'de tutulan İsrailli esirlerin akıbeti bilinmezliğini korurken Hamas, İsrail'in bölgeye düzenlediği hava saldırılarının bazı rehinelerin ölümüne yol açtığını açıkladı.
Hamas, İsrail ateşinin Gazze'de en az 13 esiri öldürdüğünü söylüyor.
İsrail'in BM Büyükelçisi Gilad Erdan, rehineler için duyulan endişenin "(İsrail'i) durdurmayacağını, İsrail'in geleceğini güvence altına almak için yapmamız gerekenleri yapmamıza engel olmayacağını" söyledi.
Başbakanlık Ofisi Genel Müdürü Yossi Shelley de benzer şekilde "rehineler bir gerçek. Saldırılar da bir gerçek. Karar bu" diyerek, saldırının rehinelerin ölümüyle sonuçlanıp sonuçlanmadığına bakılmaksızın Gazze'nin bombalanmasına devam edileceğini ima etti.
Maliye Bakanı Bezalel Smotrich bir kabine toplantısında İsrail'in "Hamas'ı acımasızca vurmasını ve esirler konusunu çok fazla dikkate almamasını" savundu ve bu görüş İsrailliler arasında fikir ayrılığına yol açtı.
Netanyahu'nun eşi Sara'nın yakın danışmanı ve ofis müdürü olan Tzipi Navon, devam eden savaşın idaresi konusunda artan hoşnutsuzluk karşısında başbakanı savunmaya çalışıyor.
Navon, sol görüşlü İsraillilerin Facebook profillerinin topluca rapor edilmesi gerektiğini söylediği bir paylaşım da dahil olmak üzere bir dizi kışkırtıcı paylaşımda bulundu.
Şu anda kilitli olan Facebook profilinde "Ölülerimizi gömmeyi henüz bitirmedik, daha savaşın başındayız ve soldan hainler kışkırtmaya devam ediyor" diye yazdı.
Navon mesajında arıca, "Sayfayı onlar için kapatalım! Facebook'a toplu bildirimde bulunun! Bu kez karşılık verelim ve başbakanımızı koruyalım!" ifadelerini kullandı.
Kaynak: Mepa News, Middle East Eye