İsrail’de halk, bugün 120 sandalyeli parlamentonun (Knesset) yeni üyelerini belirlemek üzere erken seçim için bir kez daha sandığa gidiyor.
Ülkede 9 Nisan'da yapılan ve başa baş sona eren seçimin ardından Başbakan Binyamin Netanyahu, eski Savunma Bakanı Avigdor Liberman'ın askerlik yasasındaki ısrarı nedeniyle koalisyon hükümeti kurmayı başaramamıştı. Tıkanan koalisyon görüşmeleri neticesinde meclis kendi kendini feshederek, erken seçim kararı almıştı.
İsrail tarihinin en uzun süreli görev yapan başbakanı olarak tarihe geçen, ancak hakkında en az 3 yolsuzluk dosyası bulunan Likud Partisi lideri 'Bibi' lakaplı Başbakan Netanyahu, seçimlere favori olarak giriyor. Bibi'yi eski Genelkurmay Başkanı Benny Gantz liderliğindeki Mavi-Beyaz İttifak takip ediyor. Mavi-Beyaz İttifak, nisan seçimlerinde Knesset'te 35 sandalye kazanmıştı.
Son yılların en çekişmeli mücadelelerinden biri olacağı tahmin edilen seçimlerde, 32 parti yarışacak. Aralarında Arap azınlığın da bulunduğu 5 milyon 800 bin kayıtlı seçmen, oy kullanacak. Siyasi yarışa katılacak parti sayısı hayli fazla olmasına rağmen yüzde 3,25 olan seçim barajını aşarak meclise girmeyi başaran parti sayısının 10'u geçmeyeceği öngörülüyor.
Anketler, kararsız seçmen oranının yüksek olduğunu gösteriyor. Hal böyle olunca Netanyahu başta olmak üzere tüm liderler gözünü kararsız seçmene dikmiş durumda. Ayrıca siyaset analistleri katılım oranının seçimin kaderini belirleyeceği görüşünde hemfikir.
Netanyahu seçim için son kozlarını oynuyor
Binyamin Netanyahu, seçim öncesi sağ seçmenin desteğini kazanmak için hem fiili hem sözlü manevralarını artırmış durumda. Netanyahu, yeniden seçilmesi halinde "kısa sürede" Batı Şeria'da yer alan Ürdün Vadisi'nin ABD yönetimiyle koordineli şekilde "İsrail'e ilhak edeceği" sözünü verdi. Ayrıca sağ seçmenin sempatisini kazanmak için seçimlere iki gün kala kabine toplantısını işgal altındaki Filistin topraklarında yaptı.
Siyonist dindar kesimin oylarını alabilmek için Ayelet Şaked liderliğinde sağ partilerden oluşan bir ittifakın kurulmasına öncülük etti. Mabet örgütleri olarak bilinen yapılara destek veren Moşe Feiglin’in partisi Zehut'un da kendi lehine seçimlerden çekilmesini sağladı. Suriye başta olmak üzere bölgedeki İran bağlantılı hedeflere yönelik hava saldırıları yoğunlaştırıldı. Yurtdışı gezilerine ağırlık veren Netanyahu, ABD Başkanı Donald Trump'ın tam desteğini de almış durumda.
Körfez ülkeleriyle hiç olmadığı kadar yakınlaşıldı. İsrail medyasına yansıyan haberlere göre, bazı Körfez ülkeleriyle doğrudan diplomatik temaslar başlatıldı.
Seçimlerin kilit ismi: Avigdor Lieberman
Daha önce dışişleri ve savunma bakanlığı görevlerinde bulunan, laik ve milliyetçi çizgideki Avigdor Lieberman'ın liderliğindeki İsrail Evimiz Partisi'nin bir önceki seçimde olduğu gibi 17 Eylül seçimlerinde de kilit parti konumunda olması bekleniyor.
Zira 9 Nisan seçimlerinde Netanyahu'nun partisi Likud, yüzde 26,45'le parlamentoda 35 milletvekili kazanmıştı. Mavi Beyaz İttifak da yüzde 26,1 oy oranıyla 35 sandalye almıştı. Geçen seçimlerde partisi 5 sandalye kazanan Lieberman, Netanyahu için çoğunluğu sağlayacak bir isim olmuş ancak Lieberman, ikna olmadığı için koalisyon kurulamamıştı.
Analistler, bu seçimlerde Lieberman'ın partisinin oy oranını arttırarak 8 ile 10 arasında bir sandalye sayısına sahip olabileceğini ve Netanyahu'nun bir kez daha Avigdor Lieberman'ın kapısını çalacağını dile getiriyor.
Ehud Barak: Netanyahu kazanırsa demokrasi tehlikeye girer
Bu arada eski İsrail Başbakanı Ehud Barak, Tel Aviv'de düzenlenen seçim mitinginde yaptığı konuşmada Netanyahu'nun yeniden kazanması durumunda demokrasinin tehlikeye gireceğini söyledi. İsrailli seçmene sandığa gitme çağrısında bulunan Barak, "Bu seçim İsrail demokrasisi için büyük önem arz ediyor. Salı günkü seçimleri Netanyahu kazanırsa İsrail demokrasisi tehlikeye girer." dedi.
Ayrıca eski Başbakan Barak, mitingde yaptığı konuşmada, Netanyahu'nun seçimleri kaybetmesi halinde sandıklarda yolsuzluk yapıldığını iddia edeceğini öne sürdü.