Filistinli bir STK'ya göre İsrail'in Gazze'ye yönelik bombardımanlarında her 15 dakikada bir çocuk hayatını kaybediyor ve bu da mevcut savaşın çocuklar üzerinde yarattığı tahribatın boyutlarını gözler önüne seriyor.
İsrail'in Hamas'ın ölümcül saldırısının ardından 7 Ekim'de kuşatma altındaki Filistin bölgesini bombalamaya başlamasından bu yana her gün 100'den fazla çocuk katledildi.
İsrail'in son yıllarda Gazze Şeridi'ne yönelik en ölümcül saldırısında şu ana dek 3.400'den fazla Filistinli öldürüldü.
Uluslararası Çocukları Savunma Örgütü (DCIP) sözcüsü "Gerçek zamanlı bir soykırıma tanık oluyoruz" dedi.
Çocuklar savaşlarda yasal olarak korum altında değil mi?
Evet, öyle olması gerekiyor. Uluslararası kabul görmüş silahlı çatışma kuralları, çocukların korunması ve onlara insanca davranılması gerektiğini belirten 1949 Cenevre Sözleşmeleri kapsamında kabul edilmiştir.
İsrail bu sözleşmeleri 1951 yılında, Avrupa'da bir buçuk milyon Yahudi çocuğun öldürülmesinden sadece birkaç yıl sonra onayladı.
Gazze'deki orantısız askeri güç kullanımı İsrail tarafından "Hamas'ı yok etmek için meşru bir araç" olarak lanse ediliyor. İsrail'in iddiasına göre saldırılarda ölen ve aralarında çocukların da bulunduğu siviller savaş suçu sayılmıyor.
Savaşın çocuklar üzerindeki etkisi nedir?
Esra Ebu Gazza gibi ebeveynler çocuklarını etraflarındaki bombardıman ve yıkımdan uzak tutmanın yollarını bulmaya çalışıyor. Al Jazeera'ya konuşan 30 yaşındaki anne, sekiz ve iki yaşlarındaki çocuklarının hava saldırılarından sonra kusmaya başladığını ve yatağını ıslattığını söyledi. Bunların her ikisi de artan korkuya verilen tepkiler.
Bu çocuklar, Gazze'de savaşın psikolojik etkileriyle yaşayan Filistinli çocukların yüzde 95'inin bir parçası.
Filistinli psikolog Dr. İman Faracallah tarafından kaleme alınan bir araştırma makalesi, savaşlardan sağ çıkan çocukların zarar görmeden kurtulamadığını ve psikolojik, duygusal ve davranışsal olarak büyük bedeller ödediğini ortaya koymuştur.
Bazı çocuklar huzursuzluk, gerileme ya da şiddet içeren davranışlar sergileyebiliyor.
Gazze'de yaşayan 35 yaşındaki dört çocuk annesi Samah Cabir'in en büyük endişesi 13 yaşındaki en büyük oğlu Kusay.
Cabir, Al Jazeera'ya şunları söyledi: "Bugünlerde çok tedirgin ve çok öfkeli. Her sese ürperiyor. Şaka yapıyor olsalar bile kimsenin yüksek sesle konuşmasına dayanamıyor. Ona bu savaşın sona ereceğini anlatmaya çalışıyorum."
Dr. Faracallah, bazılarının da annelerinin yanından ayrılmak istemeyebileceğini söylüyor. "Anneleri olmadan banyoya ya da mutfağa gitmek için bile odadan çıkamıyorlar ve burada gençlerden bahsediyorum."
Okullar nasıl etkilendi?
Okullar derme çatma sığınaklara dönüşürken ve hayatta kalmak tek ders haline gelirken, son acımasız İsrail bombardımanıyla eğitim bir kez daha askıya alındı.
Birleşmiş Milletler (BM) şu anda yerinden edilmiş yaklaşık 400.000 Gazzeliyi okullarında ve diğer tesislerinde barındırıyor. Ancak Gazze'de 278 okul işleten BM'nin Filistinli mülteciler ajansı UNRWA, İsrail bombardımanında en az dört okulun zarar gördüğünü söyledi.
Gazze'deki El Fahura okulunda ihtiyaç sahibi Filistinlilere burs sağlayan Education Above All (EAA) Vakfı'nın okulu Salı günü yerle bir oldu. EAA bir açıklama yayınlayarak "toplu cezalandırma, misilleme ve sivillere ve sivil altyapıya yönelik saldırıların uluslararası hukukun ciddi ihlali olduğunu ve kasıtlı olmaları halinde savaş suçu teşkil ettiklerini" belirtti.
Gıda ve su eksikliği çocukları nasıl etkiliyor?
İsrail'in Gazze'ye uyguladığı tam abluka nedeniyle bölgeye gıda ve su giremiyor ancak İsrailli yetkililer Salı günü Gazze'nin güneyine su sevkiyatına yeniden başladıklarını açıkladı. Filistinliler su pompalarını çalıştıracak elektrik olmadığı için ise su krizinin devam ettiğini söyledi.
Yiyecek ve su hızla tükenirken Gazzeliler ellerindeki az miktardaki suyu çocuklarına vermeye öncelik veriyor.
Çocuklar daha fazla susuz kalma riski altında ve yetersiz beslenme susuzluğun etkilerini daha da hızlandırabilir.
BM gıda ajansında çalışan Kudüslü bir beslenme uzmanı da yaptığı açıklamada, yetersiz su sanitasyonunun çocukların şiddetli ishal hastalıkları riskiyle karşı karşıya kalmasına yol açabileceğini söyledi.
Gıda eksikliği en iyi ihtimalle bilişsel işlevleri ve enerji seviyelerini etkilerken en kötü ihtimalle açlık ve ölüme yol açabilir.
Uzun vadeli sonuçları ne olacak?
Gazze'deki Filistinliler için yardım ekipleriyle birlikte çalışan Filistin asıllı İngiliz cerrah Gassan Ebu Sitta, bu savaşta ölmeyenler için "nasıl hayatta kalacaklarını öğrenmek zorunda kalacaklarını" ifade etti.
Kendisi bu savaşı "çocuklara karşı bir savaş" olarak nitelendiriyor.
Uluslararası Çocukları Savunma Örgütü Gazze saha araştırmacısı Muhammed Ebu Rukbe Salı günü yaptığı açıklamada, "Bu savaşın yansımaları sadece yitirdiğimiz insanlarımız değil, bazıları hala evlerinin enkazı altında sıkışıp kalmış durumda... aynı zamanda biz siviller ve çocuklarımız üzerindeki psikolojik etkisi de tam bir felaket olacak" dedi.
Ateşkes yakın mı?
Gazze'ye yönelik İsrail'in şiddetli ve hedef gözetmeyen bombardımanı devam ederken Save the Children gibi uluslararası yardım kuruluşları "acil ateşkes" çağrısında bulundu.
Konuyla ilgili UNICEF'in açıklaması şöyle "Gazze'deki çocuklara ve ailelere çok ihtiyaç duyulan insani yardımın ulaştırılabilmesi için acil ateşkes ve insani erişim en önemli önceliklerdir. Çocuk çocuktur. Çocuklar her yerde her zaman korunmalı ve asla saldırıya uğramamalıdır."
Ancak İsrail tarafı gelen tepkilere rağmen Gazze'ye yönelik gelişigüzel yıkıcı saldırılarını halen durdurmuş değil.
ABD ve diğer Batılı ülkelerin İsrail'e verdiği destek de Tel Aviv yönetiminin Gazze'ye yönelik saldırılarını halen durdurmamış olmasının bir başka nedeni.
Kaynak: Mepa New, Al Jazeera