İsrail savaş jetleri 13 Ocak'ta gece yarısının ilk saatlerinde Şam'da bulunan El Mezze Havaalanını vurdu. Yapılan saldırıda ölü yada yaralı bilgisi verilmedi, Suriye yönetimi ise 'İsrail bize saldırdı' demekle yetindi. İsrail, saldırı ile ilgili hiçbir açıklama yapmazken Suriye devlet televizyonu SANA, Suriye ordusunun mühimmat depolarının hedef alındığını ve vurulan havalimanının askerler tarafından aktif bir şekilde kullanıldığını duyurdu.
İki ülkenin de ayrıntılı açıklama yapmaması özellikle Suriye'nin sözlü dahi bu saldırıdan şikayet etmemesi ise oldukça manidar bulundu pek çok çevre tarafından. Konuyu Mepanews'e değerlendiren isminin açıklanmasını istemeyen eski bir askeri stratejist, '"Bu bir saldırıdan çok danışıklı bir dövüşe benziyor." dedi.
Yorumlarına devam eden uzman şu değerlendirmelerde bulundu:
- Oldukça gelişmiş hava savunma sistemlerine sahip olduğu bilinen Suriye hava kuvvetlerinin İsrail jetlerinin ülkeye girişini bilmemesi yada fark etmemesi imkansız. Gerçekte bir ülke bu saldırıları engellemek isteseydi 30 kere engelleyebilirdi. Peki neden engellenmedi?
- ABD'ye çok yakın bir BM üyesi, Rusya'ya çok yakın bir BM üyesinin egemenlik haklarını çiğnemekle kalmıyor aynı zamanda askeri havalimanını ve mühimmat depolarını vuruyor ancak iki ülkeden de herhangi bir açıklama yapılmıyor. Neden Suriye rejimi bu durumu BM'ye taşımıyor ? Neden bunu sadece haberleştirip bakın İsrail bizi vurdu demekle yetiniyorsunuz? İsrail'in sizi vurması üzerinden bir menfaat mi elde ediyorsunuz?
- Suriye rejimi girişlerini ve saldırılarını engelleyebileceği bir saldırıyı engellemiyor, şikayet etmiyor ama devlet kanalı vasıtası ile haberleştiriyor. Yani sanki Suriye rejimi şikayet etmeye gerek yok bunu haberleştirmeli ve dünyaya yaymalıyız bizim amacımız bu der gibi bir ruh hali içerisinde. Bu çok bariz.
- Dikkatlerden kaçmaması gereken bir başka nokta tüm dünyadan Suriye rejimini korumak için Suriye'ye milisler getiren, milyarlarca dolar para harcayan ve gerekirse topyekün ordumuzu Suriye'ye sokarız diyen İran'dan İsrail aleyhine BM nezdinde resmi bir girişimin dahi olmaması. Ama İran medyası da aynı Suriye medyası gibi hem İngilizce hem Farsça yayınlar ile "Siyonizmin kendilerine nasılda düşman olduğunun reklamını" yaptılar.
- Saldırı ile alakalı en önemli soru işareti ise İsrail gibi bir ülkenin yani acımasızlıkta sınır tanımayan bir ülkenin çok büyük bir askeri havaalanını vurmasının ardından neredeyse hiç yaralı yada ölü olmaması. Evet yanlış duymadınız İsrail'in El Mezze askeri havalimanı ve bölgesine saldırılarında hiç kimse yaralanmadı yada yaşamını yitirmedi.
Eski askeri stratejist şöyle devam ediyor:
"Tüm maddeleri üst üste koyduğumuzda bir danışıklı dövüş göze çarpıyor. Peki bunun sebebi ne olabilir diye düşündüğümüzde aslında şu anda da Suriye rejimi ve İran tarafından yoğun bir şekilde kullanılan 'Filistin'in dostu İsrail'in düşmanı' algısını oluşturabilmek gibi bir amaç göze çarpıyor. Herkesin bildiği gibi Filistin davasını hem iç siyaset hemde dış siyasetinde bir atlama taşı gibi kullanan İran, Suriye ve Yemen'deki iç savaşlar nedeniyle oldukça güçlü bir imaj kaybına uğradı. Özellikle Suriye'de İran'ın yardım ve destekleri ile gerçekleştirilen devasa katliamlar, İran Devrim Muhafızlarının aktif olarak Suriye'de katliamlar ve tecavüzler gerçekleştirmesi, ve Suriye'nin bugünkü durumundan Rusya ve Esed yönetimi ile birlikte sorumlu olması nedeniyle İslam dünyasında bir tepkiye neden oldu. Bu durumu revize emek için yapılan bir girişim olduğu çok aşikar. Yani İsrail'in hiç kimseye zarar vermediği hava saldırıları aslında daha öncede dile getirdikleri 'Esed'in kalmasını istiyoruz, o seçenekler arasında bizim için en iyisi' tezini koruyabilmek için yapılan kurgulanan bir senaryodan ibaret."
Hatırlanacağı üzere geçtiğimiz aylar ve yıllarda da hem Batı hemde İsrail taraflarından Esed yönetimin iktidarda kalmasının kendileri açısından öncelik olduğunu belirten ve Suriye'de 'İslami' bir yönetimin olmaması için gerekirse güç bile kullanılması gerektiğini ifade eden beyanlar haber olmuştu. İran da bu görüşlere destek olmuş ve Esed'in İslami olmayan bir Suriye için garanti olduğunu ve aynı zamanda İsrail'in güvenliği için de en iyi seçenek olduğu belirtilmişti. Hatta bu beyanlar Dışişleri bakan yardımcılığı boyutunda gerçekleşmişti.
Kaynak: Mepa News