Maha Hussaini | Middle East Eye | Tercüme: Mepa News
Naife Rızk es Sevada'nın ailesinin, İsrail ordusunun evine yaptığı baskının ardından büyükannelerine ne olduğunu öğrenmesi acı dolu iki haftalarını aldı.
Kızının anlattığına göre, Alzheimer hastası 92 yaşındaki Filistinli kadın, torununun yanmış yatağında kömürleşmiş bir kemik yığını halinde bulundu.
Sevada, İsrail askerlerinin Mart ayı ortasında Gazze Şehri'nin batısındaki Şifa Tıp Kompleksi ve çevresine düzenlediği saldırı sırasında ailesinden ayrı düşmüştü.
Sevada ve evli çocuklarına ait çok katlı binaya baskın düzenleyen askerler, güneye doğru gitmeye zorlanan kadın ve erkekleri ayırdı.
Aile daha önce Middle East Eye'a yaptığı açıklamada, Sevada'nın gelininin bir İsrail askerinden yaşlı kadını onlarla birlikte serbest bırakmasını istediğini ancak askerin bunu reddettiğini söyledi.
Asker "Ona biz bakacağız" dedi.
Aile, geride bırakmak zorunda kaldıkları Sevada'nın akıbetini iki hafta boyunca öğrenemedi.
Daha sonra komşularından ordunun binayı ateşe verdiğine dair haberler aldılar.
Ancak Sevada'nın alevler içinde kalmadan önce dışarı çıkarılıp çıkarılmadığını görmek için binaya geri dönemediler.
1 Nisan'da İsrail ordusu bölgeden çekildi ve aile nihayet eve ulaşarak Sevada'nın yanmış cesedini buldu.
Kızı Maha en Nevati'ye göre Sevada'nın son anlarında ne olduğu bilinmese de aile canlı canlı yakıldığını düşünerek yıkıldı.
"Sadece kemikleri kaldı"
Nevati MEE'ye, İsrailliler çekilir çekilmez erkek kardeşi, kız kardeşi ve çocuklarının Sevada'dan herhangi bir iz bulmak için binaya koştuklarını söyledi.
İlk başta, oturma odası ve yatağının yakıldığı yatak odası da dahil olmak üzere evde onu bulamadılar.
Nevati "Çatıya çıktılar ve yeğenim ile kocasını buldular. Şehit edilmişlerdi. Ordu onları vurmuş ve yakmış. Vücutları kömürleşmiş." dedi.
İsrail askerlerinin Şifa Hastanesi'ne yaptıkları baskınlarda Filistinlileri canlı kalkan olarak kullandıklarına dair haberler ışığında, aile 92 yaşındaki kadının oraya götürülmüş olabileceğini düşündü.
Yürüyemediği ve konuşamadığı için kendisine hiç bakılmadan bırakılmış olabileceğinden korkuyorlardı. Ancak daha da kötü bir senaryo ortaya çıktı.
Dört gün sonra, bir komşuları Sevada'nın ilk baskın sırasında ordu tarafından dışarı çıkarıldığını doğrulayamadığını ve hala içeride olabileceğini söyledi.
Aile tekrar aramaya döndü, bu kez İsrail askerlerinin erkeklerden ayırdıktan sonra kadınları topladığı Nevati'nin yeğeninin dairesini aradılar.
"Erkek ve kız kardeşlerim yeğenimin yatak odasına girdiler, yatağı yanmıştı ve annemin kemik kalıntıları oradaydı." diyor 69 yaşındaki Nevati.
“Ordu evi ateşe vermeden önce onu yatakta uyumaya götürmüştü. Sadece birkaç kemik kalmıştı. Diğer kemikler küle dönüşmüştü. Annem son günlerinde çok zayıftı, bu yüzden çok fazla kemik kalmamıştı. Onları topladılar ve dışarıya çıkardılar."
Aile annelerinin kemiklerini beyaz bir beze sararak İsrail saldırısının başında İsrail ordusu tarafından öldürülen 22 yaşındaki torununun yanına gömdü.
"Yeğenim öldürüldüğünde evlerinin duvarının altına gömüldü çünkü İsrail kuşatması nedeniyle herhangi bir mezarlığa ulaşamadık. Onu oraya gömmek zorunda kaldık ve annemi de yanına gömdük."
"Onu nasıl bırakabilirler?"
İsrail'in Gazze'ye yönelik geniş çaplı savaşının ve ordunun Gazze Şeridi'nin çeşitli bölgelerine yönelik kuşatmasının başlamasından bu yana pek çok aile İsrail saldırılarında hayatını kaybedenleri evlerinin içine, sokaklara ya da evlerinin yakınındaki parklara ve tarım arazilerine gömmek zorunda kaldı.
Birçoğu, çürümeye başlayan aile üyelerinin cesetleriyle aynı evde kalmaya katlandı, İsrail ateşinden korktukları için onları dışarıya gömmek için pencereleri veya kapıları açamadılar.
Ordunun bazı bölgelerden çekilmesinin ardından, Gazze'nin en büyük iki sağlık tesisi olan Şifa ve Nasır hastaneleri de dahil olmak üzere, bölge sakinleri ya da askerler tarafından kazılmış onlarca toplu mezar bulundu.
Sivil savunma ekipleri tarafından bu iki hastaneden şimdiye kadar 700'den fazla ceset çıkarıldı.
Yaklaşık yedi aydır süren savaşta İsrail 34 bin 500 Filistinliyi öldürdü. En az 7 bin 000 kişi ise kayıp. Bazıları bombalanan binaların enkazı altında, bazıları ise hiçbir iz bırakmadan ortadan kayboldu.
Yakın zamanda toplu mezarlardan ya da bombalanmış binalardan çıkarılan cesetlerin çoğu tamamen çürümüş, geriye iskeletlerinden başka bir şey kalmamıştı.
Annesinden geriye sadece birkaç kemik kaldığı fikri, mezarından yüzlerce kilometre uzakta olan Nevati'nin aklından çıkmıyor.
"Şu ana kadar ne yaptıklarını düşünmeden edemiyorum. Neden? Evi yakmadan önce onu nasıl bırakabildiler? Annem her zaman başkalarına yardım ederdi, bu yüzden Allah'ın onu daha iyi bir yere aldığından eminim."