İsrail'in Lübnan işgalinin sonuçları ne olabilir?

ABD'nin İsrail'le Lübnan işgali konusunda fikir ayrılığı yaşadığı tek nokta işgalin yıllara yayılabilecek bir sürece uzaması.

İsrail'in Lübnan'ın güneyine yönelik gece başlayan kara işgali, Gazze'ye yönelik bir yıldır devam eden saldırıların ardından İsrail'in çok cepheli savaşını yeni ve tehlikeli bir aşamaya taşıyor.

Biden yönetimi İsrail işgaline karşı çıkmazken, ABD'li yetkililer tarihin tekerrür etmesinden korkuyor. Daha önce iki kez -ilki 1982, ikincisi 2006- İsrail'in kuzey komşusunu işgali, İsrailli yetkililerin beklediğinden çok daha geniş, ölümcül ve uzun süreli bir çatışmaya dönüşmüştü.

Söz konusu kara işgalinin en olası dramatik sonucu, İran'ı stratejisini değiştirmeye ve onlarca yıldır desteklediği milisleri kurtarmak için sürece doğrudan müdahil olmaya ikna etmesi olacaktır.

Ancak ABD'li yetkililerin aylardır dikkat çektiği bir başka senaryo daha var: Suriye, Irak ve Yemen'deki İran'a bağlı milisler Hizbullah'ın yardımına koşabilir ve savaşçılarını Lübnan'a gönderebilir ya da Suriye üzerinden yeni bir cephe açabilirler.

İsrail birlikleri, Hizbullah'ın Hamas'la dayanışma amacıyla 8 Ekim'de İsrail'e roket atmaya başlamasından neredeyse bir yıl sonra Pazartesi günü güney Lübnan'a yönelik kara işgali başlattı.

Üst düzey bir İsrailli yetkili kara işgalinin amacının Güney Lübnan'ı işgal etmek değil, "Hizbullah'ın sınıra yakın köylerdeki karakollarını, tünellerini, fırlatma rampalarını ve diğer askeri altyapısını yok etmek" olduğunu söyledi.

İsrailli yetkili, "kara operasyonunun sınırın doğu kesiminde sınırlı bir alanda başladığını ve kademeli olarak diğer kesimlere doğru devam edeceğini" belirtti.

İsrail tarafının ifadesine göre söz konusu işgalin amacı, sınırın Lübnan tarafında sadece Lübnan ordusunun ya da Lübnan'daki BM Geçici Gücü'nün (UNIFIL) girebileceği bir “güvenlik çemberi” oluşturmak.

İsrailli yetkili, “Lübnan bataklığında boğulmak gibi bir niyetimiz yok. Gireceğiz ve sonunda çıkacağız. Bu, zaman ve kapsam açısından sınırlı bir taktik operasyon” dedi.

Her şey çağrı cihazlarını ve telsizleri uzaktan patlatan gizli saldırılarla başladı. 30'dan fazla kişinin ölmesine ve binlerce Hizbullah üyesinin yaralanmasına neden olan bu saldırılar, Hizbullah mensuplarının kendi iç iletişim sistemlerine büyük darbe vurdu ve büyük bir kaosa neden oldu.

İsrail daha sonra Hizbullah'ın roket ve füze cephaneliklerinin büyük bölümünü imha eden ve üst ve orta düzey komutanlarının çoğunu öldüren daha önce yapılmamış bir hava saldırıları silsilesi başlattı.

Saldırılar, Hizbullah lideri Hasan Nasrallah'ın Cuma günü Beyrut'taki sığınağında öldürülmesiyle doruk noktasına ulaştı.

İsrail kaynaklarına göre ordunun amacı 7 Ekim sonrası çatışmalar nedeniyle yerlerinden edilen İsraillilerin ülkenin kuzeyindeki evlerine geri dönmesi. Ancak tek neden bu olmayabilir.

İsrailli yetkililer ayrıca şu anki durumu Hizbullah'ı ve önümüzdeki yıllarda İsrail'i askeri olarak tehdit etme kabiliyetini önemli ölçüde azaltmak ve zayıflatmak için bir fırsat olarak gördüklerini söylüyorlar.

İsrail, 7 Ekim'deki güvenlik zaaflarının ortaya çıkmasının ardından kaybettiği caydırıcılık gücünü yeniden kazanmak istiyor.

İsrail 18 yıldır Hizbullah'la bir çatışmaya hazırlanıyordu ancak İsrail'in savunma kurumlarındaki pek çok kişi Hizbullah'ın saldırılarının şimdiye kadar bu kadar etkili olmasına şaşırdıklarını söylüyor.

Axios'a konuşan İsrailli yetkililer Hizbullah'ın "dağınıklık içinde olduğunu", "lider kadrosunun saklandığını" ve "askerlerinin moralinin düşük olduğunu" söyledi.

Ancak başarılı bir askeri operasyon gibi görünen bu durum, hedefe yönelik hava saldırılarından İsrail askerlerinin Hizbullah'ın eğitimli ve donanımlı savaşçılarıyla kendi sahalarında yüzleşmek zorunda kalacağı bir kara operasyonuna geçilmesi halinde değişebilir.

Bu senaryoda İsrail'iın kayıplar muhtemelen artacak ve operasyonun kapsamı ve süresi aslı planın yani "kısıtlı" olmanın ötesine geçebilecek ve yıllar sürecek bir İsrail işgaline kapı aralayabilecektir.

Axios'a konuşan ABD'li yetkililer Beyaz Saray ve Pentagon'un İsrail'in Lübnan'daki savaşla ilgili kararları üzerindeki etkilerinin sınırlı olduğunu fark ettiklerini söyledi.

ABD'li bir yetkili “Bunun olacağını anladık ama İsrail'in kararı ve planıyla barışık bir noktadayız” dedi.

Axios'a konuşan İsrailli yetkililer Beyaz Saray ve Pentagon'a "büyük bir işgal planlamadıklarını" açıkça belirttiklerini söyledi.

Ancak doğrudan bilgi sahibi bir kaynak, Beyaz Saray'ın İsraillilere, zaman ve coğrafi olarak sınırlı bir operasyon olarak başlayan harekatın sonunda daha büyük ve daha uzun vadeli bir şeye dönüşmesinden endişe duyduğunu söylediğini aktardı.

Ulusal Güvenlik Konseyi sözcüsü, “Elbette görev süresinin uzamasının bir risk olabileceğini biliyoruz ve bu konuyu İsraillilerle görüşmeye devam edeceğiz” dedi.

Üst düzey yetkililer de dahil olmak üzere Biden yönetimi, İsrail'in Hizbullah üzerinde artan askeri baskısının sadece ateşkesi içermekle kalmayıp Hizbullah'ın Lübnan ve bölgedeki olumsuz etkisini zayıflatacak diplomatik bir çözüm getirebileceğini de göz ardı etmiyor.

Axios'a konuşan bir ABD'li yetkili “Yönetim içindeki duygu tedirginlik ve merak karışımı” dedi ve ekledi: “Bir yandan İsrailliler gerçekten ateşle oynuyorlar. Ama öte yandan, ya işe yararsa?”

Kaynak: Mepa News, Axios

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Yorumların her türlü cezai ve hukuki sorumluluğu yazan kişiye aittir. Mepa News, yapılan yorumlardan sorumlu değildir. Her bir yorum 600 karakterle (boşluklu) sınırlıdır.

Haberler Haberleri