Yerel kaynakların aktardığına göre iki Lübnanlı gazeteci ve iki sivil Salı günü Lübnan'ın güneyine yönelik devam eden İsrail saldırıları sonucu hayatını kaybetti.
Aktarılan ilk bilgilere göre Lübnan merkezli Al-Mayadeen için çalışan Rabih Maamari ve Farah Omar, İsrail'in güney sınırından yaklaşık 1.6 kilometre uzaklıktaki Tir Harfa kasabası yakınlarında düzenlenen saldırıda hayatını kaybetti.
İsrail karşıtı bir yayın politikası izleyen Al-Mayadeen, İsrail saldırısında çalışanlarının "kasıtlı" olarak hedef aldığını açıkladı.
Daha önce bölgeye yönelik İsrail saldırılarında ölen ve yaralanan başla siviller ve gazeteciler de olmuştu.
Lübnan'ın güneyindeki çatışmalarda şimdiye kadar üç gazeteci hayatını kaybetti. Reuters haber ajansının Beyrut merkezli kameramanı Issam Abdallah da 13 Ekim'de Lübnan sınırı yakınlarında İsrail tarafından düzenlenen bombardımanda hayatını kaybetmişti.
Hizbullah, müttefikleri ve İsrail arasındaki sınır çatışmaları, 7 Ekim'de Hamas öncülüğündeki Filistinli grupların gerçekleştirdiği saldırıdan bir gün sonra başladı ve o tarihten bu yana aralıklarla devam etti.
Filistin Sağlık Bakanlığı'na göre İsrail'in o tarihten bu yana Gazze'ye yönelik aralıksız bombardımanı en az 5.600'ü çocuk olmak üzere 13.000'den fazla Filistinlinin ölümüne neden oldu.
AFP'ye göre Lübnan'ın güneyindeki çatışmalarda çoğu Hizbullah savaşçısı olmak üzere en az 92 kişi hayatını kaybederken en az on sivil de yaşamını yitirdi.
İsrailli yetkililer İsrail tarafında altısı asker olmak üzere dokuz kişinin öldüğünü açıkladı.
Gazze'ye yönelik İsrail saldırılarında daha önce eşi benzeri görülmemiş sayıda gazeteci hayatını kaybetti.
Gazetecileri Koruma Komitesi'ne göre 7 Ekim'den bu yana Gazze, İsrail ve Lübnan'da en az 50 gazeteci İsrail saldırılarında hayatını kaybetti.
Gazetecileri Koruma Komitesi'nin Orta Doğu ve Kuzey Afrika Program Koordinatörü Şerif Mansur bu ayın başlarında Middle East Eye'a verdiği demeçte İsrail ordusunun angajman kurallarını daha şeffaf hale getirmesi gerektiğini, zira Gazze'deki gazetecilerin birçoğunun "çatışma durumlarından kaçınma seçeneğine sahip olmayabileceğini" söyledi.
Mansur, "Elbette ki bunun bedeli yürek parçalayıcı ve ne yazık ki bu bedel çok büyük risklerle karşı karşıya olan Filistinli gazeteciler tarafından ödendi ve ödenmeye devam ediyor" dedi.
Kaynak: Mepa News, Middle East Eye