Mohammed al-Hajjar, Huthifa Fayyad | Middle East Eye | Tercüme: Mepa News
Göz alabildiğine uzanan moloz yığınları ve kum tepecikleri.
İbrahim Rabaa, Gazze'deki Cebaliye mülteci kampında 20 gün süren İsrail saldırısının ardından ortaya çıkan manzaranın bu olduğunu söylüyor.
Kamp sakini, bu ayın başlarında İsrail ordusunun büyük çaplı bir hava ve kara saldırısı başlatmasının ardından evini terk etmiş.
Yaklaşık üç hafta boyunca, tanklar ve askerler karadan ilerleyip bölgeyi kuşatırken, yoğun nüfuslu bölgeye durmaksızın bomba yağdı.
Cuma günü İsrail güçleri Cebaliye de dahil olmak üzere tüm kuzey Gazze'den çekilerek Rabaa gibi yerinden edilmiş insanların geri dönmesine izin verdi.
Ancak Rabaa döndükleri yerin Cebaliye olmadığını söylüyor. Hayatı boyunca yaşadığı yer artık onun için tanınmaz halde
Middle East Eye'a konuşan Rabaa şöyle söylüyor:
"Burada alışılmışın dışında bir şeyler oldu. Farklı türde bombalar kullanmış olmalılar. Gazze'nin başka hiçbir bölgesinde böyle bir yıkım görmedim."
Bölge sakinleri, hayatta kalanlar ve yerel muhabirlere göre İsrail güçleri Cebaliye mülteci kampındaki neredeyse her şeye zarar verdi. Tüm mahallelerin yerle bir olduğunu söylüyorlar. Evlerin çoğu yok olmuş.
Tüm kuyular, ana kanalizasyon pompası, elektrik direkleri ve telefon hatları dahil olmak üzere temel altyapı tahrip edildi.
Merkezdeki açık pazar dümdüz edilirken Felluce mezarlığı yerle bir edildi ve içinden cesetler çıkarıldı.
Son haftalarda öldürülenlere ait diğer cesetler sokaklara saçıldı, çürümeye yüz tuttu ve üzerleri sadece battaniyelerle örtüldü.
Saldırı sırasında İsrail askerleri tarafından basılan iki hastane artık işlevsel değildi. Binlerce insana hizmet veren hayati öneme sahip bir BM kliniği ateşe verildi ve merkez polis karakolu harabeye döndü. Barınak olarak kullanılan okulların bulunduğu bir sokak tamamen harap olmuş durumda.
Görgü tanıkları, buranın artık insan yaşamına uygun olmayan bir felaket bölgesi olduğunu söylüyor. Rabaa şöyle devam ediyor:
"Mahallem ve evim benim için tanınmaz haldeydi. Allah şahidim olsun ki abartmıyorum. Hangi evin kime ait olduğunu söyleyemiyorduk. Bu inanılmaz, kesinlikle inanılmaz."
Evler ve hayaller
Cebaliye'ye yönelik son kara ve hava saldırısı, Gazze Şeridi'nin büyük bölümünü hedef alan yedi aylık İsrail bombardımanının ardından geldi.
Ordu Ekim ve Kasım ayları arasında Cebaliye'yi ağır bir şekilde bombaladı. Kampa yapılan tek bir saldırıda en az 100 Filistinli öldü ve savaşın en ölümcül saldırılarından biri olan bu saldırıda yüzlerce Filistinli de yaralandı.
İsrail ordusunun yaygın yıkımına ve tehditlerine rağmen, Cebaliye sakinlerinin çoğu evlerini terk ederek Gazze'nin güneyine gitmeyi reddetti ve tehcir emirlerinin Filistin yerleşim bölgesinin kuzeyini etnik olarak temizlemeye yönelik bir komplo olduğunu ifade etti.
Kampa yönelik ilk saldırıdan sağ kurtulanlar daha sonra İsrail'in gıda ve yardım ablukası altında açlığa maruz kaldılar.
Ancak hiçbir şey onları son operasyonda gördükleri bombardımanın düzeyine hazırlayamazdı.
İsrail'in çekilmesinden sonra MEE'ye konuşan Abed Ali şöyle söyledi:
"Arabayla, bisikletle ya da hayvan arabasıyla bile hareket edebileceğiniz hiçbir yer yok. İnsanların evlerinin ve hayallerinin enkazı ve molozları üzerinde yürüdük."
Saldırı sırasında Filistin sivil savunma arama-kurtarma grubu her gün ölüleri ve yaralıları kurtarmak için onlarca telefon aldığını belirtti.
Ancak bombardımanın yoğunluğu nedeniyle çoğu bölgeye ulaşamadılar. Ölü sayısı henüz belli değil, ancak kurtarma görevlileri sayının yüksek olmasından korkuyor.
Cuma günü, ilk müdahale ekipleri günler sonra ilk kez kamptaki bazı bölgelere ulaştı ve bazı cesetleri çıkarmaya başladı.
Yerel haberlere göre ilk birkaç saat içinde aralarında çocukların da bulunduğu 70 ceset bulundu.
BM'nin Filistinli mültecilere yardım kuruluşu UNRWA Cuma günü yaptığı açıklamada son haftalarda Cebaliye'deki tesislerinden "korkunç raporlar" aldıklarını söyledi.
Bunlar arasında, İsrail tankları tarafından kuşatılan bir BM okuluna sığınan ve aralarında çocukların da bulunduğu yerinden edilmiş insanların öldürüldüğü ve yaralandığı haberleri de yer alıyordu.
Ajans, okulda barınan insanların bulunduğu çadırların İsrail güçleri tarafından "ateşe verildiğini" söylerken, diğer raporlarda UNRWA merkezlerinin hava saldırılarıyla tahrip edildiği ve İsrail askerleri tarafından buldozerle yıkıldığı belirtildi.
Sivil savunma sözcüsü Mahmud Basal, ilk tahminlere göre yaklaşık 1000 evin yıkıldığını ifade etti.
Rabaa'ya göre evlerin yıkılma şekli bile tuhaftı.
Bazı binalar hava saldırılarında dümdüz oldu. Ayakta kalanlar ise içeriden boşaltılmış, patlamalar duvarlarda delikler açmış ve mobilyaları sokağa fırlatmıştı.
Gazze Şehri sakinlerinden Ali, kampın coğrafyasının bile bozulduğunu dile getirdi.
Ana yollar yerle bir edilirken, muhtemelen İsrail tanklarının hareketini kolaylaştırmak için insanların evlerinin arasından yeni yollar açıldı.
MEE'ye verdiği demeçte şunları belirtti:
"Kampın kalbinde, simge yapılar tamamen değişti. Orada hayat yok. Hayatı yeniden canlandırmak yıllar alacak."
Ancak pek çok kişi kampta yaşamak için geri döneceklerini ve ellerinden geldiğince uzun süre orada hayatta kalacaklarını söylüyor.
"Ne yapabilirim ki? Hiçbir şey benim elimde değil." diyor babasını savaşın başlarında bir İsrail saldırısında kaybeden Rabaa.
"Allah'a hamdolsun, sabredeceğiz ve Kuran'daki 'zorlukla birlikte kolaylık vardır' ayetini okuyacağız. Ben işlerimi Allah'a emanet ettim."
Yoğun çatışmalar
Cebaliye, Gazze Şeridi'ndeki sekiz mülteci kampından en büyüğü. Savaştan önce UNRWA'ya resmi olarak kayıtlı 116 binden fazla kişiyi barındırıyordu. Kamptaki insan sayısının gerçekte çok daha yüksek olması muhtemel.
Cebaliye'ninki gibi Filistin mülteci kampları 1948 yılında, İsrail'i kuran savaşta Siyonist milisler tarafından yurtlarından sürülen aileleri geçici olarak barındırmak için kurulmuştu. Bu olay Filistinliler tarafından Nekbe (felaket) biliniyor.
14 kilometrekarelik bir alana sahip olan Cebaliye, en yoğun nüfuslu UNRWA kamplarından biri.
Cebaliye arihsel olarak Filistinli direniş gruplarının kalesi olarak biliniyor ve 1987 yılında ilk Filistin İntifadası'nın doğduğu yer.
İsrail'in Ekim ve Aralık ayları arasında Gazze'yi işgalinin ilk aşamasında, Cebaliye kampının merkezi, Hamas ve orada bulunan diğer Filistinli grupların şiddetli direnişi nedeniyle İsrail tanklarının giremediği birkaç bölgeden biriydi.
İsrail ordusu Aralık ayında kuzey Gazze'nin tamamını temizlediğini iddia etti. Ancak 11 Mayıs'ta yine hava bombardımanı altında kampa bir paraşütçü birliği gönderdi.
İsrail'in Gazze'ye yönelik savaşındaki en ağır çatışmalardan bazıları, Hamas'ın her gün İsraillilere kayıp verdirdiği ve askeri araçlara zarar verdiği sonraki çatışmalarda yaşandı.
İsrail ordusu ve medyası buradaki çatışmaları şimdiye kadarki en zorlu çatışmalar olarak tanımladı.
MEE'nin askeri açıklamalara dayanarak yaptığı sayıma göre, Perşembe günü öldürülen bir asker de dahil olmak üzere Mayıs ayında Cebaliye ve civar bölgelerde 17 İsrailli asker ve subay öldürüldü. Bazıları ağır olmak üzere çok sayıda kişi de yaralandı.
Hamas, bir operasyonda Filistinli savaşçıların Cebaliye tünel kompleksinde pusu kurarak bir grup İsrail askerini esir aldığını iddia etti.
Bu iddia İsrail tarafından yalanlandı, ancak Hamas'ın silahlı kanadı Kassam Tugayları daha sonra savaşçıların tünel içinde bilinçsiz görünen bir adamı sürüklediklerini gösteren bir video yayınladı. Adam askeri teçhizatın yanında çekiliyordu.
Videoda ayrıca Hamas'ın yakalanan İsraillilerden alındığını söylediği üç yarı otomatik tüfek ve diğer askeri teçhizat da gösterildi.
İsrail ordusuna göre, Cebaliye'deki operasyonlarından birinde bir tünelde bulunan yedi İsrailli esirin cesetleri kurtarıldı.
Cuma günü ordu, 200 hava saldırısının gerçekleştirildiği operasyonu tamamladığını açıkladı.
Ordu 350 Filistinli savaşçının öldürüldüğünü doğruladığını, 12 kilometrelik tüneli imha ettiğini ve yüzlerce silah ele geçirdiğini iddia etti.
Times of Israel'e göre, ordu Hamas tarafından 120 civarında tanksavar füzesi saldırısı, onlarca "patlayıcı madde yerleştirme olayı, keskin nişancı ateşi ve bomba atan insansız hava araçları" dahil olmak üzere ağır ateş altında kaldı.
Bu arada İsrail'in Refah'a yönelik kara ve hava saldırısı Gazze'nin en güneyindeki şehrin merkezine kadar genişledi.
Sağlık yetkililerine göre, İsrail'in Gazze'ye yönelik yaklaşık sekiz aydır devam eden saldırılarında 36 binden fazla Filistinli hayatını kaybetti, 82 bin kişi yaralandı ve 10 binden fazla Filistinli de kayıp. Ölü veya enkaz altında oldukları tahmin ediliyor.
Kurbanların yaklaşık yüzde 70'i çocuk ve kadınlardan oluşuyor.