İsveç Başbakanı Magdalena Andersson, oyların neredeyse tamamının sayıldığı parlamento seçimlerinde sağ bloğun zaferini kabul etti.
Sosyal Demokrat Parti lideri, düzenlediği basın toplantısında yarın itibarıyla istifasını resmen sunacağını duyurdu.
Andersson, karşılarında yarışan sağ bloğu oluşturan aşırı sağ parti de içinde olmak 4 partinin oylarının az farkla da olsa daha fazla olduğunu kabul ederek, “Yarından itibaren başbakan olarak görevimin sona erdirilmesini ve sorumluluklarımın meclis başkanına devredilmesini talep edeceğim.” dedi.
Resmi olmayan sonuçlara göre, muhafazakar Ulf Kristersson’un liderliğini yaptığı üç sağ parti ile aşırı sağın oluşturduğu blok 176, Andersson’un liderliğini yaptığı sol blok ise 173 sandalye kazandı.
Bu arada aşırı sağcı İsveç Demokratları lideri Jimmie Akesson seçim sonuçlarının açıklanmasının ardından yaptığı ilk açıklamada, partisinin bir blok oluşturdukları diğer sağ partilerin de önünde yarışı tamamladığını bildirdi.
Akesson, partisinin İsveç'te güvenliği yeniden inşa etmek için “yapıcı ve itici bir güç" olacağını belirterek, “İsveç'i ilk sıraya koymanın zamanı geldi." ifadesini kullandı.
İsveç'te son anketler anketler, ülkesinin NATO üyeliği konusunda kararlı adımlar atan Başbakan Andersson’ın popülaritesinin, partisinden daha fazla olduğunu ortaya koyuyordu. Özellikle ülkesinin NATO üyeliği için önemli adımlar atması ve partisindeki karşıt görüşlüleri ikna etmesi bu popülaritesinin artmasına yol açtı.
İsveç'te aşırı sağın ayak sesleri
İsveçli Demokratların lideri Jimmie Akesson'ın ise son dönemde partisini geçmişteki “etnik milliyetçi” ve “faşizm” temelli politikalarından arındırıp daha modern bir hale getirmek için önemli adımlar attığı biliniyor.
Bu ülkedeki aşırı sağ parti, diğer Avrupa'daki diğer aşırı partilere oranla AB karşıtlığı yapmıyor.
İsveçli Demokratlar için son dönemde en büyük sorun Rusya’nın Ukrayna’yı işgaliyle başlarken, parti lideri Jimmie Akesson, bir toplantıda Putin ve Biden arasında tercih yapmayı reddetmesi dikkat çekti.
İşgale karşı olduğunu belirten Akesson, Putin’i açıkça kınamaktan kaçındı. Ülkede, “Akesson’ın partisi ve Kremlin arasında önemli bağlantılar olduğunu” düşünenlerin sayısı da oldukça fazla. Jimmie Akesson ayrıca, partisini aşırı sağ bir oluşum imajını merkeze çekmek için son 20 yıldır mücadele veriyor.
Bu ülkedeki siyaset yorumcularına göre seçimlerde sağcı seçmeni en fazla ilgilendiren konuların başında, suç oranı, kamu düzeni ve göç konusu gelirken, gelir dağılımı adaletsizliği ve sosyal sınıflar arasındaki uçurum sol eğilimli seçmenin öncelikleri arasında yer aldı. Ekonomi alanındaki gelişmeler enerji krizi ve nükleere enerji konularında yine genel anlamda seçmenin önem verdiği konular arasında yer aldı.
Kaynak: Euronews