Popülist partilerin oluşturduğu aşırı sağcı koalisyon hükümeti tarafından yönetilen İtalya'da nefret suçları gün geçtikçe artıyor.
İtalya İçişleri Bakanlığı'na bağlı faaliyet gösteren Ayrımcılığa Karşı Güvenlik Gözlemevi (OSCAD) isimli birimin verileri, ülkede işlenen nefret suçlarının son yılların en yüksek seviyesine ulaştığını gösteriyor.
Euronews'in ulaştığı OSCAD'ın verileri, 2018 yılında çoğunluğu ırk temelli olmak üzere 360 nefret suçu işlendiğini, bu rakamın bir önceki yıla oranla dört kat arttığını ortaya koyuyor.
Ülkede 2017'de 92 nefret suçu kayıt altına alındı.
İtalyan muhalif milletvekilleri, popülist İçişleri Bakanı Matteo Salvini'nin göreve başlamasıyla nefret suçu iddialarının paralel şekilde arttığını kaydediyor.
Endişe verici boyutta olduğu belirtilen nefret suçlarındaki artışın gerçek zamanlı olarak rakamsal verilerle ortaya konulamadığı zira ülkede bu anlamda bir izleme sisteminin bulunmadığı kaydediliyor.
Bağımsız kuruluşların bulunmaması nedeniyle de mevcut verilerle gerçek analizlerin yapılamadığına işaret ediliyor.
Diğer yandan yabancı kuruluşlar, İtalya'daki nefret suçlarının medyaya yansıyan rakamların çok daha üzerinde olduğunu dile getiriyor.
Analistler göçmen karşıtı duruşuyla bilinen ve Avrupa Komisyonu tarafından ırkçı nefreti ve yabancı düşmanlığını teşvikle suçlanan İçişleri Bakanı Matteo Salvini'ye bağlı OSCAD'ın olması gerektiği gibi bağımsız çalışamayacağını dile getiriyor.
Gözlemevi, raporlarını sadece İtalya basınında çıkan haberlerden, kolluk kuvvetlerinin veri tabanlarından ve zaman zaman web sitelerinden derliyor.
Devlete ait resmi veri yok
İtalya'da nefret suçlarına dair resmi bir veri tabanı olmadığı gibi bağımsız bir gözlemci kuruluş da bulunmuyor.
Eldeki resmi ve resmi olmayan raporlar, İtalya'da nefret bağlantılı suç oranında ciddi yükseliş olabileceği endişesini artırıyor.
2016 yılında Avrupa Birliği'nin Irkçılığa ve Hoşgörüsüzlüğe karşı Avrupa Komisyonu birimi (ECRI) İtalya'yı vakit kaybetmeden nefret suçlarına dair veri toplamayla ilgili bir yöntem geliştirmesi ve ülkedeki gözlemci kuruluşların bağımsızlığının sağlanması konusunda uyarmıştı.